CHP'li ismin 'Sultanahmet müze olsun' teklifine AK Parti'den son dakika tepkisi

Son dakika haberi: AK Parti Merkez Yürütme Kurulu, Başkan Recep Tayyip Erdoğan başlanlığında toplandı. Kritik toplantı sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. Çelik, CHP'li Kabaoğlu'nun Sultanahmet Camisinin müzeye çevrilmesi yönündeki skandal sözlerine tepki gösterdi. Libya'daki son gelişmeleri de değerlendiren Çelik, Rum yönetimine de mesajı verdi.

ABONE OL
GİRİŞ 15.06.2020 17:31 GÜNCELLEME 15.06.2020 18:02 GÜNCEL
CHP'li ismin 'Sultanahmet müze olsun' teklifine AK Parti'den son dakika tepkisi

AK Parti Genel Merkezi'ndeki basına kapalı toplantı, saat 14.40'ta başlamıştı.

 

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan başkanlığında toplanan MYK'da, yeni tip koronavirüse (COVID-19) karşı alınan tedbirler, Libya'daki gelişmeler, parti ve Meclis çalışmaları masaya yatırıldı.

Toplantının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu.

 

Çelik'in açıklamalarından satır başları:

PENÇE-KARTAL OPERASYONU

'Devamı gelecek'

Saldırı alanları yok edildi. Terör hedefleri başarı ile vuruldu. İnsanlığa düşman terör örgütleri ile mücadelemiz devam edecektir. Türkiye pek çok konuda olduğu gibi terörle mücadelede de dünyaya örnektir. Pençe Kartal Harekatı ile elde edilen kazanımların devamı gelecektir. Sivillere zarar verilmeden bu operasyonlar sürecektir. Türkiye'nin, vatandaşımızın güvenliğini sağlayan askerlerimiz görevlerini göz kamaştırıcı bir başarı ile sürdürüyorlar.

NORMALLEŞME DÖNEMİ

"Rehavet ile normalleşme yan yana yürümez"

Normalleşmenin daha da normalleşmesi için maske, mesafe ve hijyene dikkat etmemiz gerekir. Rakamları yeniden izliyoruz. Rakamların artışta olduğunu görüyoruz. Rehavet düşmanımızdır. Rehavet ile normalleşmenin yan yana yürümesi mümkün değildir.

Bugün artık çevre olarak göstereceğimiz artık vatanseverliktir. Doğayı rakip gibi gören anlayış, insan soyunu tehdit eder bir noktadadır. Doğa bizim kader arkadaşımızdır. Tabiat tabiatımızdır. İlaçlara odaklı bir koruma mekanizması bunların önüne geçemez. İnsan hayatının korunması için Türkiye, hastane altyapısı ile güçlü bir örnek teşkil ettiği gibi, bu konuları da tartışıyoruz. Bundan sonraki tehditlere karşı hazırlıklarımız için kafa yoruyoruz.

DÜNYADAKİ IRKÇILIK KARŞITI GÖSTERİLER

Pandemi sonrası dünyanın sarsıntı geçirdiğini görüyoruz. İlk oluşan siyasi süreç ABD'de başlayan küresel süreçtir. Irkçılığğa ne kadar karşıysa, yağmacılığa da o kadar karşıyız. İslam düşmanlığı, ırkçılık gibi konuların tartışılması gerekiyor. Dünyanın her tarafında köle tacirlerinin heykelleri yıkılırken, Fransa'dan 'Biz bunları da koruyacağız' gibi bir açıklama geldi. Irkçılık gibi konuların virüsler, bakteriler, insan hayatına tehditlerle birlikte ele alınması gerekir.

CHP'Lİ KABOĞLU'NUN SKANDAL SULTANAHMET AÇIKLAMASINA TEPKİ

'Bugüne kadar ki en İslamofobik açıklama'

Ayasofya ile ilgili hassasiyet tartışılırken, Sultanahmet de müze olsun diye bir anlayış ortaya çıktı. Acaba partilerinden bir açıklama gelir mi, düzeltirler mi diye bekledik. Bu konularda CHP sabıkalı bir parti. Tam diyorsunuz ki, biraz daha demokratik dil ortaya çıktı. İçlerinden bir Bekçi Murtaza çıkıyor. CHP'nin Ayasofya dili Türkiye içindeki ayrımcı dildir. Bugüne kadar ki en İslamofobik açıklamadır.

