Cezavine konan askerlerin ifadeleri
Tutuklanarak cezaevine konan askerler mahkemede, 'Biz devletimizi son kurşunumuza kadar koruduk. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık.' diyerek kendilerini savundu.
ABONE OLHakkari'nin Dağlıca bölgesinde askeri birliğe terör örgütü PKK tarafından yapılan saldırı sonrası teröristler tarafından kaçırılan 8 askerin, çıkarıldıkları Askeri Mahkemede ifadeleri alındıktan sonra, tutuklu yargılanmalarına karar verildi.
Van Barosu tarafından görevlendirilen Avukat Ramazan Korkmaz, sanık askerlerin ifadelerinde söz konusu suçlamaları reddettiğini ve emre itaatsızlık yapmadıklarını belirttiklerini söyledi.
ASKERLER DEVLETE SİTEM ETTİ
Konu ile ilgili görüşlerini belirten askerlerin Avukatı Ramazan Korkmaz, 'Askerler mahkemede tutuklandılar. Mahkemede askerlerin ifadeleri alındı ve alınan ifadelerin ardından belirttiğimiz nedenlerden dolayı tutuklandılar. Ancak askerlerimiz bu durumu kabul etmedi ve suçsuz olduklarını söylediler. Askerlerimiz suçu kabul etmediler. Askerler, 'Biz devletimizi son kurşunumuza kadar koruduk. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Biz vatanımızı korumak için canımızı dişimize taktık ve mücadele ettik. Savaştık. Ancak şu anda suçlanıyoruz. Biz devletimizi sonuna kadar koruduk. Bize yapılan suçlamaları kabul etmiyor ve bunu anlamlandıramıyoruz' diyerek devlete sitem ettiler. Dosyada gizlilik kararı olduğu için tüm resmi belgeleri alamadık. Şu anda dosya gizli kararı olduğu için korunuyor ve istediğimiz belgeleri almıyoruz' dedi. haber7
Korkmaz, ayrıca, 'Bazı yerlerde askerlerin DTP üyesi olduğu söyleniyor. Bunlar tamamen söylentidir ve böyle bir durum söz konusu değildir' diye konuştu.
ASKERLERİN AVUKAT HUZURUNDA MAHKEMEYE VERDİĞİ İFADELER
Ben ve İlhami ayağa kalktık, bir iki adım atmıştık ki, etraftan teslim olun diye sesler duyduk. Ben de komutanlarımız sanarak, komutanım diye hitap ettim. Karşımdaki ses, ne komutanı tepe düştü. Teslim olun dedi. O zaman terörist olduklarını anladım. Yanımıza geldiler ve biri üzerimizi aradı. Cebimde el bombası vardı. Çıkarıp aşağı attı. Ben üzerime düşen görevi yaptığıma inanıyorum. Çatışma sırasında herhangi bir komutanımız ya da askerden destek görmedik. Kendi başımıza çatıştık. '
Hatta ben komutanımıza da buralarda bir hareketlilik olabilir diye fikrimi söyledim. Saat 24 sıralarında Selçuk uzmanın dinlenme olarak kullandığı çadırlar bölgesine uğramıştım. Tekrar gözetleme yerine gitmek için çıktığım sırada hemen döneceğimi düşünerek silahımı yanıma almamıştım. Bir anda etraftan silahlarla ateş edilmeye başlandı. Silahımı almaya gitmek istedim. Çok yoğun ateş vardı. 81'lik havan mevzisinin orada sahipsiz bir silah ve hücum yeleği gördüm. Bu silah ve hücum yeleğini alarak mevzi aldım. Bu sırada askerler düzensiz ve birbirlerine yakın mevzi almışlardı. Onları da yönlendirdim ve yakın durmayın dedim. Yoğun ateş altında olan mevzilere girmemelerini söyledim. Bir süre elimdeki silah ile ateş gelen kısımlara karşılık verdim ve şarjörümdeki mermi bittiğinde hücum yeleğindeki son şarjörü taktım. Bu sırada teröristler çok yaklaşmışlardı. Sesleri duyuluyordu. Yoğun ateş baskısı vardı. İçlerinden birisi çok düzgün Türkçe ile bizim askerlere teslim olun çağrısı yapıyordu. Ben bu kişiyi gördüm. Nişan alarak ateş etmek istedim.
