Akşemseddin'in Tac-ı Şerif'i bulundu
İstanbul'un fatihi, Fatih Sultan Mehmet'in hocası ve şeyhi, büyük İslam alimi Akşemseddin Hazretlerinin kayıp tacı bulundu. Uzun yıllar Fatih Camii'nde olan tac, Sultan Ahmet Camii'nin altında iken unutulmuş, şu an ise Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde. Akşemseddin Hazretlerine ait asanın da kayıp olduğu belirtildi.
ABONE OLGerçek Hayat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Can Kemal Özer, Osmanlı tarihi için çok önemli bir gelişmeyi duyurdu. Özer, Fatih Sultan Mehmet'in hocası, büyük İslam alimi ve veli Akşemseddin Hazretlerine ait olan Tac-ı Şerifin bulunduğunu duyurdu. Akşemseddin Hazretlerine ait asanın da kayıp olduğunu belirten Özer, bu konunun gündeme gelmesi ve asanın bulunması gerektiğini söyledi. Kemal Özer'in Gerçek Hayat'taki yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Sonunda emanetleri görme ve resim çekme izni çıkıyor… Bu fakir, Mustafa Koç, Ramazan Minder ve foto muhabirimiz Sedat Özkömeç ile Sultan Ahmet Camii’nin altındaki mekâna gidiyoruz. Saray gibi muhteşem bir mekân. Şu anda Vakıfların tamir ve bakım atölyesi… ‘Burası caminin ahır kısmı’ dediklerinde hep şaşkına dönüyor ve ecdadın ahır olarak yaptığı yerin muhteşemliği karşısında lâl oluyoruz.
Heyecan dorukta… Çünkü bizi beş buçuk hatta altı asır evveline götürecek bir manzara ile karşılaşacağız. Elbette onlarca asır evveline ait çok şey gördük. Her şey bir yana, Hz Peygamber (s.a.v.), şerefli ailesi ve aziz sahabelerinin eşyalarını görmüş bu gözler için göreceğimiz şey daha kıymetli değil.
Ancak bu eşyanın sahibi İstanbul’un Fethine nail olan Sultan hazretlerini yetiştirmiş, fetih müjdesinin vaktinin geldiğinin haberini vermiş, tıptan tasavvufa pek çok sahada keşifleri ile şöhret bulmuş âlim, âbid, zahid büyük bir zat. Ona ait bir mirası görmek ve kamuoyuna duyurmak bizim için hem şeref, hem de ümit vesilesi.
Derken aradığımız emanetle karşı karşıyayız. Heyecan, gözyaşı ve iç burukluğu birbirine karışıyor.
Sonra resimleri çekiyoruz. Mevzuya dair sohbetler ediyoruz.
Neden bahsettiğimizi aslında kapağımızdan biliyorsunuz. Fâtih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin hocası ve şeyhi; devrinin en büyük âlim ve velisi Akşemseddin Hazretlerinin ‘kayıp’ olan tacından…
Aradığımız iki şey, Akşemseddin Hazretlerinin kayıp olan Tac-ı Şerifi ve Asâyı Şerifiydi.
Şimdilik sadece taca ulaşabildik. İnşallah bundan haberdar olanlar bizi ve milletimizi asâya da kavuşturur.
Mustafa Koç hoca ilk bilgiye merhum Cemalettin Server Revnakoğlu’nun Süleymaniye Kütüphanesinde bulunan arşivindeki el yazmasından ulaşıyor.
Ardından da 15 Mayıs 1340’da (1924) tarihli Milli Mecmua’daki yazı…
Henüz Latin alfabesine geçilmemiş, Hilafet ise yeni ilga edilmiş… Alfabemiz hâlâ Osmanlı alfabesi yani henüz millet olarak cehaleti tatmamışız.
Araştırma derinleşince de diğer kaynaklar…
TAC VE ASÂ
15 Mayıs 1340’da (1924) Milli Mecmua’da Ali Rıza Bey imzasıyla neşredilen “Turuk-ı Aliyyenin İstanbul’da İntişarı” başlıklı yazı, Ayasofya Medresesi’nin kapısı bitişiğinde bulunan kütüphane yerinin vaktiyle Akşemseddin’in halvethanesi olduğunu, asâ ve tarikat tacının da Fâtih Camii’nde korunduğunu kaydediyor.
1968’de vefat eden Revnakoğlu, notlarında Fâtih’in camiye bıraktığı emanetlerden şeyhi Akşemseddin’in tarikat tâc-ı şerîfi ile asasının mihrabın minber tarafındayken Sultan I. Mahmud’un cülûsunda hünkâr mahfili tarafına kaldırıldığını yazıyor:
“Fâtih Camii’ne Hazret-i Fâtih’in zamanında meşihat ihdas olunmuş ve hünkâr mahfilinin önünde Bayramiye ayini icra edilmiştir. Burasının meşihatı kendisinin şeyhi Akşemsedin’e tevcih olunmuştu. Sonraları ulemanın müdahalesi ile kaldırılmışsa da Hicri 1290’a kadar kısmen devam etmiştir.”
Revnakoğlu’nun el yazısı notları
ASÂ KAYIP
Asâ ise Vakıflar’a devredilen tutanakta yok. Şu ana kadar camide de bulunamadı. 2002’de emekli olan Mehmet Hoca’nın ‘bir buçuk metre civarında düz, kalın ve işlemesiz’ olarak tarif ettiği asâ şimdilik kayıp.
Ancak Akşemseddin Hazretleri’nin Bolu Göynük’teki türbesinde restorasyon öncesi mevcut olmayan bir asâ şimdilerde teşhirde. O asânın kime ait olduğunu bilmiyoruz. Bu asâyı Fatih Camiinden alan bilen, gören, hakkında bilgi sahibi olanların bizleri de haberdar etmesini istirham ediyoruz.
Bu çalışma sonrasında kimileri eserinde Bezmiâlem Vâlide Sultân tarafından tecdit edilmesi nedeniyle Akşemseddin Hazretlerine ait olmadığını iddia edecektir. Bunun bir kıymeti harbiyesi yok. Zira tarihi bilgiler Tac-ı Şerifin Akşemseddin Hazretlerine ait olduğunu gösteriyor. Daha uzun ömürlü olması için üzerinde yapılan tecdit/yenileme bu tacın Akşemseddin Hazretlerine ait olmadığını göstermez. Belli ki, Bezmiâlem Vâlide Sultân kıyamete dek muhafazası için aslını içinde tutmak kaydıyla içini ve dışını atlas ve kadife ile muhafaza altına almıştır.
Bundan sonrası ise Vakıflar Genel Müdürlüğü ve ilgili uzmanlara ait. Bizce Akşemseddin Hazretlerine ait olan Tac-ı Şerifin Fatih Camii’ne nakledilerek ziyarete açılması ve asanın izinin sürülmesi icap eder. Konudan Cumhurbaşkanımız Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da haberdar edilmesinde fayda var. Bilgisi olması durumunda konun takipçisi olacağı ve emin ellerde olan emanetin aslî yerinde ziyarete açılmasını temin edeceğinden şüphe duymuyoruz.
Vesselam!"