Erdoğan ikinci Ayasofya'yı da ibadete açtı: Ne yaparlarsa yapsınlar artık yolun sonu görünüyor

İstanbul'daki Ayasofya'nın camii olarak açılmasından sonra bir müjdeli haber de Trabzon'dan geldi. Trabzon'da restorasyon çalışmaları tamamlanan Sümela Manastırı ve Ayasofya Camii, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla düzenlenecek törenlerle bugün ziyarete açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılış törenine canlı bağlantıyla katılarak önemli açıklamalarda bulundu.

ABONE OL
GİRİŞ 28.07.2020 17:46 GÜNCELLEME 29.07.2020 10:12 GÜNCEL
Erdoğan ikinci Ayasofya'yı da ibadete açtı: Ne yaparlarsa yapsınlar artık yolun sonu görünüyor

Türkiye'nin "inanç turizmi" açısından önemli merkezlerinden biri olan Trabzon'un Maçka ilçesindeki tarihi Sümela Manastırı ile 2013 yılında müzeden camiye dönüştürülen Ayasofya Camisi'nde başlatılan restorasyon çalışmaları tamamlandı. Bölge turizmine büyük katkı sunan tarihi mekanlar, Bakan Nuri Ersoy'un katılımıyla bugün düzenlenecek törenlerle ziyarete açıldı.

 

ERDOĞAN TÖRENE CANLI BAĞLANTIYLA KATILDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sümela Manastırı 2. Etap Açılış Töreni ve Trabzon Ayasofya Camii Restorasyon Sonrası Açılış Töreni'ne canlı bağlantıyla katıldı.

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI;

"DÜNYA KÜLTÜR MİRASI'NA KAZANDIRMAK İÇİN UZUN YILLARDIR ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ"

"Özellikle fındık şehrinde, dün kabine toplantımız sırasında kararını aldık. Ben de fiyatları açıkladım, hayırlı olsun.

Aziz milletim, değerli Trabzonlular... Sizleri selamlıyorum.

Dünya mirasının en önemli eserlerini barındıran Anadolumuzun bu iki güzelliğinin yeniden insanlığın hizmetine sunulmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.

O yamaçlarda nasıl çalıştıklarını gördünüz. Sümela Manastırı ülkemizin tanıtımının önemli eserlerindendir.

Yaklaşık 1600 yıllık mazisi olan Sümela Manastırı, korunarak bugünlere gelmiştir.

19. yüzyılda en parlak dönemini yaşamış, Rus işgalinin ardından boşaltılarak mahsur kalmıştır.

Bu güzel yapıdaki eserlerin bir kısmı 1930'lu yıllarda Yunanistan'a götürülmüştür. 

Ülkemizin her değeri gibi bu değere de biz sahip çıktık. Bu güzel eseri yeniden Dünya Kültür Mirası'na kazandırmak için uzun yıllardır çalışmalar yürütüyoruz.

Kayalara oyulmuş bir dizi yapından oluşan Sümela Manastırı'nda bölgeye halim olan tüm medeniyetlerin izlerini görmek mümkündür.

"DİNLERİN SEMBOLLERİNİ HEDEF ALAN BİR MİLLET OLSAYDIK BU MANASTIRIN YERİNDE YELLER ESERDİ"

Bu çalışmayı ülkemizi eleştirenlerin dikkatine sunuyoruz.

Eğer biz iddia edildiği gibi diğer dinlerin sembollerini hedef alan bir millet olsaydık bu manastırın yerinde yeller eserdi.

Aynı durum Anadolu'daki diğer benzer eserler için de geçerlidir.biz hep ihyanın yaşatmanın peşinde koştuk.

Balkanlarda bir asır önce 300 camiyle bıraktığımız bir şehirde bugün sadece 1 cami kaldı.

Ayasofya'yı yeniden ibadete açmamız rahatsızlık sebebi olmamalıdır. Tam tersine teşekkürü hak ettiğimize inanıyoruz.

