Erdoğan'ın hamlesi Macron'un sinsi Türkiye planını alt üst etti!

Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber 7 yazarı Mehmet Acet, bugünkü köşesinde Londra'da düzenlenen NATO Liderler Zirvesi'ni değerlendirdiği "NATO zirvesini Macron zırvası eşliğinde düşünmek" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Mehmet Acet, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Başkan Erdoğan ve Trump'ın tutumuyla planlarını işletemediğini dile getirdi.

ABONE OL
GİRİŞ 06.12.2019 13:34 GÜNCELLEME 06.12.2019 13:34 GÜNCEL
Erdoğan'ın hamlesi Macron'un sinsi Türkiye planını alt üst etti!

İşte Haber 7 yazarı Mehmet Acet'in o yazısı; 

 

 

Londra’da 70’inci yıldönümünü kutlayan NATO’nun liderler zirvesi daha önce yapılanlara göre çok daha fazla göz önünde ve çok daha fazla tartışmalı geçti.

Bunun iki temel nedeni var:

 

 

Birincisi, örgütün geleceği ve hedef konumlanmasıyla ilgili son dönemde artış gösteren görüş ayrılıkları.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Ekonomist dergisinde çıkan mülakatında kullandığı “Beyin ölümü” tabiri zaten bu ihtilafların hangi noktada olduğunu yeterince ortaya koyuyor.

İkinci neden ise, Trump faktörünü tetiklediği, Macron acemiliğinin beslediği zirve sırasında verilen görüntüler.

İki ismin kameralar önünde didişmesi, karşılıklı, ama çoğunlukla Trump cephesinden gelen ‘laf sokuşturmalar’ bu türden buluşmalarda ender görülen şeyler.

Ama işin şöyle iyi bir tarafı da var:

Sözünü ettiğimiz basın toplantısı, ülkelerin ve liderlerin ‘maskesiz’ halini yansıttığı için, kimin nerede durduğunu anlamamızı kolaylaştırıyor.

Zirvenin bir numaralı gündem maddesi Türkiye idi.

Basın toplantılarında sorulan sorular, verilen cevapların yoğunluğu da bunu yeterince ortaya koydu. 

TRUMP, MACRON'UN ARAYIŞLARINI GERİ PÜSKÜRTTÜ

Dikkat çekici olan, Macron’un Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı ‘saf oluşturma’ arayışlarının belirgin bir şekilde ortaya çıkması, yine çok ilginç bir şekilde Trump’ın orada Türkiye adına pozisyon alıp, bu arayışları açıktan püskürtmesi idi.

Böyle bir tablo karşısında Macron çıldırmasın da ne yapsın diye sorası geliyor insanın.

O basın toplantısında verilen görüntü, Erdoğan’ın da dikkatini çekmiş olmalı ki, beraberinde Londra’ya götürdüğü gazetecilere Trump’tan övgüyle söz etmesi bunu gösteriyor.

Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un Trump’la görüşmesinde Türkiye hakkında yaptığı açıklamalar ve S-400’ler konusunu gündeme getirmesi karşısında Trump'ın Türkiye'yi savunmasının kendisini şaşırttığını söyleyerek, ''Macron ile bu konulara hiç girmedik. Ama tabi Sayın Trump ile görüşmesinde Sayın Trump’ın hakikatin yanında yer alması gerçekten manidardı.'' dedi.

Trump, Macron gibi kurulu düzenin sözcülerine karşı aldığı pozisyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan yakınlığını kullanmaktan çekinmiyor.

Londra zirvesi bunu bir kere daha teyit etti.

Üstelik, programda olmadığı halde aynı zirvede yeni bir Trump/Erdoğan görüşmesinin yapılmış olmasının içeriği kadar verilen görüntü itibarıyla da mesaj yüklüydü. 

MACRON HEDEFİNE ULAŞAMADI

NATO zirvesi başlamadan önce, Türkiye ‘veto’ kozunu kullanarak örgütün Baltık ülkeleri ve Polonya ile ilgili savunma planlarını kilitleyebileceğini göstermişti.

Buradaki amacın bir restleşme ile, zaten kriz yaşayan örgütü kilitlemek olmadığı çıkan sonuçtan anlaşılıyor.

Bu kartın açılmasının gerçek nedeni, zirve sırasında YPG ile ilgili Türkiye’yi zor durumda bırakma ihtimali olan bir sinyaldi.

PKK’nın Suriye kolu olmasına rağmen bu örgüte NATO nezdinde bir meşruiyet alanı açma niyetinden söz ediyoruz.

Özellikle bu aralar Türkiye karşıtı her eylemde bir iz bırakmaya çalışan Macron’un böyle bir arayış içinde olduğu, yine Trump’la yaptığı basın toplantısında kullandığı sözlerle gün yüzüne çıkmıştı.

Ancak, Macron bu hedefine ulaşamadı.

Günün sonunda, yeni bir karar çıkması önlenerek örgütün 2017 yılında kabul ettiği YPG’yi PKK’nın Suriye kolu olarak tanımlayan metin korunmuş oldu.

Böyle olunca da, Türkiye sözünü ettiğimiz veto kartını geri çekti, herhangi bir kriz yaşanmadan mesele çözülmüş oldu. 

ERDOĞAN: STOLTENBERG GÖNLÜMÜZÜ KAZANDI

NATO zirvesinde testinin kırılmasını önleyen bir tutumdan söz etmeden, bir hakkı teslim etmeden yazıyı bitirmeyelim.

O tutum Örgütün Genel Sekreteri Stoltenberg'e ait.

Türkiye ile ABD arasında yaşanan S-400 krizinde de başından beri pozitif bir tavır sergileyen Genel Sekreter Stoltenberg'in tutumu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da takdirini kazanmış görünüyor. 

Şu ifade Erdoğan’a ait:

“Şahsen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, bu süreç içerisinde gerçekten samimi açıklamalar yapmış ve bununla tabi bizim de gönlümüzü kazanmıştır.”

Böyle bir dönemde Stoltenberg’in derleyici, toparlayıcı bir rol üstlenerek etrafa pozitif enerji yayması, büyük kıymet arz ediyor.

Cumhurbaşkanı’nın yaptığı da bir hakkı hak sahibine teslim etmekten ibaret.