SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran: AK Parti zorlu bir hikayeyi yazmaya çalışıyor

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, '(Kontrollü darbe, sivil darbe) söylemleriyle çok kısa sürede Yenikapı ruhunu zarara uğratan muhalefetin ne yazık ki performansı, Türkiye'nin geleceğine dair sıkıntıları karşılamada istenmeyen bir durum ortaya çıkarmıştır' dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 14.08.2020 22:59 GÜNCELLEME 14.08.2020 22:59 GÜNCEL
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran: AK Parti zorlu bir hikayeyi yazmaya çalışıyor

SETA tarafından "online" olarak düzenlenen "19. Yılında AK Parti" panelinin "Siyaset" başlığı altındaki oturumu SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş'in moderatörlüğünde yapıldı.

 

Panelin açılışında bir değerlendirme yapan Miş, 19 yıl aynı siyasi liderle ve kesintisiz iktidarda olan AK Parti'nin başarısının arkasındaki faktörlerin çeşitli açılardan ele alınması gerektiğini söyledi. 

 

Türkiye siyaseti açısından bakıldığında AK Parti'nin "istisnai bir konum arz ettiğini" ifade eden Miş, "14 Mayıs 1950'den beri, yani demokrasiye geçilmesinden bu yana bu kadar uzun süre seçimleri arka arkaya kazanıp 19 yıl iktidarda kalabilen bir parti yok. Dünya örneklerinde 40, 60, 67 yıl gibi sürelerle demokratik sistemlerde iktidarlarını devam ettiren partiler var. Siyasal parti literatürü açısından baktığımızda AK Parti'yi bir 'Hakim parti' olarak adlandırmak gerekir." ifadelerini kullandı.

"Hakim parti" ifadesinin bazen "otoriter" ya da "tek parti iktidarı" gibi algılandığına da işaret eden Nebi Miş, "Ama demokratik sistemlerde 'Hakim parti', 10 yıldan fazla iktidarda kalan, parlamentoda kendisine yakın rakibinin iki katından fazla sandalye sayısına sahip ve bu başarısını sürekli devam ettiren partilere deniliyor." diye konuştu.

- "TÜRKİYE SİYASI HAYATINDA İSTİSNAİ BİR PERFORMANS"

Oturumda konuşan SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran ise AK Parti'nin 19 yıldır aralıksız iktidarda olmasının Türkiye'nin siyasi hayatında istisnai bir performansa karşılık geldiğini söyledi.

Bu performansın AK Parti'yi kuruluşundan bugüne hep tartışmalı bir parti olarak Türkiye gündeminde tuttuğunu belirten Duran, ülke siyasetinde krizlerle gelen ve krizlerle giden partiler gördüklerini anlattı. Duran, AK Parti'nin üç vesayetçi darbeyle karşılaştığını ifade ederek şöyle konuştu:

"Bunlardan birincisi 2007-2008 kriz dönemidir. E-muhtıra ve peşinden parti kapatma davası, Türkiye'de AK Parti'nin karşılık geldiği şeyin ne olduğu görüldü ve Türkiye'yi bambaşka bir türbülansa sokabileceği için bir üyenin farklı görüş bildirmesiyle AK Parti kapatılmamış oldu. Tabii ki milletin o kadar güçlü bir sahiplenmesi vardı ki bu kapatmaya cesaret edilememiş oldu. İkinci vesayet anı 2013'te Gezi ile başladı, 17-25 Aralık yargı darbe girişimiyle devam etti. Bunun da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğiyle aşıldığını gördük. Üçüncüsü 15 Temmuz 2016. Burada çok daha açık, TSK'nın bir takım sözde subaylar tarafından harekete geçirilerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halkımızı sokaklara çağırmasıyla engellenen üçüncü bir vesayetçi darbe. Bu üçünde de ortalama şartlarda, dünyanın birçok yerinde ve Türkiye'de iktidarlar devrilirdi. Ancak AK Parti'nin kendisini konumlandırdığı yer, milletle kurduğu sağlam organik ilişki ve güçlü karizmatik liderlik sayesinde bunları aşabildiğini gördük."