Ancak silah tutukluk yaptı. Tutukluluğunu gidermeye çalıştım ve şarjörü takarak tekrar ateş etmek istedim. Bu ara Ramazan Yüce'nin Kürtçe bildiği için teröristlere Kütçe bir şeyler söylediğini duydum sanırım. Onlar da teslim olmuştu. Bana iyice yaklaşan teröristlere silahım tutukluk yaptığı için ateş edemedim. Bu sırada biri bana silahını doğrulttu ve teslim ol dedi. Ben silahımı almasınlar diye kayalara doğru karanlığa bıraktım. Beni yukarı götürdüler ve termal kameranın yerini sordular. Arızalı olduğunu ve çalışmadığını söyledim. Daha sonra bizi götürdüler. Teröristlerden de yaralananlar vardı. Çatışma esnasında özellikle ben ve birkaç asker teröristlere karşı yoğun tarama ateşi açmıştık. Bu tarama ateşini kimin yaptığını sordular. Ben kendim yaptığımı söylemedim. Diğerleri de söylemediler. Ben görevimi yaptığıma inanıyorum. '
Şehit olan Mustafa Uzman Çavuş beni 81'lik havan mevzisine çağırdı. 3 sefer Mustafa uzman ile havan atışı yaptık. Bu arada yakınımdaki mevzilere sızma oldu ve yoğun olarak mevzilere el bombası gelmeye başladı. Herkes dağılmıştı. Halis Uzman ve Özhan arkadaşım teröristlere doğru yoğun tarama ateşi yapmaya başladılar. Mustafa uzman da birisinin silahını alarak teröristlere ateş etmişti. Benim bulunduğum yere düşen bir el bombası ile ben elimden ve başımdan yaralandım. Bize iyice yaklaşan bir bayan terörist beni vurdular, beni bu tarafa götürün diye Kürtçe bağırıyordu. İçlerinden bize Türkçe olarak teslim olun diye bağıranlar vardı. Ben yaralandığım için ve karşılık verecek silahım olmadığı için teröristlere Kürtçe olarak teslim oluyorum diye cevap verdim. Beni yanlarına aldılar. Kod adını sonradan öğrendiğim Cemşit Kod adlı Türkçe konuşan terörist beni silahla tehdit ederek diğer askerlere söyle teslim olsunlar dedi. Ben de bunun üzerine tepelere doğru teslim olun diye iki üç kez söyledim. Zaten o tepelerde bizim askerlerden kimse kalmamıştı ve teröristlerin eline geçmişti.
MAHKEME TUTUKLAMA İSTEDİ
İfadeleri alınan askerlerden sonra söz verilen Van Barosu Avukatlarından Ramazan Korkmaz, şüphelilerin çatışma esnasında üzerlerine düşeni yaparak son mermilerine kadar karşılık verdiklerini ve teslim olmadıklarını, teslim alındıklarını savundu.
Dosyada gizlilik kararı olduğu için inceleme yapamadıklarını anlatan Korkmaz, çatışma esnasında suç kastı oluşmadığını ve tutuksuz yargılanmalarını talep etti. Ancak mahkeme heyeti, biri Uzman Çavuş 8 asker hakkında tutuklama kararı aldı. P. Er İlhami Demir, P. Er. İrfan Beyaz, P. Er. Özhan Şabanoğlu, P. Er. Fatih Atakul, P. Çavuş Mehmet Şenkul hakkında 'Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, yüklenen suçun vasıf ve mahiyeti, askeri disiplinin aşırı derecede sarsılmış olması nedeni ile 353 S. K. 'nın 71 ve CMK'nun 100 ve 101'nci maddeleri gereğince vicahen tutuklanmasına, P. Er. Fuat Başova ve P. Er. Ramazan Yüce'nin ise sıralanan maddelerle birlikte 'yurt dışına firar' suçlamasıyla tutuklanmasına, P. Uzman Çavuş Halis Çağan'ın ise sıralanan maddelere ek olarak 'memuriyet görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suçlamasıyla tutuklanmasına karar verildi.
Yakınlarına haber verilmesine ve 7 gün içinde Ağrı 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.