İçişleri Bakanlığı'ndan 'DHKP/C'nin çöküşü' raporu

İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejileri Daire Başkanlığı, 'Bir Terör Örgütünün Çöküşü: Ölüm Oruçları Ve DHKP/C'nin Kanlı Geçmişi' raporunu hazırladı. Raporda, DHKP/C terör örgütünün kanlı eylemleri, Grup Yorum'la ilişkisi ve örgüt üyelerinin ölüm oruçlarına yer verildi.

ABONE OL
GİRİŞ 04.06.2020 14:18 GÜNCELLEME 04.06.2020 14:25 GÜNCEL
İçişleri Bakanlığı'ndan 'DHKP/C'nin çöküşü' raporu

 DHKP/C terör örgütünün sanat ve kültürü terörizm için bir araç, avukatlık mesleğinin getirdiği yetki ve hakları da faaliyetlerine kalkan olarak kullandığı belirtildi.

 

İç Güvenlik Stratejileri Daire Başkanlığı'nca hazırlanan 76 sayfalık raporda, DHKP/C'nin; görevlerini icra eden kamu görevlilerini şehit eden, sivil vatandaşları katleden, vatandaşların hayatını tehlikeye atacak şekilde intihar eylemi düzenlemekten geri durmayan, açlık grevinde/ölüm orucunda bulunan ve durumları kötüleşen mensuplarına tıbbi müdahale yapılmasını engellemek amacıyla hekimleri ve diğer kamu görevlilerini hedef gösteren, yabancı devlet misyonlarına saldıran eli kanlı bir terör örgütü olduğuna dikkat çekildi. Raporda terör örgütünün yapısı anlatıldı. Buna göre örgütün üst yönetimi 'genel sekreter', 'merkez komite' 'genel komite'den oluşurken, altta 'askeri kanat' ve 'siyasi kanat' yer aldı. Askeri kanat, silahlı propaganda birliklerinden oluşurken, siyasi kanat altıda ise 'ülke komiteleri', 'bölge komiteleri, 'il komiteleri', 'legal alan yapılanmaları' yer aldı.

Raporda 1994 yılında düzenlediği kongre ile DHKP/C ismini almasından itibaren günümüze kadar terör örgütü tarafından gerçekleştirilen eylemlerde, 1 cumhuriyet savcısı, 30 güvenlik görevlisi şehit edildiği, 390 güvenlik görevlisinin yaralandığı, 29 vatandaşın hayatını kaybettiği ve 136 vatandaşın yaralandığı bildirildi.

'KÜLTÜR VE SANAT, SİLAH KADAR ÖNEMLİ BİR ARAÇ'

DHKP/C terör örgütünün ideolojik propagandasında kültür ve sanatın, silah ve şiddet kadar önemli bir araç olduğu, Türkiye'de faaliyet gösteren legal görünümlü illegal yapılar arasında, İdil Kültür Merkezi, Grup Yorum, Halkın Hukuk Bürosu, Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği, Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ve Gençlik Dernekleri Federasyonunun yer aldığı kaydedildi. Terör örgütünün tabanını genişletmeye çalışan İdil Kültür Merkezi'nin de 'İdil' ismini 1996 yılında ölüm orucundayken hayatını kaybeden DHKP/C terör örgütü mensubu Ayçe İdil Erkmen'den aldığı vurgulandı.


DHKP/C VE GRUP YORUM İLİŞKİSİ

Çalışmada, Grup Yorum isimli oluşumun DHKP/C terör örgütü talimatları doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdüğü belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"DHKP/C terör örgütü için Grup Yorum, müzik ve sanat üzerinden örgütsel faaliyetlerin yürütüldüğü en önemli istismar alanlarından birisidir. Sanatın örgütsel eyleme aracı kılındığı, terör için sanat yaklaşımının somutlaştığı yer olan Grup Yorum'un faaliyetleri DHKP/C ile arasındaki organik bağı göstermektedir. Grup Yorum albümlerinde yer alacak parçalar DHKP/C'nin Merkez Komitesi tarafından belirlenmekte, albüm çıkmadan son olarak albüm demosu Merkez Komite'ye gönderilmekte, onay verilen albüm satışa sunulmakta ve Merkez Komite'den habersiz hiçbir faaliyet yürütülmemektedir. Grup Yorum; Sibel Yalçın Destanı, Dersimde Doğan Güneş, Mitralyöz, Ulaş'a Ağıt, Haklıyız Kazanacağız, Kızıldere şarkıları ve Boran Destanı başta olmak üzere doğrudan teröristleri öven birçok şarkı yapmıştır. Grup Yorum ile DHKP/C terör örgütü arasındaki organik bağa yönelik diğer bir delil ise Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı makamında şehit eden ve ölü olarak ele geçirilen DHKP/C mensubu terörist Şafak Yayla'nın ailesinin Grup Yorum konserine telefonla katılarak gerçekleştirilen eylemi ve terör örgütünü övücü konuşmalar yapması ve bu ifadelerin Grup Yorum üyelerince desteklenmesiyle ortaya çıkmıştır."

 

 


'ÖLÜM ORUÇLARI, TALİMATLA UYGULANIYOR'

Raporda, örgüt ve Grup Yorum üyelerinin başlattığı açlık grevleri ve ölüm oruçlarıyla ilgili de şöyle denildi:



"DHKP/C, açlık grevi ve ölüm orucu gibi eylemlere girişerek varlık alanını korumayı, bünyesindeki az sayıda militanla varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Ölüm oruçları, devlete ve topluma illegal yoldan zarar verme imkânı kalmayan, katı bir ideolojik çerçevenin içine sıkışmış bir örgütün insan hayatını hiçe sayması dışında bir şey değildir. Ölüm oruçları, DHKP/C için hem devletin tüm kurumlarına ve meşru siyasal iktidara hem de halka karşı kendi ideolojisini dayatma imkanı bulamadığı süreçte başvurduğu eylem türüdür. Örgütün varlığını sürdürebilmesi açısından mensuplarını zorlayarak ortaya koyduğu ve talimat ile uygulanan bir eylemdir. Ölüm oruçları silahlı eylem gücünü yitirmiş bir örgüt olan DHKP/C için çok kullanışlı bir araç olarak değerlendirilmektedir. Ağır ağır gerçekleşen ölümler, özellikle sosyal medyada örgütün propaganda ve ajitasyon gücünü dinamik tutmasını sağlamaktadır. Terör örgütlerinin ölüm orucu eylemlerinde ulaşmak istedikleri amaç öne sürülen taleplerin kabul edilmesi değildir. İllegal için legal anlayışıyla hareket eden DHKP/C terör örgütü, Grup Yorum faaliyetleri olmadan 'konser' adı altında eleman ve finans kaynağı temin edememektedir. Grup Yorum üyelerinin 2019 yılında başlayan ölüm oruçlarında yer almaları, örgütün sanat kimliği üzerinden kişi, kurum ve siyasetçilerle iletişim kurmasına imkan vermektedir."


Çalışmada ayrıca DHKP/C terör örgütünün 1994 yılından bu yana gerçekleştirdiği çok sayıda kanlı eyleme yer verildi.