Yunanistan'dan tarihte görülmemiş iddia! Türkiye'den sert uyarı!

Haber7 Yazarı Mehmet Acet'in yazısı şu şekilde;

Korona günlerinde Yunanistan’la ilişkileri/sorunları konuşmanın, yazmanın zamanı mı diye düşünmeyin.

Zira önemli haberlerim var.

En azından bugünler geçtikten sonra da karşımıza çıkacak olan bir konuyla ilgili yazacaklarımızın aklınızın bir köşesinde kalmasını ümit ederim.

Geçen gün Milli Savunma Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkiliyle yaptığımız sohbet sırasında, korona gündemi dışında Yunanistan’la ilişkilerde yaşanan gelişmelere dair bir bahis de açıldı.

Önce muhatabımızdan dinlediklerimiz üzerinden Türkiye’nin Ege’nin karşı yakasındaki komşusu ile ilgili genel yaklaşımına dair sarf edilen cümleleri aktaralım.

Şöyle deniyor:

“Biz, Yunanistan ile ilişkilerde her zaman ifade ettiğimiz gibi uluslararası hukuktan, iyi komşuluk ilişkilerinden ve sorunların diyalogla çözülmesinden yanayız. Komşuluğu geliştirmek istiyoruz. Ancak Yunanistan’ın konuya yaklaşımı, sorunların ortak bir zeminde çözülmesini zorlaştırıyor.”

ANKARA İÇİN EN TEMEL SORUN: ADALARIN LOZAN’A AYKIRI ŞEKİLDE SİLAHLANDIRILMASI

Herkes haberdar mı bilmiyorum ama bir süredir Ankara ile Atina arasında askerden askere bir diyalog mekanizması işliyor.

En temel anlaşmazlık konuları karşılıklı olarak masaya yatırılıyor yani.

Bugüne kadar ikisi Atina’da, biri Ankara’da olmak üzere üç toplantı yapıldı. Ankara’da yapılacak dördüncü toplantı Koronavirüs nedeniyle bir süreliğine ertelenmiş durumda.

Sorunlar çözülür çözülmez o ayrı konu ancak, bu diyalog zemini ikili ilişkilerdeki gerilimlerin büyümesini engelleyecek türden bir sonuç verirse, bu bile iki taraf için de büyük kazanç olur.

Milli Savunma Bakanlığı’ndaki muhatabımızı dinledikten sonra kendi zihnimde şöyle bir kanaat oluştu.

Ankara için bu ilişkileri ‘zehirleyen’ en önemli faktör, Ege’deki adaların birçoğunun (sayısının 16 olduğu söyleniyor) Lozan anlaşmasına rağmen, Yunanistan tarafından silahlandırılmış olması.

Dinlediklerimizi aktarayım:

“Komşumuz, uluslararası hukuktan bahsedip bizi, hiçbir şekilde gerçekliği olmayan taciz etmekle suçlarken, Lozan Anlaşması’nı dahi ihlal suçu işliyorlar. Örneğin; 1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşmaları’nda açıkça belirtilmesine rağmen gayri askeri statüleri kabul edilmiş olan adaları 1936’dan bu yana silahlandırdılar.”

KARASULARI 6 MİL İKEN HAVA SAHASI 10 MİL OLABİLİR Mİ?

İkinci bir konu, bir başka deyişle sorun alanı ise hava sahası ile ilgili egemenlik iddialarına dayanıyor.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki karasularının genişliği 6 mil olmasına rağmen Yunanistan kendi hava sahasının 10 mil olduğunu iddia ediyor.

Halbuki dünyada bunun böyle bir örneği yok.

Türkiye’nin bu konudaki yaklaşımını da yine aynı kaynağın sözleri üzerinden paylaşalım:

“Bu iddialar başta uluslararası anlaşmalar olmak üzere iyi komşuluk ilişkilerine aykırı. Bunun tarihte ve günümüzde hiçbir örneği yok. Bu, akla da mantığa da uygun değildir. Herhangi bir oldubittiye ve haklarımızın gasp edilmesine göz yummayız. İçinde bizim olmadığımız kararların uygulama şansının olmadığını başından beri söylüyoruz.”

Ankara ve Atina adına yürütülen müzakerelerde bu iki görüşün Yunan muhataplara açıkça iletildiğini öğrendik.

Bu görüşmelerde olumlu ilerlemeler kaydedildiğini de söyleyebilirim.

Askeri heyetler arasındaki müzakerelerde ‘güven artırıcı önlemler’ paketi üzerinde duruldu.

Bunun sonucunda 2020 yılı Güven Artırıcı Önlemler Uygulama planı üzerinde mutabakat sağlandı.