ASELSAN ölümleri sır değil, Çünkü;
ASELSAN'da 10 yıl görev yapan emekli general Aytekin Ziylan, 6 ay içinde intihar eden 3 mühendisin, ölümlerinde sır olmadığını söyledi.Ziylan iddiasını bakın neye dayandırıyor.
ABONE OL1-
ASELSAN'da 10 yıl görev yapan emekli general Aytekin Ziylan: Birincisi, mühendislerin üzerinde çalıştığı projeler, bilinmeyen projeler değildi
2- İkinci neden ise, ASELSAN'da projelerle tek bir mühendis ilgilenmez, pek çok uzmanın bilgisi vardır. 8-10 kişilik ekip çalışmaları olur
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teknoloji ve silah üssü ASELSAN'da görevli üç mühendisin ölümü üzerindeki sır perdesi hâlâ kalkmadı. 'Mühendisler intihar mı etti yoksa öldürüldü mü' tartışması bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Olayların fitilini ateşleyen, Milli Tank Projesi üzerinde çalışan Hüseyin Başbilen'in 7 Ağustos 2006'da boğazı ve bileği kesilmiş olarak aracının içinde bulunması oldu. Ardından 17 Ocak 2007'de Halim Ünsem Ünal kafasına isabet eden tek kurşunla öldü. Dokuz gün sonra da Evrim Yançeken'in oturduğu binanın 6. katından düşerek can verdi. ODTÜ mezunu bu üç genç mühendisin ölüm nedenleri kayıtlara intihar olarak geçti. Ancak üç mühendisin ortak bir özeliği vardı: Uçakları saldırıdan koruyan dost-düşman tanıma sisteminin uzmanı olmaları. Ayrıca Hüseyin Başbilen, Milli Tank Projesi üzerinde çalışıyordu. Başbilen'in üzerinde çalıştığı dosyanın kaybolduğunu söyleyen ailesi ölümleri yargıya taşıdı. Üstelik Başbilen'in ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu'nda yedi uzman intihar, üçü de cinayet dedi. Biz de ölümleri, 1990'da emekli olduktan sonra 10 yıl ASELSAN'da yöneticilik, ardından da bir süre danışmanlık yapan ve halen Bilim Teknoloji Araştırma Derneği Yönetim Kurulu üyeliğini yürüten emekli tuğgeneral Aytekin Ziylan ile konuştuk.
'YABANCILAR YAPTI' DEMEK ZOR
* ASELSAN'da görevli üç mühendisin ölümüne ne diyorsunuz?
Bu ölümlerin kesinlikle ASELSAN veya çalıştıkları projeyle ilgili olduğunu sanmıyorum.
* Adli Tıp Kurumu bile cinayet mi yoksa intihar mı konusunda bölündü...
Ölümlerin intihar mı yoksa cinayet mi olduğunu bilmiyorum. Ama şirketle ilgili cinayetler olduğu iddiaları komplo olarak duruyor. Mühendisler ASELSAN'da çok önemli projelerde çalışıyordu da, onun için yabancı güçler tarafından öldürüldü veya intihar ettirildi gibi iddialara inanmak mümkün değil.
DOSYA TEK KİŞİDE TOPLANMAZ
* Aynı projede çalışan üç mühendisin ölümü kuşkulu değil mi? Evet ama ölümler kişisel problemler veya başka nedenlerle gerçekleşmiş olabilir.
* Ölümlerin ASELSAN'da çalıştıkları projelerle ilgili olmadığı konusunda neden bu kadar netsiniz?
Birincisi bu mühendislerin daha önce içinde yer aldığı veya üzerinde çalıştığı projeler söylendiği gibi gizli değil. İkincisi bir projeyle sadece bir mühendis ilgilenmez. O konuyla ilgili sadece bir mühendis bilgi sahibi değildir. Her zaman 8-10 kişinin yer aldığı bir ekip çalışması var.
* Ölen mühendislerden Hüseyin Başbilen'in üzerinde çalıştığı Milli Tank Projesi'nin kayıp olduğu iddiası var...
Bir projenin bir tek dosyası olamaz ki. Projenin çok dosyası vardır. Ve bu dosyalar tek bir kişide toplanmaz. Bir konuda da bir tek mühendis, uzman ve bilgi sahibi değildir. Dosyalar ekipteki diğer isimlerde de bulunur. O nedenle bir kişi öldürüldü veya intihar etti diye dosyanın yok olması ve bilgilerinin kaybolması gibi bir durum söz konusu değil. Hele hele bu ölümlerin çalışma ortamıyla hiçbir ilgisi yoktur. ASELSAN'daki çalışma ortamı fevkalade iyidir. İnsanların nasıl severek teknoloji ürettiğini size anlatamam. ASELSAN'ın başarı sırrı da budur.
Bir virüsle sizi devre dışı bırakabilirler
* Hüseyin Başbilen'in üzerinde çalıştığı ve kaybolduğu söylenen Milli Tank Projesi neyi kapsıyor?
