Türkiye ile ABD arasındaki anlaşmanın bilinmeyen ayrıntıları
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de Fırat'ın doğusunda bulunan terör hedeflerine yönelik gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD başkan yardımcısı Mike Pence başkanlığında gerçekleştirilen kritik zirve sonrası 13 maddelik bir anlaşma yapıldı.
ABONE OLTürkiye ve ABD arasında Suriye'de Fırat'ın doğusundaki terör hedeflerine yönelik yapılan Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin yapılan kritik görüşmenin ardından Türkiye-ABD ortak bir açıklamada bulundu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD başkan yardımcısı Mike Pence'in başkanlığında gerçekleştirilen görüşmede mutabakatın sağlandığı belirtilirken, 13 maddelik bir anlaşma da imzalandı. Bu anlaşmanın dünyadaki yankılarını ve ne anlama geldiğini Haber7.com olarak konunun uzmanlarına sorduk.
Haber7.com / Özel Haber
Prof. Kemal İnat
"TÜRK - AMERİKAN İLİŞKİLERİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"
Yani Türkiye’nin terörist unsurlar çekilmeden Barış Pınarı Harekatını durdurması kendi güvenliği açısından kabul edilebilir bir durum değildi, operasyonu sürdürmesi ise Türk-Amerikan ilişkilerine ciddi zararlar veriyordu. Bu noktada ABD’nin başta atması gereken adımı atmaya razı olması, yani Fırat’ın doğusundaki PKK/YPG unsurlarının 30-35 kilometre güneye çekilmesini garanti etmesi Türkiye’yi şimdilik tatmin eden bir gelişmedir. Bu adımın devamında Washington yönetiminin PKK/YPG ile olan bütün bağlarını sona erdirmesi ve bu örgüte destek vermekten tamamen vazgeçmesi Türk-Amerikan ilişkilerinin sağlıklı bir zemine oturması açısından önemli olacaktır.
"ABD TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEĞİ ÇEKMELİ"
Amerikan Başkan Yardımcısı Mike Pence ile varılan mutabakat, Türk-Amerikan ilişkilerinde sorunların çözüldüğü anlamına gelmiyor. Türkiye “müttefiki” ABD’nin terör örgütü PKK/YPG’ye verdiği silahları unutmayacak. Bir başka terör örgütü olan FETÖ’ye verdiği desteği de unutmayacak. Amerikan Başkanı Trump’ın, Türkiye ile rasyonel bir ilişki kurmak istiyorsa, emri altındaki bürokratların PKK/YPG ve FETÖ gibi terör örgütleri ile işbirliği ekseni üzerine kurulu Ortadoğu politikasından vazgeçmelerini ve Türkiye’yi egemen eşit bir ortak olarak kabullenmelerini sağlaması gerekiyor. Yoksa bugün Türkiye’nin sahada askeri gücünü kullanmasıyla PKK/YPG sorununun bir parçası çözülür ama Washington’un sorunlu Türkiye politikası değişmedikçe Türk-Amerikan ilişkileri sağlıklı bir zeminde yürümez.
SETA Araştırmacısı - Can Acun
PKK'NIN BOŞALTTIĞI YERLER REJİME VERİLMEMELİ
Türkiye’ye yaptırımlar uygulamaya çalışan bir süreç ilerliyordu ama ABD ile anlaşarak Türkiye elini güçlendirmiş oldu. Bu verilen süre içerisinde YPG bölgeden çekilmezse süreç devam edecek ve Türkiye’nin eli daha güçlü olacak. Bir risk var sahada. Türkiye’nin buna dikkat etmesi gerekiyor. PKK’nın boşaltacağı bölgelere rejimin yerleşmemesi lazım. Bu anlamda birkaç senaryoyu gördük. Afrin’de, Rakka’da benzer senaryoları hayata geçirmeye çalıştılar. İkinci unsur da PKK unsurlarının rejim üniformalarını giyerek rejim askerlerine dönüşmeleri. Bunun da pek çok örneğini gördük. Dolayısıyla Türkiye bu çekilme sürecinin doğrudan takipçisi olmaya devam etmeli, ve PKK’nın boşalttığı bölgeleri doğrudan teslim alarak rejim tarafından sürecin manipüle edilmesine izin vermemesi gerektiğini düşünüyorum.”
Gazeteci - Nedim Şener
"AMERİKA'YA GÜVENMEYİN"
Bu konu Rusya ile yapılacak görüşmelerle sonuca bağlanacak. Ayrıca bu anlaşma Suriyelilerin geri dönüşünü de kısmen sağlar ama PKK/ YPG’yi etkisiz hale getirir mi? Bence hayır. Çünkü, Pence, “Suriye’deki Kürtlerle güçlü ilişkilerimizin süreceğine inanıyorum” diyerek açık kapı bırakıyor. Unutmayalım ki Amerika, Suriye topraklarında bir terör örgütü ile işbirliği yapıyor. Dolayısıyla anlaşma şimdilik iyi ama ben yine de Amerika’ya güvenmeyin derim.