"PKK ile karşılaşınca vurmayın dediler"
Yıllarca jandarma istihbarat personeli olarak dağda görev yapan Sezai G., FETÖ yapılanmasına dahil olmadığı için ordudan atılmış.
ABONE OL1989 yılında ve 90'lı yılların başında Bingöl ve kırsalında görev yapan Jandarma İstihbarat Uzman Çavuş Sezai G., görev yaptığı yıllarda FETÖ'nün kendisine uyguladığı baskılar sonunda meslekten nasıl atıldığını İHA'ya anlattı.
Bir anda PKK ve FETÖ ilişkisine tanıklık eden Sezai G. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Balıkesir Adliyesi'ne gelerek görev aldığı yıllara ilişkin suç duyurusunda bulundu. Sezai G., "1989 yılından itibaren jandarma uzman çavuş olarak görev yaptım. Bingöl ve Tunceli kırsalında çalıştım ve sicilen meslekten ilişiğim kesildi. Masa başında bir görevim yoktu, ellerim silah tutuyor, parmaklarım üşüyordu. Doğu ve Gündeydoğu'da dağlarda terörle mücadelede sivil olarak çalıştım. Görev yerime ilk gittiğimde komutanlarımız oldukça iyiydiler. Ancak daha sonra gelenlerde bazı durumlar oldu. Örneğin 1984'lü bir astsubay vardı İbrahim C. adına Bursalıdır kendisi ve yaşıyorsa mutlaka beni dinleyecektir. Şu anki adıyla FETÖ terör örgütüne mensup kişiler gördüm. Ancak ben askeriyede böyle işlere sıcak bakılmadığını bildiğim için uzak durmaya çalıştım. Ben sürekli uzak durduğum halde bana yönelik sürekli bir baskı oldu. İşte 'Oluşuma katılacaksın, katılmazsan meslekten atarız' gibi sözlerle karşılaştım" dedi.
PKK'nın aktif olduğu 1990'ların başında örgütün faaliyetleri ile ilgili istihbari çalışmalar için gece gündüz dağlarda gezdiğini anlatan Sezai G. meslekten atılmasının aile hayatını etkilediğini, annesinin üzüntüye dayanamayarak felç geçirdiğini söyledi.
Sezai G., "Beni karakola yada bir göreve gönderiyorlar ancak arkamdan sürekli olumsuz bir netice bildiriliyor. 'Senin sicilini bozarım', 'Seni meslekten atarım' gibi küfürlü konuşmalar ile karşılaştım. En son zaten bardağı taşıran son damla bunlar oldu. Ben canla başla görev yaptım, çatışmada alnımdan da vuruldum, yaptığım iş hiç kolay değildi. Bunun sonunda beni meslekten attılar ve annem felç oldu, şimdi de rahmetli zaten. Bu olayların hepsi onların yüzünden. 'Cemaate girersen güzel olur', 'paran olur', 'aile yapın daha iyi olur', 'bizim gösterdiğimiz kızla evlenirsen iyi olur', bunları hep komutanlardan bazıları iletti. Bizden beklentileri neydi bende bilemiyorum. Ancak biz terör örgütü PKK ile karşılaştığımızda onlar bize, 'Uzak durun', 'Vurmayın', 'Geri çekilin' gibi telkinlerde bulunuyorlardı. Daha sonra bunları sorduğumda da 'Sizin şehit olmanızı istemiyoruz' diyorlardı.
Yayladere Çalıdağ karakolunda çalıştığım Şaban Y. isimli şahıs böyleydi yani. Bu kişi aynı zamanda beni hiç tanımadan bana sicil verdi. Ben dağlarda gezmişim aylarca, tatsız, tuzsuz kuru fasulye yemişim karda kıyamette, un bulamamışız, su bulamamışız adam bana gelmiş 'Kılık kıyafetine neden özen göstermiyorsun' diyor. Ben şu anda bile kılığıma kıyafetime özen gösteriyorum. Kaldı ki ben kamyon şoförüyüm. Maalesef, meslekten atılınca aç kalmamak için bu işe girdim. Bir süre Manisa'nın Soma ilçesinde hamallık yaptım. Benim hayatımı idame ettirebilmem için çalışmam gerekiyordu. Ben evlendim, evlendiğimin ertesi günü beni meslekten attılar. Sanki örgüt mensubuymuşum gibi evimin etrafını askerler sardı, başlarında da alay komutanı vardı" şeklinde konuştu.
"Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, İçişleri Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Ben göreve iade-i itibar istiyorum. Bu konuyla ilgili olarak da Balıkesir Adliyesi'ne geldim, bu şahıslarla ilgili suç duyurusunda bulunacağım. Kazanırım ya da kazanmam fark etmez, benim amacım biraz da sesimi duyurmak. Çünkü şimdi bizim sesimizi duyurma zamanımız. ben ve benim gibi arkadaşlarımın hakkını aramak için buradayım. Bunun için işimi gücümü bıraktım, şu an burada olduğum için yevmiyem, aracımın her şeyi bana yansıyor. Bugün bu haldeyim. Peki benim suçum neydi?"