Bir yerde ibadet edilmesini evrensel mirasın odak noktasından çıkması olarak yorumlamak çarpık bir anlayıştır. Demokrasimizi sakatlamak isteyenlere, fikir ve inanç özgürlüğünü baskılamak isteyenlere izin vermeyeceğiz. Keşke bu arkadaşlarının faşist bir alana kaydıklarını görseler.

Geçmişte alınan kararların ebediyen dondurulması diye bir şey olabilir mi? Türkiye'nin kurucu lideriyle kavga olarak yorumlamak kışkırtıcı ve ahlak dışı bir yaklaşımdır. Bu kadarı ayıptır. Milletin talebinin bu noktalara getirilmesi artık ayıptır. Her şeyi Cumhuriyet ile hesaplaşma noktasına getiren zihniyet bu memlekete çok kötülük etmiştir. Kimsenin rejimle bir derdi yok. Tartışılan şey çeşitli hukuki ve siyasi kararlar. Milletin talebini yerine getirmek bizim görevimizdir.

LİBYA

Libya meselesi bizim sürekli gündemimizdedir. Doğu Akdeniz'deki çıkarlarımız ve Libya'daki kardeşlerimiz için yakın takibimizdedir. Biz Libya halkının tamamının yanında olduğumuz için meşru hükümetinin yanındayız. Başka bir amacımız yok. Sömürge geçmişi ile yüzleşemeyenler Türkiye'yi böyle suçlamaya çalışıyorlar.

CHP Sözcüsü, Hafter'i seküler görüyor, Sarrac'ı cihadist olarak tanımlıyor. Dünyada bunu böyle gören tek kişi sanırım CHP Sözcüsü'dür. Fransa'nın argümanını buraya uyarlayıp açıklıyorlar. Gelinen noktada Türkiye-Libya işbirliğinin gücü görülmüştür. Libya'nın tamamını temsil eden, BM tarafından tanınan UMH böyle ilerlemektedir. Libyalıların önceliğindeki siyasi sürece tam destek vereceğiz. Libya halkı kendi iradesini ortaya koyacaktır.

Akdeniz devletiyiz. Doğu Akdeniz'deki çıkarlarımızdan vazgeçemeyiz. Türkiye'nin iyiliği için bu yaptıklarımızı yapmak zorundayız. Bu defalarca söylendi, maalesef dışarıda çıkan argümanların tercümesi olarak karşımıza çıkıyorlar.

Güney Kıbrıs'ın attığı yeni bir adım var. Bir kez daha uyarıyoruz. Bu adımları atıp, çözümden falan bahsetmeyin. Miçotakis problemlerii çözmek için Almanya'ya gidiyor, oraya , buraya gidiyor. Çipras ona dedi ki, "Türkiye ile problemini çözmek için oralara gitme, Erdoğan'a git." Çipras problemlerin öyle çözülemeyeceğini, Türkiye ile diyalogla çözülebileceğini gördü.

HDP YÜRÜYÜŞÜ

Retorik ne olursa olsun bu yürüyüşlerin neden yapıldığı biliniyor. Dilimiz için, kimliğimiz için yürüyoruz demiş eş başkanları. Mesele şudur, burada manipülasyon söz konusudur. Kürt gençlerini lejyoner yapmaya çalışan anlayış bu alanı istismar etmeye devam ediyor. Köy adlarının zorla değiştirilmesine karşı çıkarken, bir CHP Grup Başkanvekili kalktı, 'Egemen devlet bunu değiştirir' dedi. Bizi o zaman tehdit eden kim varsa HDP bugün onlarla işbirliği yapıyor. Askeri ve yargı makamlarını o zaman kışkırtanlar ile işbirliği yapıyor. Bu hak ve özgürlükleri vermek için bedel ödemiş, sabotaja uğramış Cumhurbaşkanımız bunun arkasında durdu ve gerçekleştirdi. Ne yaparsanız yapın, onlar için önemli olan PKK'nın ne dediği. Kürt gençleri için dağdaki zulm mekanizmasını ideal olarak göstermekten başka yaptıkları bir şey var mı? Meşru siyasi iktidarın aldığı kararlara darbe diyeceksin, barış ve demokrasiyi PKK terör örgütünün hizmetine vereceksin? Böyle iki yüzlülük olabilir mi?