Koronavirüs sürecinde uzaktan manevi destek girişimi önerisi
Yeni tip koronavirüsle ilgili süreçte evden dışarı çıkmayan yaşlılar, engelliler ile ağır depresyon, derin kaygı bozuklukları ile travma yaşayan vatandaşlar için çevrim içi psikolojik ve manevi destek verecek projelerin hayata geçirilmesi önerildi.
ABONE OLMarmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Bilişim Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şevki Işıklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının tüm dünyayı etkilediğini, fiziksel yıkımın çok büyük olduğunu belirtti.
Bu yıkımın manevi ve ruhsal boyutu olduğunu, kimlerin virüsten psikolojik ve ruhsal açıdan etkilendiğinin istatistiklerinin pek bilinmediğini kaydeden Işıklı, "Salgın sadece yaşlılarda değil, birçok yaştan kişide ağır depresyon, derin kaygı bozuklukları ve travmalara yol açıyor. Bunun giderilmesi için acilen uzaktan çevrim içi psikolojik ve manevi destek girişimi başlatılmalı." dedi.
Işıklı, koronavirüsün travmasını salgın bittikten sonra görebileceklerini, deprem, yangın ve doğal afetlerde verilen türden manevi desteğe ihtiyaç duyanların sayısının tahmin edilenden fazla olabileceğini belirtti.
Psikologların hastayla yüz yüze danışmanlık uygulamasını kriz anlarında hayata geçirmenin çok zor olabileceğini kaydeden Işıklı, şöyle devam etti:
"Zorunlu sosyal mesafe yüz yüze gelmeye izin vermiyor. Aynı mekanda, aynı anda ve dakikalarca süren yüz yüze danışmanlık, birçok sebepten ötürü çok pahalı, üstelik bugünlerde fazla işe yaramıyor. Ne yazık ki psikolojik rahatsızlıklar krizle birlikte bitmiş değil, aksine artıyor. Bu durum, gönüllü manevi danışmanlık için tarihi bir fırsat. Psikologlar, psikiyatrlar, maneviyat uzmanlarının harekete geçmesinin şimdi tam zamanı. Herkesin evinde ekranlar ve telefonlar var. Kendilerini iyi hissettirecek bir sese ihtiyacı olan insanlar bir tık uzaklıktalar. Halk sağlığı uzmanları ve psikologlar, uzaktan psikolojik destek vermek için harekete geçmeli. Din adamları ve diğer manevi danışmanlık uzmanları, uzaktan yani çevrim içi manevi danışmanlık hizmetine katılmalı. Toplum ruh sağlığının koruma yöntemleri üzerine tartışabiliriz fakat şu an toplum kendi öz kaynaklarını kullanmaya odaklanmalı. Çevrim içi danışmanlar telefonla arayarak, Whatsapp görüşmeleriyle, sesli ve görüntülü dosya paylaşımıyla, internetten uygun içeriğe ulaşmalarını sağlayarak insanları psikolojik olarak rahatlatabilirler. Bu görevliler, insanların psikolojik sorunlarla başa çıkma becerilerini artıracaklar, çevrim içi ortamlardan nasıl yararlanacakları konusunda rehberlik yapacaklar. Gerekirse onlara doğrudan bu içerikleri kullanmalarını bizzat aracılık edecekler.”
''PSİKOLOJİK İLK YARDIM TEKNİKLERİ ÖĞRETECEKLER''
Doç. Dr. Işıklı, manevi danışmanların krizin ruhsal yıkımlarından etkilenen insanlara, yalnız olmadıklarını ve asla yalnızlığa terk edilmediklerini hissettirmesi için çalışabileceğini bildirdi.
Her yaştan insanın psikolojik ilk yardım tekniklerini (PİY) öğrenmeye ihtiyacı olduğuna değinen Işıklı, "Çevrim içi manevi danışmanlar, PİY'i öğretecekler. Egzersiz yapmak, bir dostunu aramak, evcil hayvan ya da bitkilerle ilgilenmek, nefes egzersizleri yapmaları için önayak olacaklar. Dua iyi hissettiriyorsa dua etmeyi tavsiye edecekler. Kaderi ve zor koşulları, bir insanlık durumu olarak kabullenmek ruh sağlığını koruyacaksa teslimiyet ve tevekkülü önerecekler. İnsanlar, gerçek bir çaresizlik durumunda gerçeğin yıkıcı etkisini umursamayarak sağlıklarını koruyabilirler. Zira bireysel umudu korumak, zorluğu katlanılır kılar. Burada dayanışmanın gücünü hafife almamak gerek. 'Fiziken yanında olmasak da seninle aynı durumdayız ve yanındayız' diyen bir empatik iletişim iyi hissettirebilir. Bağlantı halinde kalmak, çevrim içi olabilmek, dünyanın geri kalanıyla iletişim halinde olmak yalıtılmışlık ve yalnızlığa karşı ilaç gibi gelecektir." değerlendirmesini yaptı.
Işıklı, yaşlıların telefon ve bilgisayar gibi iletişim araçlarını kullanma becerileri en düşük grup olduğunu, gençler kadar ekranlarda vakit geçirme imkanları olmadığını belirtti.
