Pistten çıkan uçak ile ilgili flaş açıklama: İki büyük hata var...

Hava Kuvvetlerinden Emekli Hava Trafik Kontrolörü Zafer Yeşilgül, Sabiha Gökçen'de pistten çıkan Pegasus Havayollarına aiti uçağa ilişkin değerlendirmesinde hem aldığı kuyruk rüzgarı bilgisine rağmen iniş yapan pilotun hem de bu bilgiyi aktarmasına rağmen inişe izin veren kulenin yüzde yüz hatalı olduğunu söyledi.

ABONE OL
GİRİŞ 06.02.2020 02:57 GÜNCELLEME 06.02.2020 03:12 GÜNCEL
Pistten çıkan uçak ile ilgili flaş açıklama: İki büyük hata var...

Sabiha Gökçen'de pistten çıkarak parçalanan Pegasus Havayolları'na ait İzmir-İstanbul seferi yapan uçağa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hava Kuvvetlerinden Emekli Hava Trafik Kontrolörü Zafer Yeşilgül kazada hem kulenin hem de pilotun hatası olduğunu söyledi. 

 


Uçak ile kule arasındaki telsiz görüşmesinin ne anlama geldiğini anlatarak değerlendirmelerine başlayan Yeşilgül, "Kule uçuş talimatı aldıktan sonra batıdan 270 dereceden 22 Knot rüzgarın olduğunu, hamlesinin de 34 Knot olduğunu açıklıyor. Kilometre olarak da 270 derece batıdan 40 kilometre, hamlesinin de 62 kilometre olduğunu pilota bildiriyor. Ve pilota 06 pistine yani yanlış piste iniş veriyor." dedi.  

"İKİ BÜYÜK HATA VAR"

 

 

Uçakların inerken ve kalkarken mutlaka rüzgarı önden alması gerektiğini ifade eden Zafer Yeşilgül burada iki büyük hata yapıldığını işaret ederek şunları söylüyor:

"Hiçbir tereddüt olmaksızın uçak inerken rüzgarı karşısından almak zorunda frenlemede kullanacak, kalkışta da rüzgarı karşısından alacak hava yastığı şeklinde kalkışını tamamlayacak. Burada iki büyük hata var. Birincisi uçuş kulesinin, pilotu arka rüzgarlan hamlesi 62 kilometre olan bir rüzgar vermesine rağmen, pilota bant kayıtlarında dinlediğimiz şekilde 'sizden önceki uçak kuyruk rüzgarını 37 knot verdi' demesine rağmen ve yine pilota bir önceki uçak pas geçti demesine rağmen, uçağı arka rüzgarla indirmesi kabul edilemez yüzde yüzlük bir hatadır. Bir diğer hata pilotun, böyle bir arka rüzgarı öğrenmesine rağmen 'anlaşıldı efendim' diyerek inişe devam etmesi ki pistin ıslak olması ve artı saatte 62 kilometrelik bir arka rüzgara rağmen iniş yapması kabul edilebilir bir hata değildir."  

Bir uçağın iniş limitleri olduğunun altını çizen ve bunlardan birinin de rüzgarı karşıdan almak olduğunu hatırlatan Yelişgül, "Ancak acil durumda 15 knot bu uçağın arka rüzgar limiti. 25 kilometre maksimum. 1 knot 1.852 metreye denk gelir yaklaşık olarak 1.9 kilometre ile çarpacaksınız verdi knotu. 23 yıllık hava kontrolcü ve yaklaşmacı olarak tereddüdsüz söylüyorum. Kulenin vermiş olduğu rüzgara rağmen pisti değiştirmemesi yüzde yüz bir hata, pilotun almış olduğu arka rüzgar bilgilerine rağmen inişe gelmesi de yüzde yüz bir hatadır." ifadesini kullandı. 

"İNİŞ VE KALKIŞTA KARŞI RÜZGAR ALMAK ZORUNDA"

Zafer Yeşilgül uçakların neden rüzgarı önden almak zorunda olduklarını ise bir örnekle açıkladı:

"Hatırlarsanız inişte pilotlar pistin ortasına gelinceye kadar frene basmazlar. Flap koyar. Kanat uçlarında aşağı doğru indirdikleri kanatçıklara flap denir. Bu flaplar aşağıya inince karşı rüzgar o flapları frenleme, buna da airodinamik yani uçağın gövdesini kullanarak frenleme deriz. Pilot yavaşladıktan sonra da ön burnu tam koyar ve frene basar. Burada 60 kilometrelik bir arka rüzgar olduğu için pilotun 160 knot süratle yaklaşması gerekirken, arka rüzgarı düşünerek 190-195 knotluk bir süratle yaklaşıyor. Net bir bilgi veriyorum. Uluslararası Hava Trafik Örgütü kuralları, Türkiye'nin içinde bulunduğu Avrupa hava trafiği kuralları gereği tüm uçaklar iniş ve kalkışta karşı rüzgar almak zorundadır."