Alman vakıfları OHAL'de kapatılır mı?
OHAL kapsamında 1000'den fazla zararlı dernek kapatıldı. Türkiye aleyhinde faaliyet gösteren Alman Vakıfları da bu kapsamda kapatılır mı?
ABONE OLHaber7.com
Almanya Başbakanı Merkel’in geçen hafta ziyaretinde Almanya’da görev yapan Diyanet görevlileri hakkında söylediği ‘Türkiye adına Almanya’da casusluk faaliyeti yapıyor’ sözlerinin ardından gözler bir kez daha Türkiye’de bulunan Alman Vakıfları’na çevrildi.
Sadece Türk devleti aleyhinde faaliyet gösteren bu vakıflar doğrudan Alman derin devletine bağlı.
Görevleri arasında şu faaliyetler öne çıkıyor:
Yerel kültürlerin yaşatılması kapsamında alt kültür kimliklerinin siyasallaştırılması ve etnik karşıtlıkların belirginleştirilmesi.
Misyoner faaliyetlerine karşı toplumsal reaksiyonu törpüleyecek sürecin başlatılması ve geliştirilmesi;
DİNLER ARASASI DİYALOG ADI ALTINDA ZARARLI FAALİYETLER
Dinsel özgürlükler kapsamında dinler arası diyalog ve hoşgörü söylemlerinin kullanılmasıyla, tarikat cemaat ve benzeri yapılanmaların farklı hukuklarının yaşama geçirilmesi ve eğitim-öğretim birliğine son veren girişimlerin desteklenmesi;
Demokratik kitle örgütlerinin süratle “sivil itaatsizlik” çağrıları ile kitlelerde kamu düzeni-devlet otoritesi aleyhine başkaldırı refleksinin oluşturulması;
GİZLİ BİLGİLERE ULAŞMAK
“sivil denetim” stratejisi ile devlet kurum ve kuruluşlarının denetlenmesi ve hedeflenen gizli bilgilere doğrudan ulaşılması;
bağlı Sivil toplum örgütlerinin baskı grubu olarak kullanılmasıyla hükûmetlerin siyasal, toplumsal, kültürel, hukuksal ve de ekonomik politikalarının doğrudan ya da dolaylı etkilenmesi;
DEVLETE DÜŞMAN YETİŞTİRMEK
Mevcut sistemden hoşnut olmayan, ezildiğine, sömürüldüğüne inanan kitlelerin toplumsal dayanışma bağlamında yönlendirilmesi ve resmi ideolojiyi temsil eden tüm kurum ve kuruluşlara, değerlere, resmi politikalara düşmanlaştırılması;
Etnik ve dinsel amaçlarla yerel yönetimlerin ön plana çıkarılması;
“küresel vatandaşlık” kavramının “etki ajanlığı” ile istismar edilmesi, hedef ülkedeki etki ajanlığı potansiyelinin böylece geliştirilip güçlendirilmesi vs. vs.”. (Necip Hablemitoğlu “Alman Vakıfları ve Bergama”)
ALMAN VAKIFLARININ FAALİYET ALANLARI
FDP’nin Friedrich Naumann Vakfı, genelde Batı Anadolu’da faaliyet yürütürken, Yeşillerin Heinrich Böll Vakfı ‘ Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde faaliyet göstermekte.
Yeşiller vakfı, Türkiye’nin etnik çetelesini tutmakla meşgul ve hem Alman Dışişleri Bakanı ile hem de aynı bakanlığa bağlı Alman resmi ‘araştırma’ enstitüleri ile ortak çalışmakta.
SPD’nin Friedrich Ebert Vakfı da, daha ‘global’ bir yaklaşımla ‘Türkiye’de sivil toplum kurulabilmesi’ için çaba gösterirken, daha çok ‘ekonomi ağırlıklı diyalog arayışında olduğu izlenimini vermek istiyor.
“Yeni Türkiye Konsepti”, Alman vakıflarına, rutin faaliyetlerinin yanında yeni görevler yüklemektedir: Sistem karşıtı eleştirel ve alternatif medyacılığı teşvik; çevre düşmanı yatırımlara özellikle turizm bölgelerinde gereksiz endüstri tesislerine, otoyollara ve baraj inşaatlarına karşı sivil itaatsizlik eylemleri organize etmek vs. vs.”
Konrad Adenauer Vakfı Türkiye Temsilciliği, her yıl çok sayıda konferans, seminer, atölye çalışması ve sempozyum düzenliyor.
Schönbohm ve yardımcısı Tröndle’nin ilişki kurmadığı, kuramadığı sivil toplum kuruluşu ya da resmi kurum ve kuruluş neredeyse söz konusu değildir. Örneğin, sadece Türk Belediyecilik Derneği değil, tabelâsı ardında faaliyet gösterdiği Türk Demokrasi Vakfı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Arı Hareketi, TİSK, TOSYÖV, KA-DER ve daha yüzü aşkın sivil toplum örgütünün yanı sıra, üniversiteler ile de Konrad Adenauer Vakfı (KAV) müşterek etkinlikler düzenlemişlerdir.
HABLEMİTOĞLU CİNAYETİ
Bu vakıfların zararlarını ve faaliyet alanlarını en iyi deşifre eden kişi Necip Hablemitoğlu 2002’de bir suikast sonucu öldürüldü.
Özellikle Bergama’daki altın çıkarma faaliyetlerini sıkı bir takibe alan Hablemitoğlu orada yaşanan büyük oyunu kitabında deşifre etmişti.
FETÖ ALMAN İSTİHBARATIYLA HABLEMİTOĞLU'NU ÖLDÜRDÜ
2002’ye kadar Bergama’daki altın madeni doğru dürüst işletilemedi. 2005 yılında ise FETÖ’nün ana finans kaynaklarından Akın İpek’in şirketi Koza Altın bu madeni işletmeye başladı. O zamana kadar her gün eylemlerin olduğu bölgede bir anda protestolar kesildi. Alman vakıflarından beslenen ve Türkiye aleyhinde beraber faaliyet gösteren FETÖ’nün de bir ihaneti daha ispatlanmış oldu.
Ortaya konan deliller ve olayların akışına bakıldığı zaman Hablemitoğlu cinayetinin de altında Alman gizli servisi (BND) ve FETÖ’nün olduğu ortaya çıkıyor.
OHAL KAPSAMINDA ALMAN VAKIFLARI KAPATILIR MI?
Almanya’nın gezi olayları sırasında olduğu gibi, Türkiye üzerindeki operasyonları devam etmektedir. Alman Dış İstihbarat Servisi olan “Bundesnachrichtendienst” BND’nin gayri resmi yayın organı Der Spiegel de her gün terör örgütü PKK’yı ve sözde Ermeni meselesini kaşıyan provokatif yayınlar çıkmaktadır. Türkiye’nin PKK ya karşı operasyonlarına bile karşı çıkar hale gelmiştir Almanya.
15 temmuz darbe sürecinden sonra terör örgütleri ile bağlantısı tespit edilen ve zararlı faaliyetleri belgelenen yüzlerce dernek veya vakıf kapatıldı. Faaliyetlerine son verildi ve yöneticileri hakkında cezai işlemler uygulandı.
Şimdi soruyoruz!
Zararlı cemiyetlerin başında gelen, Türkiye'de serbest faaliyet yürüten ve denetimden uzak Bu Alman vakıflarının faaliyetleri OHAL kapsamında durdurulur mu?
Bu vakıfların kapatılmasıyla ilgili gerekli adımlar atılır mı?