FETÖ'cüler yerine TSK'dan onları atmışlar!

Haber7.com, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Meclis'te kurulan Araştırma Komisyonu raporuna ulaştı. Ekleri ile birlikte 950 sayfayı bulan raporda FETÖ'nün genel tarihçesinden, FETÖ ile mücadelede alınması gereken tedbirlere kadar tüm detaylar mevcut...

ABONE OL
GİRİŞ 27.09.2019 09:00 GÜNCELLEME 27.09.2019 09:00 GÜNCEL
FETÖ'cüler yerine TSK'dan onları atmışlar!

İbrahim Günay - Haber7

 

2 yıl önce dönemin Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a elden teslim edilen 15 Temmuz Darbe Kalkışması raporunun birinci bölümünde FETÖ terör örgütünün genel tarihçesi ve hangi yıllarda ne kadar güçlendiğine dikkat çekildi.

Dönemin Meclis Başkanı Kahraman'a sunulan raporda, komisyon tarafından 03.11.2016 tarihli toplantısında dinlenilen eski Genelkurmay Başkanlarından İlker Başbuğ, FETÖ'nün MİT aracılığıyla kendine rakip olan bir cemaati TSK'dan nasıl tasfiye ettirdiklerini anlattı.

 

İşte rapordaki o çarpıcı detay:

Fetullah Gülen, gerek takipçilerinde gerekse kamuoyundaki yaygın düşüncenin aksine, Nurculuk Hareketinin kurucusu olan Said Nursi ile tanışmamış ve hiç görüşmemiştir. Bu durum örgütün “dışa başka, içe başka”, ikiyüzlü, istismarcı ve pragmatist tavrının ilk örneklerinden biridir. Zira Fetullah Gülen takipçileri tarafından -tevazu ve mahviyet nazarıyla değerlendirilerek- “ihlaslı bir ‘Nur Talebesi’” olarak görüldüğü gibi, Said Nursi’nin müellifi olduğu Risale-i Nur Külliyatında “İman ve Kur’an hizmetinde kendisinden sonra gelecek kişi” olarak işaret edilen, dolayısıyla bu anlamda Said Nursi’nin (ve doğal olarak da Nurculuğun) “varisi” olarak da görülmüş ve zamanla bu anlayış Gülen’in mehdiyetine dair şeksiz ve kati bir inanca dönüşmüştür.

Diğer yandan Gülen, takipçilerine yönelik sohbetlerde ve verdiği mesajlarda, kendisi hakkındaki “Nurcu” isnatlarına mütevazı görünümlü bir gizli hüsn-ü kabulle, “Estağfurullah!”, “Biz o şerefe nail olamadık!”, “Biz kim Nur Talebesi olmak kim!” ve benzeri “istemem, yan cebime koy” yollu ifadelerle açıkça reddeder gibi görünerek zımnen kabul etmiş, fakat “Nurcu” isnadı örgüt dışından geldiğinde, başka deyişle isnattan ziyade ithama dönüştüğünde, kendisinin ve örgütünün “dışa başka” ikinci yüzünü göstererek “Nurculuk hareketiyle bir ilgisi olmadığı” ve “Kendisinin asla bir Nurcu olmadığı” yönünde savunmalarda bulunmuştur.

FETÖ ELEBAŞI GÜLEN'İN SAHTE NURCULUK PLANI

Kısacası, 17 yaşında Nurculuk Hareketi ile tanışan Gülen, kısa sürede bu hareketin doğal ve beklenen-müjdelenen varisi olarak konumlanmış ve bu şekilde bir algı yönetimi hem örgüt içine hem örgüt dışına karşı başarıyla yürütülmüştür.

İlerleyen bölümlerde de açıklanacağı üzere, Fetullah Gülen Said Nursi’nin Nurculuğunu -tabiri caizse- klonlamış; Nurculuk hareketinin üzerine -bu gayrimeşru fiiline yakışacak “mafyatik” bir tabirle- adeta “çökmüş”; “Üstadın müjdelediği kişi” rolüne bürünerek hormonlu yeni bir sahte Nurculuk kurmuş; Nurculuğun “İman ve Kur’an Hizmeti” tanımlamasından “İman ve Kur’an” kısmını çıkarıp atarak “Hizmet” haline getirmiş ve bu ifadeyi örgütüyle özdeşleştirerek dini ve sosyal bir maske, kalkan ve istismar etme/parsa toplama aracı olarak kullanmıştır.

Bu durumun sonucu olarak, aslen Fethullahçı olan bu yapılanma pek çoklarınca Nurculuk ile karıştırılmış, Nurculuk çoğu kez Fethullahçılık ile bir tutulmuş ve son tahlilde Gülen ve örgütü her vesileyle bu “karıştırmanın” semerelerinden yararlanmış, esasen Nurcu olan diğer gruplara ise bu karışıklığın olumsuz sonuçlarına katlanmak düşmüştür.

