Mahkeme Başkanından darbeciye sert cevap!

15 Temmuz'daki darbe girişiminde, FSM Köprüsü'nün kapatılması sırasında çıkan olayların davası altıncı duruşma ile devam ediyor.

ABONE OL
GİRİŞ 02.01.2018 14:32 GÜNCELLEME 02.01.2018 14:32 GÜNCEL
Mahkeme Başkanından darbeciye sert cevap!

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki  büyük salonda İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada savunma yapan  tutuklu sanık eski yarbay Adnan Uygun, Kuleli Askeri Lisesi’nde tabur komutanı  olduğunu söyledi.

15 Temmuz’da 21.00 sıralarında okula gittiğini ifade eden sanık Uygun,  darbeci Albay eski Kuleli Askeri Lisesi Okul Komutanı Mürsel Çıkrıkçı'nın  kendisine “Terör tehdidi var, şu iki aracı al. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne git  ve polislerle hareket et” dediğini aktardı.

"KÖPRÜYÜ KORUMAK ERLERE Mİ KALDI?"

İki aracın içinde çok sayıda asker olduğunu ve mühimmatlı olduklarını  kaydeden sanık Uygun, "Normalde benim taburumda er yok. O araçlara onları kim  getirdi, kim bindirdi hatırlamıyorum. Köprüde terör tehdidi var diyerek bizi  acele bindirdiler. Ben bu emri alırken darbe kelimesini duymadım. Belki bana TRT  denilse şüphelenebilirdim ama ben bunu nasıl darbeyle ilişkilendirebilirim? Ben  köprüyü korumak amacıyla hareket ettim." şeklinde savunma yaptı.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Çakar, "İstanbul’da hiç özel  birlik kalmadı da Kuleli’deki erlere mi kaldı köprüyü korumak? Hiç sorgulamadın  mı?" şeklinde soru yöneltirken, sanık Uygun bunu sorgulamadığını öne sürdü.

Uygun, "22.30-23.00 sıralarında kimse ne yaptığının farkında değildi.  Mürsel Çıkrıkçı ile irtibat kuramayınca eski okul komutanı albay Muammer Aygar'ı  aradım. O da yolu tek şeritli açmamızı emretti." iddiasında bulundu.

Mustafa Çakar'ın "Böyle durumlarda tayini çıkan kişiden mi emir  alıyorsunuz?” sorusu üzerine sanık Uygun, “Mürsel Çıkrıkçı’ya ulaşamadığım için  onu aradım." dedi.

"MUSTAFA ÇALIŞKAN'IN KORUMASI ŞEHİT OLDU"

Tutuklu sanık Uygun’un Fatih Sultan Mehmet Köprüsüne emniyet  müdürlerinin erken gelmesini ve İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın 15 Temmuz  Şehitler Köprüsü'ne erken gelmesini garipsediğini söylemesi üzerine Çakar, sanık  Uygun'a tepki gösterdi.

Çakar, "Asker köprüyü kapattıktan sonra köprüye hemen polis gitmiş.  Tabii ki gidecek bakacak, asker niye geldi diye. Sen niye orada olduğunu anlat  bana. Mustafa Çalışkan’ın üzerine ateş açılmış, koruması şehit oldu. Bunları da  biliyormuşsun sen. Şehitlerle ve yakınlarıyla ilgili isnatta bulunma."  ifadelerini kullandı.

Sanık Uygun’un müştekiler ve emniyet müdürleri ile ilgili suç  isnadında bulunmaya devam etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Çakar, sanığın  yerine geçmesini isteyerek, kendi yaşadığı olaylarla ilgili savunma yapacağı  zaman savunmasına devam etmesine karar verdi.

Başkan Çakar, "Darbeye karşı gelen insanlara isnatta bulundurmam. Bu  dava dosyasıyla ilgili olmayan konuları ve arkadaşları şehit olmuş kişilere  yönelik isnatları bu mahkemede yaptırtmam. Konumuz 15 Temmuz Şehitler Köprüsü  veya başka bir şey değil. Sen Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde meydana gelen  olayları anlat, ortamı germeye gerek yok. Biz bu gerekçeyle savunmana ara verdik.  Kendi yaşadığın olaylara ilişkin savunma yapmaya karar verdiğine savunmana devam  edeceksin." diye konuştu.

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık eski uzman çavuş Seyit Ahmet  Gündüz de 15 Temmuz’da tank sürücüsü olduğunu ve tank komutanının eski üsteğmen  Mustafa Ceyhan olduğunu ifade etti.

Eski üsteğmen Ceyhan’ın emriyle 22.15 sıralarında tank ile çıkış  yaptıklarını belirten Gündüz, "Yolda ilerlerken üsteğmen Ceyhan, benim öndeki  tankı sollamamı emretti. Tam sollarken uzak mesafeden bir araç geldiğini gördüm.  Ani fren yaptım. Çarpıp çarpmadığımı anlayamadım. Tank komutanına durumu  bildirdim ve o devam etmemi istedi. Eğer çarptığımı bilseydim ve vatandaşımızın  yaralandığını öğrenseydim tankı hareket ettirmezdim." şeklinde savunma yaptı.

Darbe girişimine yardım etmediğini savunan ve bilinçli olarak araç  ezmediğini iddia eden sanık Gündüz, emirleri uyguladığını öne sürdü.

Sanık Gündüz’ün savunmasının ardından duruşmaya öğle arası verildi.