"Yaşamak için Türkiye sınırındalar"

Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Av. Mehmet Cengiz, İdlib’de yaşanan insanlık dramını gözler önüne serdi. Cengiz, acil yardımın yapılması gerektiğini şu sözlerle ifade etti: Düşünün ayağı çıplak olan bir çocuk 2-3 derece havada nasıl hayata tutunabilir

Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Av. Mehmet Cengiz, İdlib’de insanların sadece hayatta kalmak için hangi şartlarda yaşadığını Haber7’ye anlattı. İdlib’in insanlık dramında son perde olduğunu söyleyen Cengiz, acil olarak kış şartları altında bölgedeki çocuklara battaniye, bot, mont ve çadır ihtiyacı ulaştırmayı çalıştıklarını, aksi takdirde çoğu çocuk olmak üzere bir çok insanın hayatını kaybedeceğini ifade etti.

İDLİB SURİYE’DE SON PERDE GİBİ DURUYOR

Deniz Feneri olarak yaptığınız birçok yardım var ama şu sıra İdlib ön plana çıkıyor. Oradaki durumdan biraz bahsedebilir misiniz?

Suriye krizi 10. yılına giriyor. Ve Türkiye dünyada eşi benzeri görülmemiş bu insanlık dramına yine eşi benzeri görülmemiş bir yardım performansı sergiliyor. Dünyada her ne kadar vicdanlar kurursa da bu milletin merhameti pınarlar gibi Suriyeli kardeşlerimize fışkırmaya devam ediyor. İdlib görünen o ki Suriye’de son perde olarak duruyor. Suriye’de son yıllarda birçok insanlık dramı yaşandı. En acısı Halep’in düşmesiydi. O dönem Halep’ten, Humus’tan kaçan birçok insan İdlib’e gelmişti.  500-600 nüfusu var deniliyordu İdlib için o dönem, şu anda 4 milyon Suriyeli, Esed zulmünden bombalardan kaçarak İdlib’e sığınmış durumda.

1500’DEN FAZLA MASUM İNSAN CAN VERDİ

Türkiye sadece yardımla kalmadı, Suriye krizinin sonlandırılması noktasında uluslararası karar mercileri ile ikili çoklu görüşmeler yaptı. Rusya ve İran’la ayrı görüştü, ABD ile ayrı mutabakatlar yaptı. İdlib’de toplu bir katliam aslında uzun süredir korkulan bir şeydi ve Türkiye bu katliam yaşanmasın diye çok ciddi çalışmalar yürüttü. En son Rusya ile varılan mutabakat ile İdlib çatışmamazlık bölgesi olarak ilan edildi. Buna rağmen uluslararası birtakım gerginliklerden dolayı Rusya bu mutabakatı yok saydı ve Esed ile Rus uçakları ile İdlib’i bombalamaya başladılar. İdlib’de sistematik bir katliam başladı. Bugüne kadar 1500’den fazla masum insan bu bombalar yüzünden can verdi.



SON BİR BUÇUK AYDA 300 BİNİ AŞKIN KİŞİ GÖÇ ETTİ

İnsanlar bu bombalardan kaçarak güvenli bir liman arıyor. 10 yıllık Suriye krizinde de olduğu gibi Suriyelilerin sığınacağı tek güvenli liman yine Türkiye oldu.  Son bir buçuk ay içerisinde 300 bini geçti Türkiye sınırına yapılan göçler. Bir kısmı Kilis, bir kısmı Hatay tarafına göç etmek zorunda kaldılar.

YÜREK DAĞLAYAN MANZARALAR

Hafta sonu gidip bölgeyi gezdik. Çok acı manzaralar var. Bir kere çok büyük bir insani kriz var. Dağ, tepe, tarlalar hatta zeytin ağaçlarının dibi bile insanlarla dolmuş. Ağır kış şartları mevcut, yağmurda soğukta derme çatma çadırlarla muşambalarla insanlar kendilerini korumaya çalışıyorlar.  Son göçenlerin yerleştiği bir kampa gittiğimizde çocukların hepsinin çıplak ayaklarla çamurlar içerisinde yaşama tutunmaya çalıştığını gördük. Bir minibüsle gitmiştik, minibüste yardım malzemeleri vardı.