Mühendisin ne hazırladığını bilmiyorum ama bu projenin başlatılması çok önemli. Bu projeyle ilgili çalışmalar devam ediyor. Tankın milli olması şart. Çünkü tankta kendini koruma sistemi var. Sistemi aldığımız ülkenin, yerleştireceği bir virüsle istihbarat bilgilerinizi alması mümkün. Ayrıca istedikleri zaman bu virüsle koruma sistemini tamamen devre dışı bırakabilirler. Birinci Körfez Savaşı'nda Irak'ın elinde çok iyi hava savunma silahları vardı. Ama bir tek uçak düşüremediler. Çünkü silahları Irak'a satan Amerika ve İngiltere, bu sistemleri devre dışı bıraktı. Zaten tank konusunda ASELSAN çok ileride. Daha önce Almanlardan ve başka ülkelerden alınan tanklar hareket sırasında atış yapamıyordu. ASELSAN yeni sistem geliştirdi ve şimdi tanklar hareket halinde ateş edebiliyor. Ama gizli projeler değil bunlar. ASELSAN tank üzerindeki alt sistemlerde çok başarılı yazılımlar geliştirdi. Bunların başında Atış Kontrol Sistemi geliyor. Savunma Sanayi Müsteşarı bütün ülkelere 'Gelin sistemi bizden alın' diye çağrıda bulundu.
* Üç mühendisin görev aldığı F-16 uçaklarında dost-düşman tanımlamasını yapan proje neleri içeriyor?
Silahlı kuvvetlere dost-düşmanı ayırma sistemini ilk Netaş firması sattı. ASELSAN da bu konuda sonradan çalışmalar yaptı. Sistem, füze gelmesi halinde pilota saldırıyı haber veriyor. Füzeyi de yanıltıyor. Sistem, yüklenen verilerle düşman uçaklarını hemen ayırıyor. Eğer bunun yazılımını kendiniz yapmayıp başkasından alırsanız Irak'a yaptıkları gibi virüs koyabilirler. O virüse de savaş halinde sinyal yollayarak sistemi devre dışı bırakabilirler.
* Amerika, virüsü her silaha uygulayabilir mi?
Yazılım olan her yere uygulayabilirler. Bu nedenle yabancılardan alınan silahlara güvenilmez.
ABD yazılım yapmamızı önledi
ABD veya başka bir ülke, hiç ASELSAN'ın silah teknolojisi geliştirmesine engel olmaya çalıştı mı?
Yabancı firmalar Türkiye'ye silah satmak istiyor. Dolayısıyla ASELSAN onlar için rakip. Bu bakımdan bazı engellemeler oldu. Mesela Körfez Savaşı devam ederken bir silahın üretiminde kullanılacak parçaların temininde güçlük çekildi, parçayı vermediler. İngiltere 'Savaş sahası satamayız' dedi.
* Ölümleri Meclis gündemine getiren siyasi partiler, hükümete bunların teknoloji kaçakçılığıyla ilgili olup olmadığını sordu... Bakın bu sistemler ve projeler Amerika'nın elinde de var. Olmasa bile mühendisleri öldürmelerine gerek yok. Birkaç yıl önce ATAK helikopterleri ihalesi vardı. İhale şartnamesinde görev bilgisayarının Türkiye'de yapılacağı yazılıyordu. İhaleyi bir Amerikan firması kazandı. Şartnamede yazılmasına karşın Amerika hükümeti 'Hayır görev bilgisayarı benden hazır alınacak' dedi. Geliştirmemize engel oldu. Sonra gidip de görev bilgisayarını yapacak mühendisleri öldürmediler.
ASELSAN İran sayesinde zenginleşti
* Batı ülkeleriyle kıyaslandığında ASELSAN'daki silah teknoloji ne düzeyde?
ASELSAN kendi teknolojisini üretiyor. Örneğin muhabere sırasında çeşitli silahların ve komuta merkezlerinin iletişimini sağlayan Taktik Saha Muhabere Sistemi bir Türkiye'de var, bir de Amerika'da var. Bunu ASELSAN yaptı. NATO, bu sistemi bütün üye ülkelere tavsiye etti. ASELSAN'ın ilk projesi Hollanda markası Philips lisansıyla yaptığı telsizlerdi. Ama şimdi Hollanda'ya silah satıyor. Ürüne dönüştürülen teknolojilerde aşağı yukarı Amerika seviyesindeyiz.
* ASELSAN çoğunlukla hangi ülkelere silah ihracatı yapıyor? Arap ülkelerine iyi ihracat var. Arjantin'e hatta Avrupa ülkelerine satış yapılıyor. 1980'lerde İran-Irak savaşında ASELSAN, İran'a külliyetli miktarda telsiz sattı. ASELSAN İran sayesinde ekonomisini güçlendirdi, zengin oldu. İran da savaş sırasında ASELSAN sayesinde toparlandı. Savunma sanayi harcamalarının ekonomiye yük olduğu söylenir ama doğru değil. İtalya savunma sanayisi sayesinde güçlü bir ülke oldu. İsrail savunma sistemlerini geliştirirken bu teknolojiyi sivil alanda da kullanarak refah seviyesini yükseltti.
(Sabah)