FETÖ'CÜLER YERİNE TSK'DAN BAŞKA CEMAATİ ATMIŞLAR 

Bunun en bariz örneklerinden biri Komisyonumuzun 03.11.2016 tarihli toplantısında dinlenilen eski Genelkurmay Başkanlarından İlker Başbuğ’un ifadelerinde ortaya çıkmıştır. İlker Başbuğ, genelkurmay başkanlığı döneminde TSK içerisindeki örgüt yapılanması hakkında MİT’ten rapor istediklerini ifade etmiş ve “…MİT kanalıyla kendilerine rakip olan bir cemaatin adamlarını bize attırmışlar. Kim o cemaat? Mehmet Kurdoğlu Cemaati...” sözleriyle Nurculuk hareketinin kollarından biri olan Mehmet Kurdoğlu Cemaatinin FETÖ ile karıştırıldığını ve bu yüzden Fethullahçılar yerine bu cemaat mensuplarının TSK’dan atıldığını; daha da ötesinde, bu işi de FETÖ’cülerin yaptırdığını ifade etmiştir.

FETÖ'NÜN KAZANÇ KAYNAKLARI

Raporda bir diğer dikkat çeken detay ise örgütün İktisadi Kazanç Elde Etme ve Harcama Yöntemleri...

Rapora göre FETÖ/PDY’nin gelir kaynakları aşağıdaki şekilde sınıflandırılmış:

a) Kamu Kaynaklarından Elde Edilen Gelirler;

i) Kamu ihalelerinin örgütle bağlantılı firmalara verilmesi,

ii) Örgütle ilişkili firmaların rakipleri hakkında adli ve idari işlemler yaparak piyasanın örgüt firmalarına teslim edilmesi,

iii) Kurumların gizli kalması gereken finansal ve yatırım plânlamaları bilgilerinin ilişkili firmalara sızdırılması,

ıv) Kamu arazi tahsislerinin örgütle ilişkili vakıf, dernek veya eğitim kurumlarına bedelsiz devredilmesi,

v) Belediyelerce yapılan imar değişikliklerinin, örgütle ilişkili vakıf, dernek veya şirketler lehine yapılması,

vı) Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nda görevli adamları vasıtasıyla iş adamlarının yurt dışı iş bağlantılarını sağlama karşılığında örgüt adına kendilerinden para alınması,

vıı) Kamu hibe, destekleme ve teşviklerinin takibi ve proje kabullerinde PDY firmalarının kayrılması.

b) İş Adamlarından Sağlanan Gelirler;

ı) İş adamlarından, adli ve idari süreçlerdeki işlemlerini iş adamları lehine sonuçlandırma karşılığı alınan paralar,

ıı) İş adamlarının özel hayatları ile ilgili çeşitli zafiyetlerini "ses ve görüntü" kaydına

aldırarak tehdit ve şantaj yoluyla alınan paralar,

ııı) İş adamlarından, iş bağlantılarını sağlama karşılığı alınan paralar,

c) STK'lardan Sağlanan Gelirler;

ı) TUSKON ve bağlı federasyon, dernek, şirket ile vakıflardan toplanan aidatlar,

ıı) Yazılı ve görsel medya sektöründen sağlanan gelirler,

ııı) Kimse Yok Mu? Benzeri bağlı STK'lar aracılığı ile yardım adı altında vatandaşlardan toplanan paralar,

ıv) Ticaret Odası yönetimlerinin ele geçirilerek, kamu hizmet alımlarındaki rayiç bedel belirlemelerinde örgütle ilişkili vakıf, dernek ve firmalar lehine hareket edilmesi yoluyla sağlanan menfaatler,

d) Gönüllülük Esaslı Sağlanan Gelirler;

ı) Kurban Bayramı öncesi iş adamlarından firmalardan ve esnaftan, adlarına kurban kesileceğini belirterek 'Kurban' adı altında toplanan paralar,

ıı) İl ve ilçelerde iş adamlarının katıldığı mütevelli heyetleri oluşturarak zekât ve burs adı altında toplanan paralar,

ııı) Memur maaş ve ödüllendirmelerinden 'Himmet' adı altında yapılan kesintilerden toplanan paralar,

ıv) Devlet kurumlarına yerleştirilen örgüt mensuplarının ilk maaşlarını örgüte vermeleri ile elde edilen paralar.

e) Eğitim Faaliyetleri Gelirleri;

ı) 154 ülkede bulunan örgütle ilişkili eğitim kurumlarında okuyan öğrencilerden alınan paralar,

ıı) Yurt içinde faaliyet gösteren örgütle ilişkili eğitim kurumlarında okuyan öğrencilerden alınan paralar,

ııı) Eğitim kurumlarında okutulan öğrencilerden ücret alındığı halde, fakir öğrencilerin okutulacağından bahisle 'burs' adı altında toplanan paralar oluşturmaktadır.

KAYNAK : Haber7