Götürdüğümüz 100 adet botla çocuklarımızın ayaklarını ısıtmaya çalıştık, yanımızda çorap olmadığı için çocuklar bu botları çorapsız giydiler. Bu manzarayı gördükten sonra süreci daha sonra hızlandırdık. Dün 1 TIR un gönderdik bugün 3 TIR insani yardım gönderdik. Hafta sonuna kadar yaklaşık 10 insani yardım TIR’ını Cilvegözü sınır kapısından içeri götüreceğiz. İlk etapta 200 adet çadır kuracağız. Briketten 100 tane yetim evi yapmak istiyoruz, 100 adet de engelli ailelerine briketten ev yapmak istiyoruz. En azından dezavantajlı vatandaşlarımızın hayata tutunmasına bir nebze olsun katkıda bulunmayı planlıyoruz.

KIRMIZI ALARM SÖZ KONUSU, ACİL MÜDAHALE EDİLMELİ

Yurtdışından gelen bir yardım yok mu? BM olsun, diğerleri olsun…

Bu bölgede Türkiye var. İdlib’den kaçanlar ve tüm Suriyeliler için bu insani krize müdahale etmeye çalışıyoruz.  Dün içişleri Bakanlığımız AFAD, Kızılay ve tüm yardım kuruluşlarını bakanlığa davet etti ve İdlib toplantısı yapıldı. Orada iyi bir organizasyon ve planlama ile devlet ve insani yardım kuruluşlarının bu insani krize müdahale etmesi konuşuldu. Biz gittiğimizde 8 derece idi ama belki 2-3 gün sonra bu 2-3 derecelere düşebilir. Düşünün ayağı çıplak olan bir çocuk 2-3 derece havada nasıl hayata tutunabilir. Şu an bir kırımızı alarm söz konusu, acil müdahaleye ihtiyaç var.

İLK İŞ ÇADIRLARIN ISLAH EDİLMESİ

Çadırlar kurulmuş ama nereye kurulmuş, mesela kendi imkanları ile gelip buğday ekilen bir tarlaya çadırlarını kurmuşlar. Yağmur yağınca da çamurlar içinde kalmışlar yani kurulan çadır da bir işe yaramıyor. Dünkü toplantıda özellikle bunu konuştuk. Bakanımız bu konuda çok net konuştu.  Kurulan çadırların belki yarısı çamurlar içerisinde. Bu çadırların acil bir şekilde ıslah edilmesi gerekiyor. Nasıl ıslah edilecek, çok basit iş makineleri gelecek, stabilize malzeme ile yer kaplanıp çevresi briket ile çevrilecek. Çadırlar da çamurlu yerlerden alınıp buralara taşınacak. Böylece aileleri sadece çamurdan kurtarmayacağız, belki orada yaşayan bir çocuğu, bir yaşlıyı ya da engelli bir bireyi hayata bağlayacağız. Her şey bir can için. Bu bizim insanlık ve komşuluk borcumuz. Suriye’de bu kadar zor şartlarda yaşayan kardeşlerimiz için “bana ne” deme lüksümüz yok zaten bizim milletimiz de böyle bir millet değil.



“ALLAH RIZASI İÇİN ELİMİZDEN TUTUN” DİYE FERYAT ETTİLER

Bölgede bulundunuz. Son olarak oradaki insanların bir mesajı ya da bir beklentisi var mı?

Bölgeden dönüş yolunda baktık bir tarlada 20-25 tane çadır var. Feryatlarla önümüzü kestiler biz de mecburen durduk, selamlaştık. Anneler çocukları ile geldi. Tarlaya gittiğimizde 25 çadırın da yağmur sonrası çamur içinde kaldığını gördük.  Bize, “2 aydır bize hiç gelip bakan ne yer ne içersiniz diyen olmadı. Burada hastalarımız var, engellilerimiz var yaşlılarımız var. Türk devletine biz güveniyoruz. Allah rızası için bizim elimizden tutun. Zor kış şartlarında hataya tutunmamız lazım” diye feryat ettiler. 11 tane battaniyemiz kalmıştı onları verebildik, başka bir şey yoktu yanımızda. Ama dedik ki neye ihtiyacınız varsa liste yapın dedik. Ertesi gün Kızılay tüm ihtiyaçlarını giderdi.