Yaşlıların ölüm korkusu, yalnızlık, işe yaramazlık ve değersizliği gençlerden daha yoğun hissettiklerini kaydeden Işıklı, "Şimdi buna bir de virüs ve toplumsal dışlanmanın yol açtığı psikolojik çöküntüler eklendi. Yaşlıların mücadele ettikleri hastalıkların bir kısmı zaten strese bağlı. Daha çok yaşlılarda ölümcül etkiye yol açan bir virüs salgınından bahsediyoruz. Üstelik yaşlılar sosyal izolasyona maruz bırakıldı. Hem ölüm çemberinin içindeler hem de toplumun dışına sürüldüler. Psikolojik durumları gerçekten kötü olabilir. Çevrim içi manevi danışmanlık hizmetleri ilk yardım edilecekler listesine göçmenlerin, engellilerin ve mahkumların da dahil edilmesi gerekiyor." görüşünü dile getirdi.
''ÇEVRİMİÇ MANEVİ DANIŞMANLIK, YÜZ YÜZE DANIŞMANLIK KADAR ETKİLİDİR''
"Normal zamanlarda psikolojik destek için ofislere gidecek zamanı olmayan, psikologlara yüksek ücret ödemek istemeyen, 7/24 kesintisiz destek almak isteyenler için çevrim içi gönüllü manevi danışmanlık platformu oluşturulmalı" diyen Işıklı, şunları kaydetti:
"Çevrim içi manevi danışmanlık, yüz yüze danışmanlık kadar etkilidir ve dünyada örnekleri vardır. Son 10 yılda bu konuda devasa platformlar oluşturuldu. Dünyanın dört bir yanında 4 binden fazla çevrim içi danışmanını istihdam eden 'BetterHelp' bunlardan sadece biri ve Türkiye’de de hizmet veriyor. Buradan uzman seçerken yaş, cinsiyet, özel uzmanlık alanı, bütçe, zaman hatta ırk ve din tercihleri kullanıcıya açık. Yüz yüze danışmanlıkta böyle bir özgürlük yok denecek kadar az. Devletin buradaki görevi, kimlerin manevi terapiye ihtiyacı olduğunu tespit etmek ve onlara ulaşacak kanalları, uzmanlarla paylaşmak. Devlet, bunu organize edebilir. Evde kalmaya zorlanan 65 yaş üstü yalnız ya da karı-koca yaşayanlar, periyodik bakıma muhtaç olanlar, çocukları ve torunları olmayan ya da akrabalarıyla bağları bir şekilde kopmuş olanlara dair devletin elinde yeterince veri var. Bu kişisel verilerin kamuyla paylaşması elbette uygun olmaz. Fakat uzmanlarla bu insanları internet üzerinden, telefon, mobil uygulamalar veya televizyon üzerinden buluşturabilir. Böyle bir görevi yok fakat krize özel bir refleks sergileyerek çevrim içi uzaktan acil manevi danışmanlık platformunu şimdilik organize edebilir."
''BU İŞİN SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ İÇİNDE YÜRÜTÜLMESİ LAZIM''
Sosyolog İsmail Öz ise koronavirüsle yapılan biyolojik mücadelenin başarıyla tamamlanacağına inancının tam olduğunu belirtti.
Bunun bir süreç alacağını herkesin bildiğini ifade eden Öz, "İşin bu tarafını tıp ve sağlıkçılarımız zaten konuşuyorlar. İşin başka bir tarafı da insanın temel durumlarını temsil eden yaşamak, yaşamda kalmak olarak biliniyor. Abraham Maslow'un hiyerarşisinden de bildiğimiz gibi güvenlik ihtiyacı en temel ihtiyaçlardan biridir. İnsanların hayatlarını tehdit eden, onların güvenliğini sarsan önemli bir tabloyla karşı karşıyayız. Özellikle 65 yaş ve üzeri insanlarımızın bu anlamda daha çok risk altında olmaları söz konusu. Bu insanlarımız daha çok eve kapanmış durumdalar." dedi.
Öz, duygusal anlamda kırılgan olan yaşlıların psikolojilerini ayakta tutmalarının zor olduğunu, manevi anlamda destek almaları gerektiğini söyledi.
Klinik psikologların çevrim içi olarak danışmanlık hizmeti vermeye devam ettiklerini anımsatan Öz, şunları kaydetti:
"Fakat bunun daha da geniş ve toplumsal boyuta taşımamız gerekli. Bu işin sosyal sorumluluk projesi içinde yürütülmesi lazım. Müslüman bir toplum olduğumuz için Diyanet İşleri Başkanlığının çatısı altında 'manevi destek platformları' oluşturularak, 65 yaş üstündeki insanlara hizmet verilebilir. Hatta toplumun birçok kesim için televizyon kanalları üzerinde de danışmanlık yapılabilir. Geniş kitlelerde oluşabilecek manevi hasarı tamir etmek için çok yoğun bir çaba içine girilmesi gerekiyor. Zaman zaman yapılan bazı araştırmalardan da biliyoruz. Toplumda manevi boşlukların getirdiği büyük tahribatlar da var. Psikolojik kökenli bedensel rahatsızlıklar olarak tarif edilen, psikolojisini tamir ettiğinizde tedavi olunabilecek durumlardaki hasta oranlarının yüzde 30'lara çıktığını tespit eden araştırmalar okunuyor."