Lohan'dan müthiş Erdoğan ve Türkiye tespitleri
Dünyaca ünlü Hollywood yıldızı Lindsay Lohan, verdiği bir röportajda Türkiye'deki özgürlük ortamını anlattı, halkın Erdoğan'a çok saygı duyduğunu gördüğünü söyledi.
ABONE OLBir süredir Türkiye’de Suriyeli mültecilerle bir araya gelen, çeşitli çalışmalarda bulunan dünyaca ünlü Hollywood yıldızı Lindsay Lohan, Habertürk TV’ye verdiği röportajda Türkiye’yi değerlendirdi. Türkiye ile ilgili uluslararası medyada çok yanlış bilgiler verildiğini ifade eden Lindsay Lohan, özellikle Gaziantep’te yaşadıklarını anlatırken duygulandı, “Türkiye dışarıda anlatıldığı gibi değilmiş” dedi.
"HALK ERDOĞAN’A ÇOK SAYGI DUYUYOR"
Lohan, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili "Darbe zamanı çok fazla fotoğraf, hikaye dolaşıyordu. Halkın birbiri için ayağa kalktığını gördük. Bu benim için çok duygusal bir an oldu. Erdoğan bu süreci çok iyi yönetti. Halk ona Cumhurbaşkanı olarak çok saygı duyuyor bu çok önemli bir mesaj" ifadelerini kullandı.
“ELİMDE KUR’AN’I GÖRÜNCE ‘BUNU GÖSTEREMEZSİN’ DEDİLER”
Amerika’da elinde Kur’an-ı Kerim’le bir magazinci tarafından görüntülendiğini ve sırf bu yüzden şeytan ilan edildiğini ve ülkeyi terk ettiğini anlatan Lohan, “insanlar bana korkunç davrandı, sadece inancım, kendi isteğimle öğrenmek istediğim bir şey yüzünden… ‘Bunu gösteremezsin, kendine sakla’ dediler. Ben sizin her gün ne yaptığınıza bakıyor muyum?” şeklinde konuştu.
“BAŞÖRTÜLÜ KADINLARIN NE HİSSETTİĞİNİ ANLADIM”
Lindsay Lohan sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu olaydan sonra bu süreci sürekli yaşayan insanlar olduğunu düşündüm. Ötekileştirilmiş hissettim. Ve Türkiye’de insanların bu kadar güzel bir ülkede neden üzgün olduklarını, başörtülü kadınlara nasıl farklı bakıldığını anladım. Çünkü ben de aynısını hissettim.
“BELKİ İKİ TANE BAŞÖRTÜSÜ VARDI AMA O KADIN BİRİNİ BANA VERDİ”
Antep’te bir kadın bana o başörtüsünü verdi. Bundan onur duydum. Çünkü o kadın kendi usulünce benim, onun kültürünün bir parçası olmama izin verdi bu şekilde. Bunu yapmak zorunda değildi.
Sonuçta ben bir yabancıyım. Başörtünün rengini de çok beğenmiştim ve kadın o başörtüyü bana verdi. Belki sadece iki başörtüsü vardı ve birini bana verdi. Bunun gibi pek çok hikaye yaşandı.
O kadın bana, hiç mecbur değilken , beni tanımıyorken kendinden bir şey verdi. Ben de “çıkartmıyorum” dedim. Ama biraz korktum da. Çünkü insanlar sadece başörtümü görecek ve onun hakkında konuşacaktı. Nedenine dair gerçek sorular sormayacaklardı. Çünkü gerisi ilginç değil.
“TÜRKİYE’DE ÖZGÜR İRADENİZLE BU SEÇİMİ YAPABİLİYORSUNUZ”
Tamam olabilir, manşet de olabilir başörtüsü Türkiye’de. Çünkü Türkiye’de bir kadın olarak özgür iradenizle bu seçimi yapabilirsiniz. İstediğinizi seçebiliyorsunuz ve bu kabul görüyor. Ben ABD’de Kur’an taşıyorum diye şeytan ilan edildim.
“ARTIK HAKİKATİN FARKINA VARMA VE BİR ŞEYLER YAPMA ZAMANI”
Çok kötü sandığınız yerlerin iyi tarafları hakkında bilgi sahibi olmalısınız. İnsanlar burayı tehlikeli sanıyor. Oysaki bakın ne kadar güzel bir yerde oturuyoruz şu an. Burada olmaktan dolayı çok şanslıyım.
Yani artık hakikatin farkına varma ve bir şeyler yapma zamanı.