Diyarbakırlı annelerin cesareti HDP'ye kepenk indirtti
Oğlu HDP tarafından dağa kaçırılan Hacire annenin mücadelesi Diyarbakırlılara örnek oldu. 8 aile HDP Diyarbakır İl Binası önünde eylem başlattı. Uzmanlar, annelerin yaptığı eylemin önemini Haber7.com için anlattı.
ABONE OLHDP Diyarbakır İl Binası önünde, çocukları dağa kaçırılan anneler eylem başlattı. Hacire annenin başlattığı eylemden cesaret alan aileler, "Çocuklarımızı almadan gitmeyiz" mesajı veriyor. Annelerin kararlılıkları tüm ülkede de takdirle karşılanıyor. Uzmanlar, annelerin bu duruşunun önemini Haber7.com için yorumladı.
Eski AK Parti Milletvekili Orhan Miroğlu, Eski Refah Partisi Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu, Akşam Gazetesi Yazarı Emin Pazarcı, Milat Gazetesi Yazarı Ahmet Ay ve Yazar Ömer Serdar Kaplan'ın açıklamaları şöyle:
ORHAN MİROĞLU: KÜRT ANALARI 'PARTİYA ME' DİYOR
O binaların kapıları yüzlerine kapansa da, ey senyor ve senyoritalar, haberiniz olsun, yeni bir tarih yazıyorlar.
ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU: PKK'NIN İDEOLOJİK SAPKINLIĞINI ORTAYA KOYDU
Annelerin feryadı yürek acısı. HDP ve PKK’nın Kürt halkına yaşattığı acının çok açık ve net bir göstergesidir. Kendi çocuklarını Avrupa başkentlerinde okutan, Avrupa’da sörfe ve spor etkinliklerine gönderen HDP yöneticilerinin mazlum Kürt çocuklarını dağa ve ölüme yollamaları onların ideolojik sapkınlıklarının en net ifadesidir.
Bundan önceki yıllarda halk PKK’nın korkusuyla kepenk kapatıyordu. Bu cesur annelerin eylem HDP il binasına kepenk çekilmesine yol açtı. Bu da gelinen noktada terörle mücadelede Türkiye’nin ciddi başarılar elde ettiğinin bir göstergesidir.
Bu nedenle mücadelenin aksatılmadan sürdürülmesi ama mazlum halka da sahip çıkılması ve yardım edilmesi devletin en temel görevlerinden biridir.
ÖMER SERDAR KAPLAN: SİYASİ MÜDAHALE OLMAMALI
Olay müspet bir olay. Birilerinin daha belki yeniden çocuklarını talep etmesine sebep olabilir. Fakat dediğim gibi bu iş biraz da siyasetçilerin dışarıda kalması, sivil toplum alanının daha aktif hale gelmesi şeklinde yürürse ben cesaretlenmenin artacağını düşünüyorum. Ama işin içine siyaset müdahil olursa, o zaman da bu iş fazla sürmeden biter.
EMİN PAZARCI: ANNELER HDP'YE KEPENK KAPATTIRDI
Terörle mücadelede gelinen son noktada kendileri kepenk kapatmak zorunda kaldılar.
Acılı anneler Diyarbakır HDP il binasının kepenklerini kapattırdı. Terörle mücadelede önemli bir kırılma noktasıdır bu. O anneleri kutlamak ve milletçe destelemek zorundayız.
AHMET AY: ANNENİN GÜCÜ ÜSTÜNE BİR GÜÇ YOK
Biz küçükken göl kenarına gittiğimizde uzaktan su attıklarında korkardık. Suya daldıktan sonra artık o dalgalarla hemhal olduktan sonra korkunuz geçiyor. Korkunuz geçince kulaç atıyorsunuz. Artık neşenize bakıyorsunuz.
Bu meselede de PKK yıllardır estirdiği terörden dolayı vatandaşın kalbine bir sıkıntı yerleştirdi. 10 yıl kadar önce başlayan bu süreç daha sonra 2014’te annelerin evlatlarını istemesiyle devam etti ama bu kadar kararlılık görülmedi. Şimdi aileler o korkularını yendiler. Evlatlarını istiyorlar. Canımızı vermeye de hazırız diyorlar.
PKK bir dönem için çocukları kandırarak dağa götürebilir. PKK bir süre kadar şehirde tedirginlik oluşturabilir. Ama nereye kadar, ne zamana kadar? Dünyanın hiçbir örgütü ilelebet kendi terörünü hakim kılamamıştır. Belli bir süreden sonra vatandaşın canına tak eder. Artık anneler evlatlarımıza olan bize olsun diyor. Anne yüreği bu. Anne yüreğinin gücünden daha güçlü beşeri bir güç yeryüzüne gelmemiştir, gelmeyecektir. HDP’nin de PKK’nın da onlara destek verenlerin annelerin yüreğindeki bu intizarı görmesi lazım ve ona göre artık silah, terör şiddetinin geçerli olmadığını görmesi lazım. Bu dalga dalga büyüyecek.
Daha önce PKK zorla kepenkleri kapattırıyordu. Şimdi vatandaş kendisi gidip HDP’ye gidip kepenk kapattırıyor. Kepenk öyle değli böyle kapattırılır dercesine. Annelerin feryadı, gerekirse kendi bedenlerini tehlikenin kucağına atıp, evlatlarını almaya esas alıyorlar. Bu kararlılık var annelerde.
Vatandaş, STK’lar, siyasi partiler şova kaçmadan ailelerinin yanında olduklarını, gerekirse onlarla beraber açlık eylemleri yapacaklarını görmek ayrı bir güç; hem aileler hem millet için.