SADECE 2 SMS’LE ÇOCUKLARI HAYATA BAĞLAYABİLİRSİNİZ

Böyle 10 binlerce ile var. Neye ihtiyacımız var, orada acilen çadıra ihtiyacımız var, kişi başı en az bir battaniyeye ihtiyaç var. Çocukların botlara ihtiyacı var. Derneğimizin 5560 diye bir SMS hattı var. “Bağış” yazıp 5560’a bir bağışçımız 2 SMS attığında çocuklarımıza bir çizme ve çorap götürebiliyoruz. Attığınız 2 SMS Suriye’de çamurlar içerisindeki bir çocuğun hayata tutunmasını sağlayacak.

BAKAN TALİMAT VERDİ: İŞ MAKİNELERİ DERHAL İDLİB’E GİTSİN

Bu millet merhametli bir millet, bu millet Müslüman bir millet. Bu millet çok büyük bir medeniyete sahip çok değerli bir millet. Biz sivil toplum kuruluşları olarak milletimizle beraber dünyanın neresinde kanayan bir yara varsa onu sarmaya çalışıyoruz. Dün İçişleri Bakanlığı’nda tüm yardım kuruluşlarımız vardı.  Bakan bey talimat verdi.  Belediyeler, valilikler derhal iş makinelerinizi Cilvegözü sınır kapısından İdlib bölgesine götüreceksiniz. Çamurlardan o çadırları kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacaksınız ve bu sivil toplum kuruluşlarının işini kolaylaştıracaksınız dedi. Bu toplumun bilinçlenmesi ve yeniden bir insani kriz algısının oluşması için medyanın desteğine ihtiyacımız var dedik. İnşallah hükümet olarak bu konuda da bir duyarlılık oluşturacaklarını söyledi sayın Bakanımız. Gönül birlikteliği yapacağız, Allah da bize yardım edecek. Dua alacağız, dua alacağız, dua alacağız. Son yıllarda milletçe çok büyük tehlikelerden geçtik. Allah bu aldığımız dualar sayesinde bize kurulan tuzakların hepsini boşa çıkardı. Bu krizin de üstesinden inşallah geleceğiz.



SÜT, BİSKÜVÜ, MAMA ÜRETİCİLERİNE ÇOK ÖNEMLİ ÇAĞRI

Çadıra ihtiyaç var, 2000 lira bir çadır. Battaniyeye ihtiyaç var. Bir battaniye 50 lira. Çocuk çizmelerine ihtiyacımız var. Çorabı ile beraber 20 lira. Gıdaya çok ihtiyaç var.  Çocukların monta, kazağa ihtiyacı var. Çadırlar içerisinde sobaya ihtiyaç var. Bu insanlar ölümden ve bombalardan kaçıyorlar. Yeni doğum yapan anneler yaşadıkları travmadan dolayı sütleri kesiliyor ve bebeklerini besleyemiyorlar
Süt, bisküvi mama bebekler ve çocuklar için çok önemli. Özellikle üreticiler bu konuya duyarlı olursa belki çok büyük bir iş yapacaklar.

KORKUTAN UYARI: SALDIRI İDLİB’İN MERKEZİNE GİDERSE TÜRKİYE KALDIRAMAYABİLİR

Uyarmamız gerek çok daha tehlikeli bir nokta var, eğer bu saldırılar artar ve İdlib’in merkezine giderse çok daha büyük bir insani göç bekleniyor ve bu göç belki de Türkiye’nin de kaldırmakta zorlanacağı bir göç demek.  Türkiye bunun önüne geçmek için çok ciddi çalışmalar yapıyor. Umarız bu daha ileri gitmeyecektir ve Türkiye’nin kaldırabileceği bir göç olacaktır.



"SURİYE" yazıp 5560'a SMS atarak 10 TL ya da web sitemiz üzerinden bağışta bulunarak kardeşlerimize destek olabilirsiniz. 0212 414 6060 numaralı çağrı merkezimizi arayarak da bağışlarınızı ulaştırabilirsiniz.