İyice haddini aştı! Türkiye'ye Muavenet tehdidi
Doğu Akdeniz’de gerilimi tırmandıran Yunanistan’ın Barbaros’a tacizi sürüyor. Geminin çok yakınından geçen Yunan fırkateyni bu yolla milyon dolarlık cihazların çalışmasına ve geminin manevra yapmasına engel oluyor. Yunan basınında ise “Türkler 90’ların başında Ege’de yanlışlıkla Amerikan füzesi ile vurulan Muavenet meselesini asla unutmasınlar” tehditleri dikkat çekiyor.
ABONE OLBarbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisi, Yunan tacizlerine rağmen Kıbrıs adası batısında Türk kıta sahanlığında kalan bölgelerdeki araştırmalarını dün de sürdürdü. Yunan Deniz Kuvvetleri’ne ait HS Nikiforos Fokas fırkateyni dün gün boyunca Barbaros’u taciz etti, çalışmasını engellemeye çalıştı. Bu arada Yunan basını da tahrik ve tehdit dolu yayınlara başladı. militaire.gr isimli internet sitesinde “Türkler 90’ların başında Ege’de, yanlışlıkla Amerikan füzesi ile vurulan Muavenet meselesini asla unutmasınlar!” şeklinde açık tehdit yer aldı.
ELEKTRONİK HARP UYGULADI
Yunan savaş gemisinden “Yunan kıta sahanlığında çalışma izni olmadığı ve bölgeyi terk etmesi” uyarısı alan Barbaros Gemisinden, “Bölgenin terk edilmeyeceği, çünkü Türk kıta sahanlığı içerisinde bulunduğu” yanıtını alan Yunan fırkateyni, elektronik harbe yöneldi. Barbaros’un çok yakınından geçerek üzerindeki cihazların çalışmasını ve geminin manevra yapmasını engellemeye çalıştı.
CİHAZLARA ZARAR VERMEK İSTEDİ
Üzerindeki cihazların zarar görmemesi için Türkiye’nin yayınladığı Navtex uyarısı kapsamında Barbaros gemisinin 500 metre ilerisi ve 5 mil gerisinden geçmesi gereken Yunan gemileri, Barbaros’un üzerindeki milyonlarca dolarlık cihazlara zarar verecek şekilde kasıtlı olarak yakından geçmeye kalkıştı. Yunan donanmasının “ciddi düşmanlık, tahrik ve taciz girişimi” olarak görülen bu hareketleri Türk gemileri tarafından kayıt altına alındı. Bu kayıtlar, gerektiğinde, Birleşmiş Milletler ve NATO’ya sunulacak.
GİRESUN VE GAZİANTEP TEYAKKUZDA
Yunanistan’ın artan tahriki üzerine Türk donanması da Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin refakat gücünü arttırdı. TCG Giresun’un yanı sıra TCG Gaziantep fırkateyni de Barbaros’u koruma ve Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki oldubittilerini engelleme amaçlı olarak görevlendirildi. Henüz Doğu Akdeniz’deki gerilim Ege’de havada yaşanan it dalaşlarına dönüştürülmedi. Bu ise Deniz Kuvvetleri’nin gerilimi düşürmek üzere sergilediği soğukkanlı ancak kararlı faaliyetleriyle sağlandı. Teyakkuz kapsamında olası tehditlere anında karşılık verilecek.
DONANMAYA KARŞI DURMALARI ZOR
Yunanistan'da yayınlanan Dimokratia Gazetesinde eski Yunan İstihbarat Teşkilatı mensubu Savas Kalenderidis tarafından kaleme alınan bir makalede, Türklerin kriz yönetim tecrübelerinden övgüyle bahsedilerek, “Yunan Hükümetinin tarihten ders alması gerektiği, Kardak krizi sırasında yaşanan bilgi eksiklikleri ve yanlış değerlendirmelerin Doğu Akdeniz'de yapılmaması gerektiği” uyarısı yapıldı.
ABD SALDIRISINI HATIRLATTI
militaire.gr isimli internet sitesinde “Türkler 90’ların başında Ege’de, yanlışlıkla Amerikan füzesi ile vurulan Muavenet meselesini asla unutmasınlar!” şeklinde açık tehdit yer aldı. 1974 Kıbrıs Harekatına da katılmış olan TCG-Muavenet Gemisi, Ege Denizi'nde gerçekleştirilen NATO Kararlılık Gösterisi-92 Tatbikatı sırasında 1 Ekim 1992'de USS Saratoga (CV-60) uçak gemisinden atılan 2 Sea Sparrow füzesiyle vurulmuş, gemi komutanı Kurmay Yarbay Levent Kudret Güngör ile birlikte 5 asker şehit olmuş, 22 asker yaralanmıştı.
KAZA DEDİLER KİMSE İNANMADI
Dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Lawrence Eagleburger haberi Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir'e "Geminizi batırdık özür dileriz" diye iletmiş ve ABD bu olayın kaza olduğunu açıklamıştı.
6 KARAR OLMADAN FÜZE ATILAMAZDI
Tatbikatın silahsız olması, "Saratoga mürettebatının iki atışının da tam isabet kaydetmesi; "Sea Sparrow" füzelerinin ateşlenebilmesi için 6 ayrı karara ihtiyaç olması, ayrıca bu işlemlerin ayrı ayrı odalarda bulunan personel tarafından yapılmakta olması" ve füzelerin peş peşe kazayla ateşlenmesi kamuoyu tarafından inandırıcı bulunmadı ve olayın kasten yapıldığı üzerinde yıllarca duruldu. Ancak bir sonuca ulaşılamadı.