Mahmud Osman'ın ölüm sebebi ortaya çıktı

İstanbul Esenyurt'taki Kur'an kursuna ait yurtta yatılı olarak eğitim gören Mahmut Osman Kamış, 26 Mart 2018 tarihinde gece saatlerinde fenalık geçirdi.

AMBULANSTA VEFAT ETTİ

Yurt görevlileri tarafından Mahmud Osman'a ilk müdahale yapıldı ve sağlık ekiplerine haber verildi.

Edinilen bilgiye göre; gece saat saatlerinde 112'ye ait ambulansla hastaneye yetiştirilmeye çalışılan öğrenci, ambulansın içinde vefat etti.

SAVCININ TALİMATIYLA ADLİ TIPA GÖNDERİLDİ

Olayın ardından konu nöbetçi cumhuriyet savcısına aktarıldı ve buradan gelen talimatla Mahmud Osman'ın cenazesi adli tıpa gönderildi.

BEYİN TÜMÖRÜ VARDI

Doktorların yaptığı ilk inceleme sonucunda minik Mahmud Osman'ın daha önceden beyin tümörü rahatsızlığının bulunduğu ve bu hastalığa bağlı olarak hayatını kaybetmiş olabileceği belirtildi.

Yine inceleme sonucuna göre; bazı yayın organların iddia edildiği gibi Mahmud Osman'ın vücudunda herhangi bir dış müdahaleyi gösterecek iz ve emareye rastlanılmadığı, bu haliyle normal ölüm olarak değerlendirildiği ifade edildi.

AİLEDEN ÇOCUKLARININ VEFATI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Konu ile ilgili açıklama yapan Mahmud Osman'ın ailesi, çocuklarının herhangi bir rahatsızlığının söz konusu olmadığını aktardı.

Çocuklarının gece saatlerinde yatılı okuduğu kursta aniden rahatsızlandığını aktaran aile, "Saat 23.00 civarlarında ani baş ağrısı ve mide bulantısı ile istifra etmiş ve oracıkta bayılmıştır. Dakikalar içerisinde ambulans gelmiş yarım saat uğraşmışlar lakin oğlumuz hayata döndürülememiştir. Sonrasında özel bir hastaneye kaldırılmış orada da 45 dakika kadar müdahale edilmiş, hiçbir yaşam belirtisi göstermediği için ölüm raporu verilmiştir.
Tutanak tutularak Otopsi yapılmış ve otopsi yapan doktorun bizzat kendisi ”beyin kanaması ya da kalp krizi“ şüphesi olduğunu ama “asıl sonucun bir kaç ay içinde çıkacak otopsi sonucunda belli olacaktır “ demiştir."

Çocuklarının eğitim gördüğü kursu karalamaya yönelik sosyal medya ve haber kanallarındaki bilgilere de tepki gösteren Mahmud Osman'ın ailesi, "Çocuğumuzun eğitim gördüğü kursun yetkilileri öncesinde ve sonrasında çocuğumuzla canla başla ilgilenmiş olup bizi hiç yalnız bırakmamış, emek vermiş insanlardır. Çocuğumuzun yaşamında ve vefatında hiçbir kötü lanse edilecek söz ‘en  fiil en yapmış oldukları en ufak kötü  yaklaşımları olmamıştır. Haklarında olumsuz kötü, karalayıcı, çirkin hiçbir haberi kabul etmiyoruz. Öncesinde de, sonrasında da hep yanımızda oldular ve hala destek olmaktadırlar.

Yaşadıkları bu büyük acıya saygı isteyen aile bireyleri, konu ile ilgili karalayıcı hiç bir habere itibar edilmemesini istedi.