Semih Terzi'nin emir subayı: Bilseydim...

FETÖ darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'i şehit eden darbeciler bugün hakim karşısına çıktı.

ABONE OL
GİRİŞ 21.02.2017 13:24 GÜNCELLEME 21.02.2017 15:47 GÜNCEL
Semih Terzi'nin emir subayı: Bilseydim...

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada, 18 sanıktan 17'si hakkında “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” ve “nitelikli kasten öldürme” suçlarından dörder kez, sanık Mihrali Atmaca hakkında da 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Ayrıca, bütün sanıklar hakkında “silahlı terör örgütü üyeliğinden” 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

18 SANIK VAR

Saat 10:00'da başlayacak ve Ankara 4. Ağır Ceza Mehkemesi'nde görülecek davada Ömer Halisdemir'in katil zanlısı 18 sanık hakim önüne çıkıyor.

1 NUMARALI SANIK ŞAHİN

Davada, 1 numaralı sanık; Semih Terzi'nin koruması Fatih Şahin. Mihral Atmaca için ise Ömer Halisdemir'i şehit eden son kurşunu sıktığı için diğer sanıklardan bir fazla müeebbet hapis cezası isteniyor.

TERZİ'NİN EMİR ASTSUBAYI: "BEN DE ÖMER HALİSDEMİR'İN YAPTIĞINI YAPARDIM"

Duruşmada ifadesi alınan darbeci general Semih Terzi'nin emir astsubayı Ahmet Kara, "Ömer Halisdemir gibi darbe girişiminden bilgim olsaydı, onun bildiği her şeyi bilseydim ve böyle bir emir alsaydım ben de onun yaptığını yapardım" diye konuştu.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Sincan Cezaevi'nden yoğun güvenlik önlemleri altında Ankara Adliyesi'ne getirildi. Duruşmanın görüleceği salon önünde jandarma ve polis ekipleri yoğun güvenlik önlemleri aldı. Sanıklar duruşma salonuna alındıktan sonra sırasıyla avukatlar, müştekiler, basın mensupları ve müşteki ve sanık yakınları alındı. Müştekiler arasında Ömer Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir ile olaylar sırasında gazi olan Astsubay Kıdemli Başçavuş İsmail Oğuz yer aldı. Yaklaşık yarım saat gecikmeyle başlayan duruşma Mahkeme Başkanını İsmail Ademoğlu'nun sanıklara haklarını okumasıyla başladı. Ardından kimlik tespiti yapan mahkeme başkanı, iddianamenin özetini okudu.

HAVAALANINDA BİZİ KARŞILAYAN OLMAMASI BENİ ŞÜPHELENDİRDİ 

İddianamenin özetinin okunmasının ardından sanık savunmalarına geçildi. Harf sırasıyla yapılması planlanan savunmalar bazı sanıkların avukatlarının salonda hazır olmaması nedeniyle, avukatları bulunan sanıkların savunmasıyla başladı. Savunmasını ilk veren Ömer Halisdemir tarafından vurulan darbeci general Semih Terzi'nin emir astsubayı Başçavuş Ahmet Kara yaptı. Olay günü Semih Terzi ile Kuzey Irak'a gidip geldiklerini, Silopi'ye döndükten sonra Terzi'nin saat 21.30 sıralarında kendisini odasına çağırdığını belirterek, "Diyarbakır'a gideceğimizi söyleyerek hazırlık yapmamı istedi. Hazırlık yaptıktan sonra yaklaşık 1 saat 10 dakikalık helikopter yolculuğunun ardından Diyarbakır'a ulaştık.  Burada bizi kimsenin karşılamaması beni şüphelendirdi" dedi.

SEMİH TEZİ TELEVİZYON AÇMAMIZI İSTEMEDİ

Terzi'nin kendisine "Ankara'dan uçak gelecek onu kaçırmayalım" dediğini anlatan Kara, "Bu arada dinlenme salonunu gittim. Televizyon açmaya çalıştım. Semiz Terzi bizi burada görünce 'dışarı çıkın size kim televizyon açın dedi' diye emir verdi. Uçağın gelişini takip etmemizi istedi. Daha sonra tabur komutanlarını yanına çağırdı. İçerde ne konuşuldu bilmiyorum. O sırada kasa uçağı geldi 12. tabur personeli malzemeleri uçağa yerleştirmeye başladı. Uçağın hazır olduğunu söylediğimde 'hadi bizde gidelim' dedi. Uçağa bindikten sonra teknisyene uçağın Ankara'ya gidip gitmediğini sordurdu" dedi.

TERZİ VURULDUKTAN SONRA TELEFONUNU ÜMET BAK'A VERDİ

Etimesgut'ta havaalanına indiklerinde iki helikopterin çalışır vaziyette olduğunu gördüğünü belirten Kara, "İlk helikopterle biz özel kuvvetlere gittik. Burada bizi Ümit Bak ve Ali Kapucu karşıladı. Helikopterden indikten sonra kapıya yaklaşık 30 metre kala bir kaç ateş sesi duydum. Semih Terzi ile aramızda 3-5 metre vardı. Karargah binasına doğru koştum Mehmet Ali Çelik'e 'ne oluyor' diye sordum. 'Ben de bilmiyorum' dedi. Bir ambulans istendi. Sonra vurulanın Semih Terzi olduğunu gördüm.  Terzi cep telefonunu Ümit Bak'a uzatarak, 'bakarsın' dedi. Sonra Semih Terzi helikopterle hastaneye kaldırıldı. Biz de hastaneye gittik.  Burada bir komutana neler olduğunu sordum. O da bana 'kalkışma var, şerefsizler halka ateş açıyorlar' dedi. Ben darbe girişimi olduğunu hastanede öğrendim. Hemen Halil Soysal Paşa'yı aradım ve olayla ilgili olmadığımızı söyledim. Fuat Çelik albayı aramamı söyledi. O da bana 'ne işiniz var Ankara'da' dedi. Hastanede beklememizi söyledi. Sonra bizi Destek Grup Komutanlığına götürdüler. Polisler bizi teslim alana kadar burada bekledik. Bu süre zarfında silahımı kılıfından dahi çıkarmadım" diye konuştu.

SEMİH TERZİ BANA BU KONUDA BİLGİ VE EMİR VERMEDİ

Semih Terzi'nin özel kuvvetlerde çok başarılı bir komutan olarak isim yaptığını ve böyle bir kalkışmanın içinde yer alacağını tahmin bile edemediğini söyleyen Kara, "Biz Diyarbakır'dan havalandığımızda İŞİD'e karşı operasyona gittiğimizi düşündük. Darbe ile ilgili bir bilgim yoktu. Bana Semih Terzi böyle bir emir vermedi. Bilgi de vermedi. Darbeden haberimiz olsaydı bile bastırmaya gidiyoruz diye düşünürdüm. Ömer Halisdemir gibi darbe girişiminden bilgim olsaydı, onun bildiği her şeyi bilseydim ve böyle bir emir alsaydım ben de onun yaptığını yapardım" diye konuştu.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

Kara, mahkeme başkanının soruları üzerine kesinlikle darbe girişiminden haberi olmadığını, Diyarbakır havalimanına indiklerinde bir terslik olduğunu anladığını ancak böyle bir şeyin olmasının aklının ucundan bile geçmediğini ileri sürdü. Kara, FETÖ ile de bir bağlantısının olmadığını belirterek üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Kara'nın ardından sorgusu yapılan Tim personeli Üstçavuş Ali Güreli de darbe girişiminde haberleri olmadığını, kendilerine verilen emirleri uyguladıklarını belirterek suçlamaları kabul etmedi.