Olmaz olsun böyle anlaşma!

Haber7 yazarı Prof. Dr. Ata Atun, BM'nin Kıbrıs konusunda bilinçli olarak Türklerin aleyhine bir oyun tezgahladığını ve başarı ile Cenevre de uygulamaya koyduğunu söyledi.

ABONE OL
GİRİŞ 13.01.2017 08:35 GÜNCELLEME 13.01.2017 14:03 GÜNCEL
Olmaz olsun böyle anlaşma!

Ata Atun, Cenevre'de KKTC konusunda birçok taviz verdiğimizi ama Rum tarafından buna rağmen adım atılmadığına dikkat çekti.

İşte Ata Atun'un köşesi:

Türkiye günümüzde her yönden saldırı altına sokuldu bile bile ve bilinçli bir şekilde.

Türk parası saldırı altında.

Türk ekonomisi saldırı altında.

Türkiye’nin iç güvenliği saldırı altında.

Türk turizmi saldırı altında.

Türkiye’nin güney hudutları saldırı altında.

TÜRKİYE'YE TEZGAH

Kıbrıs konusu bu saldırılar furyasında Türkiye’ye unutturulmaya çalışılıyor, buna ilaveten havuç gibi de ortaya konmuş. 

BM, Kıbrıs konusunda bilinçli olarak Türklerin aleyhine bir oyun tezgahladı ve başarı ile Cenevre de uygulamaya koydu bu oyununu.

BM müktesebatına göre tüm başlıklarda anlaşıldıktan sonra harita masaya konacaktı. Eroğlu-Hristofyas ve Eroğlu-Anastasiadis görüşmelerinde bu kurala ve bu mutabakata sıkı sıkıya sadık kalındı. Bırakın haritayı III. Cumhurbaşkanı Eroğlu döneminde toprak bile konuşulmadı. Eroğlu, Anastasiadis’in tüm girişimlerine rağmen buna izin vermedi.

NE OLDUYSA AKINCI DÖNEMİNDE OLDU

Ne olduysa, Mustafa Akıncı’nın Nisan 2015’de Cumhurbaşkanı seçilmesiyle oldu ve BM müktesebatı ile yılların mutabakatı bir kenara atılarak, Eroğlu döneminde masadan kaçan Anastasiadis aniden masaya döndü ve bırakın kaçmayı, iskemleye yapıştı kaldı.

Türk tarafı habire taviz vermeye başladı karşılığında hiçbir şey almadan, KKTC’yi lağvetmek, egemenliği Rumlara devretmek ve Rumların idaresi altında azınlık olarak yaşamak pahasına sözde ortak bir devlet kurmak uğruna.

Bu güne değin hiç görüşülmemiş olan dört Rum’a bir Türk nüfus oranı kabul edildi, toprak tavizi ve bunun be kadar olacağının yüzdeliği de belirlendi, adına dört özgürlük denen, serbest dolaşım, yerleşim, çalışma ve mülk sahibi olmak kabul edildi, toprak üzerinde ilk kullanıcı hakkı kişisel mülkiyet haklarına indirgendi,

TÜRK ASKERİNİN ADADAN ÇEKİLMESİ KABUL EDİLDİ

Türkiye’nin garantörlüğün kaldırılması ile Türk askerinin adadan tümüyle çekilmesinin tartışmaya açılması kabul edildi.

Tüm bu tavizler verildi ama dönüşümlü başkanlık konusunda Rumlardan hala bir ses seda yok.

Yapılacak anlaşmanın AB’nin Birincil Hukuku olacağına dair herhangi bir taahhüt de yok.

Mülkiyet konusunda da ilk mülk sahibi olan Rumların ilk sözü söyleyeceği ve kararı vereceği konusunda da Anastasiadis’in ısrarları devam ediyor.

Güzel hoş da, biz Akıncı-Anastasiadis müzakerelerinde tüm bunları verirken neleri aldık veya da neleri aldık gerçekten çok merak ediyorum. Cenevre’de neyi kazandık, harita sunmak tuzağına düşmekten öteye.

EKSİK OLSUN BÖYLE ANLAŞMA

Eğer dönüşümlü başkanlık uğruna ve de 43 yıldır süren müzakereleri BM’nin istediği şekilde sonlandırmak için kan ve gözyaşı pahasına kurduğumuz KKTC’yi lağvedeceksek, egemenliğimizi Rumlara devredeceksek ve çoğunluk Rum idaresi altında azınlık olarak yaşamımızı sürdüreceksek, eksik olsun böyle anlaşma.