Ekmeğin hüznü, un ufak edilen nesil için

Haber7.com yazarlarından Esra Elönü, Feride'nin Günlüğü isimli köşesinde, İstanbul Kadıköy Anadolu Lisesi'ne yeni başlayan öğrencilere simit parçaları atma geleneğine tepki çeken bir yazı kaleme aldı.

ABONE OL
GİRİŞ 10.09.2019 15:13 GÜNCELLEME 10.09.2019 15:37 GÜNCEL
Ekmeğin hüznü, un ufak edilen nesil için

Okulların açıldığı ve öğrencilerin ders başı yaptığı günde İstanbul Kadıköy Anadolu Lisesi'ne yeni başlayan öğrencilere simit parçaları atma görüntüleri büyük tepki çekti.

 

 

Elönü'nün konulya ilgili kaleme aldığı yazı:

Dondum. Kursağımda kalan iyi şeylerin hevesi ekmeğin arasında. Dağıldım. Öyle bakıyorum, gördüklerim gerçek olmasın diye ettiğim dua da değirmen taşında.

 

 

Kızdım. “Bize ne oldu” sorusuna vereceğimiz adam akıllı cevap taze ekmek gibi burnumda tütüyor.

Ve utandım, en yanık ateşte helal terle kavrulmuş nimetten daha kızarmış yüzüm.

Bir video dönüyor sosyal medyada. Kadıköy Anadolu Lisesine yeni başlayan öğrencileri karşılama töreninde, diğer öğrenciler ellerinde parçaladıkları simitleri çocuklara atıyor. Şımarık çocuk kahkahalarına bandırılmış nimetin hüznü işte bu.

Bu, Elhamdülillah demeyi çağ dışı gören zihniyetin dilimlediği nesil! Bu, besmeleyle oturulmuş bir sofraya ağız bükenlerin mutlu olacağı sefil nesil!

Bu, helal lokma dediğinizde esneyen,  emeği sadece sosyal medya aforizmlarında kutsayanların övündüğü nesil.

Bu, eve ekmek getiren babaya hürmeti, o emeğe vefayı köylü diye sınıflandıran elitlerin pembe nesli.

Eğer siz “ Ölmek istiyorum çünkü cennette ekmek var”diyen mülteci bir çocuğun açlığını bu çocuklara anlatmazsanız, ayaklar altına aldıkları ilk şey merhametleri olur.

Ekmeğe merhamet, irfandır. Yani sizin bilimli aydınlıklı meşaleli çağınızın eline ayağına dolaşıyor diye köşeye attığınız İRFAN.

Öyle ya siz İrfanı, servis şöförü adı olduğunda seversiniz, İrfan, Aşık Veysel’in gördüğüdür. Nimete şükrünü toprağa yazmanın adıdır irfan. Anadolu İrfanını okuyamayan nesil pek tabii klozete makarna doldurup klip yapan seyyar bulantı torbalarına hayran kalacaktır.

Sofra sonrasında eteklerine kırıntıları toplayıp kuşlara merhameti nasihat eden annelik, hor görüldüğü için bu nesil cenazesi.

“Nimetin kırıntısında bir garibin teri var” diyerek evladını öğütleyen babalık,  yok sayıldığı için dağıldık.

Biz, düşmanının bile ekmeğiyle oynama diyen ecdadın ilminden koptuğumuz için un ufağız.

Düşmanın kıymetsizdir gözünde ama, o ekmeğe muhtaç olanların günahına girme demektir bu.

Bu yüzden bize,

O yuvayı, sabahları bakkala yollanmış çocukların ucu yenmiş ekmekle eve döndüğü kahvaltı sofralarını, başkasının açlığını bize düşündüren o taze diğergamlığı kaybettiren öğreticiler, kendini bir nimetten saymasın.

O ekmeği, öpüp başımıza koyduğumuz günleri bize mumla aratanlar,

Ellerinde mangal ateşinden bozma fikirsiz ideolojilerini

Bize bilim meşalesi diye yutturmasın.. .

Ne diyeyim.. Bir ekmeğin hüznü gibi Dağılalım..