Timurtaş Hoca vefatının 20. yılında anılıyor

1944'te Elazığ'da başlayan hayatı, İslam'a ve Müslümanlara hizmetle geçen Timurtaş Hoca, vaazları yüzünden birçok kez tutuklanmış ve işkence görmüştü. 12 Eylül'de işkence gören, 28 Şubat'ta yoğun baskı altında kalan Timurtaş Hoca, vefatının 20. yılında rahmetle anılıyor...

ABONE OL
GİRİŞ 20.01.2020 15:47 GÜNCELLEME 20.01.2020 15:53 GÜNCEL
Timurtaş Hoca vefatının 20. yılında anılıyor

Türkiye'de Müslüman kesime yoğun baskı uygulandığı dönemde düşüncelerini korkusuzca dile getiren ve binlerce insanın irşadında rol alan Timurtaş Uçar Hoca, vefatının 20. yılında anılıyor. 

 

12 Eylül darbesinden sonra işkenceye maruz kalan, 28 Şubat sürecinde de baskı gören Timurtaş Hoca, 20 Ocak 2000'de vefat etti. 

Halk arasında "Timurtaş Hoca" olarak tanınan Timurtaş Uçar, 1944'te Elazığ'da doğdu. İmam Hatip Lisesi'ne kadar eğitimini Elazığ'da alan Uçar, eğitimine daha sonra İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nde devam etti. 

 

Malatya vaizliği ve Muş müftü vekilliği görevlerini üstlenen Uçar, 1976'da İstanbul Müftü Başmuvaini oldu. 1979 yılına kadar Şehzadebaşı ve Eminönü Yeni Camii'nde vaazlar verdi. 

12 Eylül darbesinin ardından görevden alınan Uçar, Beykoz'daki Çavuşbaşı köyüne imam olarak gönderildi. 1999 yılında emekli olan Uçar, 20 Ocak 2000'de geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.

Timurtaş Hoca'nın eşi Mevlüde Uçar, 12 Eylül darbesinden sonra yaşadıkları acı günleri anlatmıştı. Darbe günü gözaltına alınan Timurtaş Hoca, 3 ay sonra evinin kapısına atılmıştı. 

Mevlüde Uçar, eşinin gözaltına alındığı anları, "Bir sabah ezanının hemen ardından kapımızı kırarak gelip aldılar, aylar sonra kapımızın önüne bıraktıklarında çocuklarım bile kendisini tanımadı. Seslenmese ben bile tanıyamayacaktım" şeklinde anlatmıştı. 

GÖRÜŞEMEDİLER, GÖMLEĞİNİ GÖNDERDİ

Eşinin Selimiye Kışlası'nda tutulduğunu duyduktan sonra buraya gittiğini anlatan Mevlüde Uçar, "Uzun süre uğraştıktan sonra eşimin burada olduğunu öğrendim. Eşimi göremedim ama bana gömleğini gönderdi. Eve döndükten sonra gömleği incelediğimde tüm düğmelerinin koptuğunu, sırt kısmında yırtıkların olduğunu gördüm. Evde babalarını soran çocuklarıma gömleği verdim. Çocuklarım kokladılar öptüler. ‘Gömlek babam kokuyor' diyerek gece ona sarılarak yatmalarını unutamıyorum" diye konuşmuştu.

DÖNDÜĞÜNDE ÇOCUKLARI TANIYAMADI

Neyle suçlandığını tam olarak bilmeden aylarca işkence gören Timurtaş Uçar, bir gece yarısı evinin kapısının önüne bırakılmış. Mevlüde Hanım, aylar sonra eşini gördüğü günü şu sözlerle anlatmıştı:

"Hoca 86 kilo ile gitti 63 kilo ile geldi. Seslenmese tanımayacaktım. Çocuklar zaten tanımadı. ‘Bu amca kim' dediler. Daha önce onu hiç görmediğimiz gibi gördük; sakalsız, bıyıksız... ‘Hadi Allah'ın, cemaatin, etrafında dönen gençler gelsin de seni kurtarsın' diyerek sakallarını tek tek yolmuşlar."

KAYNAK : Haber7