Dekan 'Geleneksel Türk Sanatlarına' 'yobazlık' dedi!
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nihal Kafalı’nın kendi yönetimindeki 105 yıldır eğitim veren ‘Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nü ‘yobazlık’ la itham edip kadro verilmesine karşı çıkması tepkilere neden oldu.
ABONE OLMimar Sinan Üniversitesi’ni karıştıran “Geleneksel Türk Sanatları Bölümü” ile ilgili tartışmalar Dekan Nihal Kafalı’nın Rektör Prof. Dr. Handan İnci ile yaşadığı tartışma sonrası YÖK’e yaptığı şikayet ile ortaya çıktı. Geçtiğimiz aylarda deprem riski ile binasını boşaltmak zorunda kalan Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’ne Fındıklı’da yer açmak isteyen Rektör Prof. Dr. Handan İnci, üniversitede bir toplantı düzenledi. Ancak toplantıda Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nihal Kafalı ‘yobazlık’ ile suçladığı bölümün üniversitenin ana binasında yer bulunmasına hatta kadro verilmesine karşı çıktı. Bu çıkış üzerine Rektör Prof. Dr. İnci ile Prof. Kafalı arasında tartışma çıktı.
YÖK’E ŞİKAYET ETTİ
Tartışmaların ardından Dekan Prof. Dr. Kafalı YÖK’e ‘mobbing’e maruz kaldığını belirtip şikatette bulundu. Prof. Kafalı ile birlikte üniversitede mescit açılmasına karşı çıkan mimarlık fakültesi dekanı Prof. Sema Ergönül de şikayette bulundu. Büyük tepki çeken olayla ilgili son sözü YÖK söyleyecek.
105 YILLIK GEÇMİŞİ VAR
Geçmişi 1915’e uzanan Hat, Tezhip, Eski Çini Onarımları, Halı-Kilim ve Eski Kumaş Desenleri ve Cilt Anasanat, Ebru Ana Dalları’nda eğitim ve öğretimine devam eden Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nün üniversitenin sergi mekanlarından yararlandırılmadığı ve akademisyenlerin kendilerine kurum içinde yer bulamadığı için yıllardır çalışmalarını başka üniversitelerin salonlarında sergilediği öğrenildi.
REKTÖR HANDAN İNCİ'DEN AÇIKLAMA
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin Rektörü Handan İnci, üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Nihal Kafalı’nın, kendi idaresindeki Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’ne kadro verilmesine itiraz ettiğini açıkladı. İnci, üniversitede mobbing iddialarının bu yüzden ortaya atıldığını savundu.
Handan İnci, SABAH'ın dün gündeme getirdiği 'Kadından kadına mobbing davası' başlıklı haberle ilgili bir açıklama yaptı. Üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Nihal Kafalı ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Sema Ergönül'ün, hakkında savcılığa şikâyette bulunduğu Rektör Handan İnci, yıllardır üniversitenin en harap mekânlarında imkânsızlıklar içinde dışlanarak üretim ve eğitim yapmaya çalışan bu bölümle ilgili rektörlüğün icraatlarına karşı koymanın yaralayıcı olduğunu söyledi. Rektör İnci şöyle dedi:
"Rektör olarak atanmamdan bu yana ben ve ekibim gece gündüz çalışıyoruz. Özellikle Covid-19 salgını ile sarsıldığımız bu son dönemin zorluklarını aşabilmemiz için projeler geliştiriyoruz. Hocalarımız ve öğrencilerimiz aldığımız lisanslı programları kullanmaya başlayacaklar yakında. Yıllardır harap şekilde duran Tophane Kasrı için restorasyon başlattık. Müzemizi açmak için kaynaklarımızı geliştirmeye çalışıyoruz. Çok yüksek deprem riski olan yurt binamızı güçlendirdik ve yeni döneme yetiştiriyoruz. Fındıklı'da yoğun bir taleple istenen mescidi nihayet açabildik. 99 depreminden bu yana güçlendirme görmemiş Mimarlık Fakültemizin restorasyon çalışmalarını da bu ay itibariyle başlattık. Öğrencilerimiz için buradayız ve daha yapılması gereken çok işimiz var. Ülkemizin en eski sanat üniversitesi olan ve 138 yıllık bir kültür birikimine dayanan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, her konusunu kurum içindeki istişarelerle çözebilecek bir potansiyele sahiptir."
'DEKAN YARALAYICI KONUŞTU'
Dekan Nihal Kafalı'nın Güzel Sanatlar Fakültesi'nin hocaları ve öğrencileri hakkında yaralayıcı konuştuğunu savunan Handan İnci, mobbing iddiasına konu olan olayın arka planını şöyle anlattı:
"Gazetenizin haberine konu olan olay, Güzel Sanatlar Fakültesi dekanının yıllardır kadro talebi yerine getirilmemiş olan Geleneksel Türk Sanatları Bölümü'ne kadro verilmesine itiraz etmesinden kaynaklanmıştır. İşin üzücü yanı bu bölümün Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı'nın kendi idaresindeki bir bölüm olmasıdır. Sözü edilen toplantıda, üniversitemizin en eski bölümlerinden olan Geleneksel Türk Sanatları için kurduğu cümleleri kabul etmek mümkün değildir. Yıllardır üniversitenin en harap mekânlarında imkânsızlıklar içinde dışlanarak üretim ve eğitim yapmaya çalışan bu bölümün hocaları ve öğrencileri adına gerçekten yaralayıcıydı söyledikleri. Üniversitelerde çatışmalar çekişmeler olur, ancak bunun bu üslupla basına malzeme edilmesi hatta savcılığa taşınması hakikaten talihsiz bir durumdur. Kaldı ki işin savcılık kısmını da ben gazetenizden öğreniyorum."
'YAPICI VE ÜRETİCİ OLMAYI ÖĞRENMELİYİZ'
Rektör Handan İnci, ekibiyle birlikte üniversiteyi daha iyi bir noktaya taşımak için çalışmayı sürdüreceklerini belirtti. İnci şöyle devam etti:
"Önümüzde yapacak çok işimiz var. Ben ve ekibim bütün enerjimizle üniversitemizi daha iyi bir noktaya taşımak için çalışmayı sürdüreceğiz. En büyük hedefimiz üniversitemizi akademik başarı sıralamasında hak ettiği sıraya çıkarabilmek. Çok yetenekli harika öğrencilerimiz var. Kurumumuz çok daha iyi noktada olabilecek bir potansiyele sahip. Bu potansiyeli harekete geçirmek amacıyla alışkanlıkları kırmak, enerjiyi açığa çıkarmak için yaptığım icraatlardan rahatsız olanlar şikâyetlerini çeşitli mecralara taşımayı tercih edebilirler, ancak benim odağımda bunlar yer almıyor.
Bu günlerde bütün dünyada üniversitelerin olağanüstü koşulları en az zararla nasıl geçireceği konusunda çeşitli eğitim modelleri tartışırken bizim de enerjimizi buraya harcamamız gerek. Yapıcı ve üretici olmayı öğrenmeliyiz. Radikal ve dönüştürücü işler yapmaya odaklı çalıştığımı bilenler Rektör olarak atandığımda çok zorlanacağımı söylenmişti. Bence zorlanma gelişmenin temelinde var. Biz de kurum olarak şimdi geliştirici bir zorluktan geçiyoruz ve sabırla, gayretle bu sorunları aşacağız."
SABAH