Ahmet Hakan yazdı: Ben bile bu kadarını tahmin edemedim
Ayasofya'nın kapıları 86 yıl sonra yeniden ibadete açılmasıyla birlikte binlerce kişi büyük bir coşkuyla bölgeye aktı. Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan, Ayasofya'nın açılmasına karşın CHP'nin tutumunu köşe yazısında değerlendirdi.
ABONE OLAyasofya'nın yeniden ibadete açılmasıyla birlikte CHP kanadından yaşanan sessizlik dikkatlerden kaçmadı. Ahmet Hakan da köşe yazısında bu konuyla ilgili çarpıcı detaylara değindi.
Ahmet Hakan'ın köşe yazısı:
Tabii ki... Yılların biriktirdiği büyük beklentinin, büyük bir heyecan dalgasına yol açabileceğini düşünüyordum.
- Tabii ki... Yakın tarihin en çok dile getirilmiş özleminin gerçekleşmesinin, büyük bir coşkuya yol açacağını bekliyordum.
- Tabii ki... Necip Fazıl’ın destansı Ayasofya konferanslarını dinleyenlerin yollara döküleceğinden kuşkum yoktu.
- Tabii ki... Kalabalıkların “Ayasofya’da ilk namaz” uğruna Sultanahmet’e doğru akacağını biliyordum.
- Tabii ki... Olayın büyük bir şölene dönüşeceğini, özellikle AK Parti tabanının moral duygusuyla dolup taşacağını görebiliyordum.
- Tabii ki... Bir duygusal patlamanın yaşanacağını, bir nostalji fırtınasının eseceğini, bir zafer havasının yaşanacağını tahmin edebiliyordum.
*
Ama... Fakat... Lakin...
Bu kadarını vallahi de billahi de ben bile beklemiyordum.
CHP’NİN AYASOFYA POLİTİKASINA DAİR
AYASOFYA konusunda CHP’nin tutumu aşağı yukarı şöyle bir şeydi:
*
- Ne tam olarak karşı çıktı... Ne de tam olarak benimsedi...
- Ne tam memnun oldu... Ne de tam memnuniyetsiz oldu...
- Ne tam olarak bir manifesto ortaya koydu... Ne de tam olarak sessizliğe büründü.
*
Buradan ne çıktı?
Şu çıktı:
*
Ayasofya’nın ibadete açılmasından memnun olanların tümü, iktidara şükran hissiyle dopdolu olurken...
Ayasofya’nın ibadete açılmasından memnun olmayanlar bile CHP’nin bu iki arada bir derede kalmışlığından memnun kalmadılar.
BAŞKA BİR AYASOFYA POLİTİKASI MÜMKÜNDÜ
NE zaman din iman üzerinden bir bölünme yaşansa... Ne zaman başörtüsü üzerinden bir bölünme yaşansa... Ne zaman kültürel değerler üzerinden bir bölünme yaşansa...
Hep AK Parti’ye yaradı, yarıyor.
*
İşte tam da bu nedenle...
CHP, Ayasofya konusunda yaşanabilecek bir bölünmenin tarafı olmama gayreti içine girdi.
Doğru da yaptı.
*
Ama dün itibarıyla çok daha iyi anladı ki...
CHP’nin bu gayreti, Ayasofya konusunda yaşanan bölünmenin önüne geçememiş.
*
Oysa CHP...
Ayasofya’nın açılışında iktidarı tek başına bırakmamayı seçebilirdi.
*
- “Biz bundan asla rahatsız değiliz” diyebilirdi.
- “Ne rahatsızlığı? Memnunuz yahu” diyebilirdi.
- “Tabii ki açılışına gelir, namaz kılarız” diyebilirdi.
- “Sevinen vatandaşlarımızın sevincine ortak oluruz” diyebilirdi.
*
Ve böylece...
- Ayasofya üzerinden yaşanabilecek bölünmenin şevkini, coşkusunu, direncini kırabilirdi.
- Ayasofya üzerinden iktidarın alabileceği puanlara ortak olabilirdi.
- Sağa açılma politikasında önemli bir aşama kaydedebilirdi.
- Kültürel değerler üzerinden bu zamana kadar yaşananların dışında bir olgunun yaşanmasını sağlayabilirdi.
*
CHP, bunların hiçbirini yapmadı.
Maslahatı idare etme yolunu seçti.
Ve CHP’nin tavrı ne İsa’ya ne Musa’ya yaradı.
*
Atatürk’ün sözüdür:
“İdare-i maslahatçılar, esaslı devrimci olamazlar.”