İYİ Partili Vekil 'Kim bu sarıklı arkadaş' dedikten sonra 'geri vites' yaptı

TBMM Genel Kurul'da bütçe görüşmeleri sürerken İYİ Parti Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşıma imza attı.

"BU SARIKLI CÜBBELİ ARKADAŞ KİMDİR ACABA"

Türkkan, TBMM locasında çekilmiş cübbeli bir vatandaşın fotoğrafını paylaşıp "Meclis'te bütçe görüşmeleri sırasında ziyaretçi yasağı olur. Az evvel ziyaretçi sıralarında yer alan bu sarıklı cübbeli arkadaş kimdir acaba?" diye not düştü.

"SARIKLI VE CÜBBELİLERİN KURDUĞU MİLLETİN MECLİSİNE..."

Türkkan'ın kirli algı operasyonu "Sarıklı ve cübbelilerin kurduğu milletin meclisine sarıklı ve cübbeli vatandaşların girmesi yasak mı?" şeklinde tepkiler aldı.

PAYLAŞIMI SİLMEK ZORUNDA KALDI

Tepkilerin ardından İYİ Partili Türkkan'ın bir süre sonra paylaşımını kaldırması dikkatlerden kaçmadı.

İşte Türkkan'ın paylaşıp kaldırdığı o kare;

AK PARTİLİ VEKİLDEN AÇIKLAMA

AK Parti Milletvekili Osman Boyraz, konuya ilişkin bir açıklamada bulundu.

"Hayatımızın her anını saran sosyal medya doğru ve yerinde kullanılmadığında gönüllerde iz bırakacak yaralar açabilmektedir. Doğru ve yerinde kullanmak şöyle dursun; sosyal medyanın hızını karalama ve yerme gayesi ile işin ardını düşünmeden bilinçsizce kullanmak kalp kırıklarına neden oluyor.

Bugün bütçe görüşmeleri devam ederken bir milletvekili arkadaşımızın işin aslını sorgulamadan, araştırmadan hızlıca attığı bir tweet; bazı basın organları tarafından çarpıtılarak servis edildi. Ne yazık ki bu çarpıtma yine dış görünüşten kaynaklı “sarıklı ve cübbeli arkadaş” ifadeleri ile belli bir düşünce yapısı hedef alınarak gerçekleşti.

Oysa işin aslı çok farklı: Servis edilen fotoğraflarda yer alan amcamız; Mardin'de 2016 yılında PKK'lı kalleş teröristler tarafından düzenlenen saldırıda yaralanarak tedavi gördüğü hastanede şehit olan Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk'ün babası Asım SAFİTÜRK!

Kendilerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde misafir etme fırsatı bulduğumuz Kahraman Şehidimizin babası Asım SAFİTÜRK ile yemek yedikten sonra kendilerini uğurlamak üzereyken, “Buraya kadar gelmişken genel kurulu da görmek isterim.” talebine kayıtsız kalamazdık. Evladını bu vatan için şehit vermiş bir babanın ricası bizim için emirdir. Bunun üzerine saniyelerle ifade edilebilecek çok kısa bir süre içinde şehidimizin babası genel kurul salonuna girdi ve çıktı. Çok kısa süren bu ziyaret hiçbir işleyişi de aksatmamıştır. Evladını vatan ve millet uğruna şehit vermiş bir babanın bu ricasını çok görmemek gerek. Kılık ve kıyafeti ile olayı başka bir boyuta taşımaya çalışmak ise aymazlıktan başka bir şey değildir.

Hülasa, bugün basına yansıyan haberlere söz konusu olan vatandaşımız Şehit Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk'ün babası Asım SAFİTÜRK Amca’mızı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ağırladık, elini öptük, böyle bir evlat yetiştirdiği için kendilerine teşekkür ettik ve uğurladık.

                                       BU KİŞİ KİM?

       Bu kişi, Grandük Notoras’ın ; Latin külahı yerine tercih ettiği adalet ve merhamet remzi “Türk Sarığı”nın gerçek varisidir.

       Bu Kişi, Bizans’ı fetheden ruhun, bu topraklardaki varlığımızın, dayandığımız, inandığımız ezeli ve ebedi kıymet ve kuvvetlerin yegane teminatı ve gerçek  Türk kimliğinin eli öpülesi aziz  bir temsilcisidir.

       Bu Kişi, Kur’an tilavetleriyle dualarla açılan ilk meclisin ilk mebuslarından olan , Hoca Abdullah, Müftü Hulusi, Hoca Fehmi, Ahmet Nuri Efendilerin sahih varisi, gerçek evladıdır.

       Bu Kişi, “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır; Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”  Deyip  kanını toprağa katan ve bu toprakları vatan yapan, mezar taşlarıyla vatan toprağının tapusunu mühürleyen Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ün  Babasıdır.

      Mecliste ağırlamakla şeref duyduğum Asım Amca’nın  sadece merakını giderme adına refakatimle meclis locasına çıkarmam İyi Parti Grupbaşkanvekili’ni rahatsız etmiş olmalı ki; CHP’nin “Öküz Anadolu”, “Köylüler giremez” mottolarına öykünen bir üslupla sosyal medya hesabı üzerinden “ Bu adam kim?”  sorgulaması aziz şehidimizin muhterem babasını kılığı kıyafeti üzerinden aşağılamaya refleksidir ki; bu refleks ideolojik bir şartlanmanın tezahürüdür. Sayın Türkkan Meclis locasında “Noel Baba” kıyafetinde birini görseydi acaba tepkisi ne olurdu?

     Şimdilerde Lütfü Türkkan için sosyal medyada “Bu adam kim?” sorusu soruluyor. Bu sorunun cevabını da kendisi versin!