"AYASOFYA'NIN AÇILIŞI BİR TURNUSOL KAĞIDI İŞLEVİ GÖRMÜŞTÜR"

Bugün hizmete açacağımız Ortahisar Ayasofya Camii için de aynı durum geçerlidir. Yaklaşık 750 yıllık geçmişi olan bu eser, ecdadın elinde daha da güzelleşerek günümüze ulaşmıştır.

Ayasofya'nın açılışı bir turnusol kağıdı işlevi görmüştür.

Milletimizin Anadolu'daki bin yıllık varlığını kabullenmeyenler bir kez daha kinlerini kustu.

Milletimizin değerlerine husumet duyanlar Ayasofya üzerinden gerçek niyetlerini ortaya koydu. Bu kesimlerin Ortahisar Ayasofya cami için de diyecekleri bellidir.

"NE YAPARLARSA YAPSINLAR ARTIK YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR"

Maalesef sürekli bela altı vurarak kazanım elde etmeye alışmış olanlar içeride ve dışarıda aynı sinsilikle yola devam ediyorlar.

İnsanlara iftira atarak milletin değerlerine olan düşmanlıkları gizlemeye çalışıyorlar.

Ama ne yaparlarsa yapsınlar artık yolun sonu görünüyor.

Mağdurların ve mazlumların feryadı arşı kaplamışken artık kimse hakikatin üzerine içi boş kavramlarla kapatamaz.

Ama ne yaparlarsa yapsınlar artık yolun sonu görünüyor.

Hangi alanda ne tür bir mücadele gerekiyorsa onu vermekten en küçük tereddüdümüz olmaz.

Hep dediğimiz gibi başaramayacaksınız bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz bu milleti, teslim alamayacaksınız şehit kanlarıyla yoğurulmuş bu vatanın tek karış toprağını bile karanlık emellerinizle kirletemeyeceksiniz.

Çünkü artık karşınızda eski zayıf ve ürkek ülke değil büyük ve güçlü Türkiye hedefi yolunda sın ferdine kadar canı dahil tüm varlığını ortaya koyarak yürüyen bir devlet var.

Bu sene Ortodoks vatandaşlarımızın 15 Ağustos'ta Sümela Manastırı'nda restorasyon döneminde ara verilmiş olan Meryem Ana ayinin gerçekleştirebileceklerini söylemek istiyorum."

SÜMELA MANASTIRI NEREDE?

Trabzon'un Maçka ilçesinde Karadağ'ın Altındere Vadisi'ne bakan eteğinde, yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı, halk arasında "Meryem Ana" adıyla da biliniyor. Hakkında çeşitli rivayetler de bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13'üncü yüzyıla uzanan tarihi manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor. 4 yıl önce başlatılan restorasyon çalışmalarında riskli kayaların temizliği yapılan manastırın kapılarının ziyarete açılmasıyla turist yoğunluğu yaşanması bekleniyor. Manastırda 2010 yılında binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen ayini, Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmişti.

TRABZON AYASOFYA CAMİİ NEREDE?

Ayasofya, yüzyıllar boyunca şehri ziyarete gelen seyyah ve araştırmacıların ilgisini çekmiştir. 1868 yılında harap durumda olan caminin Bursalı Rıza Efendi'nin teşvikleriyle yeni baştan onarıldığı bilinmektedir. Bina, 1'inci Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla depo, hastane ve son olarak yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesi'nin işbirliği ile restore edilerek 1964 yılından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan yapı, kare-haç planlıdır ve yüksek bir merkezi kubbeye sahiptir. Yapı ana kubbenin etrafında değişik tonozlarla örtülmüş, çatı farklı yükseklikler verilerek kiremitle kaplanmıştır. Üstün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde Hristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir. 2012 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredilen, freskleri asma tavan ve özel perdelerle kapatılan Ayasofya, 2013 yılında kılınan cuma namazıyla resmen ibadete açılmıştı.

KAYNAK : Haber7