- "KRİZLERLE GELİP KRİZLERLE GİDEN BİR PARTİ DEĞİL"

Burhanettin Duran, 2015 seçimlerinde AK Parti'nin çoğunluğu kaybetmesine rağmen oylarını yeniden 7-8 puan yükseltmesinin daha önce görülmediğine işaret etti. Bu tür istisnai performanslarla AK Parti'nin Türk siyasi hayatında ayrı bir yere karşılık geldiğini dile getiren Duran, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Krizlerle gelip krizlerle giden bir parti olmadığı gibi aynı zamanda kendi başarılarının ve Türkiye'yi dönüştürmüş olmasının sonuçlarıyla da karşılaşan bir partidir. AK Parti bazı hesaplaşmaların sonunda kurulmuş bir parti aslında. 2001'de kuruldu ama önemli bir geçmişten geliyor. Bu geçmiş Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren yaşananlar ve Türkiye'de bazı Kemalist ve laikçi politikaların halkın taleplerini, milletin taleplerini baskılayan vesayetçi yaklaşımıyla yüzleşti. Bu, Demokrat Parti'nin, Adalet Partisi'nin, hatta belli ölçüde Anavatan'ın altından kalkamadığı ciddi sıkıntılardı. Bunları aşan ve muktedir olmayı başaran bir siyasi partiden bahsediyoruz. Yani hem bir takım hesaplaşmalarla kendini dönüştürebilen hem de Türkiye'yi dönüştüren bir partinin performansından bahsediyoruz. Dolayısıyla ilk hesaplaşmayı Kemalizmle yaşadı, vesayetçilikle yaşadı. İkinci hesaplaşmayı kendi geçmişiyle yaptı. Türkiye'de AK Parti'nin merkezde bu kadar uzun süre kalabilmesi, Türkiye'deki bir takım ideolojik arayışların hepsiyle yüzleşen, Türkiye'nin ortak zeminini oluşturmaya çalışan bir siyasetle yakından alakalıdır. Yani bunun içerisinde İslami, milliyetçi hassasiyetlerin, hatta sol ve liberal taleplerin olduğu bir siyasal zemin üretti."

- "AK PARTİ ZORLU BİR HİKAYE YAZMAYA ÇALIŞIYOR"

Duran, AK Parti'nin Türkiye'yi büyük ve güçlü yapmanın yanı sıra bölgede ve küresel alandaki türbülansı aşma hedefiyle "zorlu bir hikayeyi yazmaya çalıştığını" vurguladı. AK Parti'nin başarısının, Türkiye'nin geçmişiyle barışarak yaptığı hesaplaşmaların sonucu olduğunun altını çizen Duran, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AK Parti önce Kemalizmle sonra kendi geçmişiyle daha sonra da etrafındaki ve küresel düzeydeki sorunlarla yüzleşen bir performans sahibidir. Bütün bunların kolay olmadığı açık. Bunların hepsiyle yüzleşen bir parti, kendisini bu tür sıkıntılardan nasıl korumuştur derseniz, bence en önemli avantajı tabii ki karizmatik bir lidere sahip olması, güçlü bir lidere sahip olması, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortaya koyduğu liderliğidir. Bunun AK Partiye verdiği gücün yanı sıra çeşitli şekillerde tartışıldığını görüyoruz. Mesela kimi çevrelerin AK Parti ile ilgili 'Hikayesinin bittiği' ya da 'Devlete, devletçi yaklaşıma teslim olduğu', hatta 'Yeşil Kemalizm'e savrulduğu' gibi bir takım tartışma alanları görüyoruz. Tabii 18 yıllık bir iktidar olunca, mevcut iktidarın yapıp ettikleri ya da bazı tercihleri sürekli tartışılır. Ben bu yönüyle AK Parti'nin bundan çok rahatsız olduğunu düşünmüyorum."

- "MUHALEFET YENİKAPI RUHUNU ZARARA UĞRATTI"

Duran, AK Parti'nin kendisini kadro olarak yenileyebildiğini, hatalarından ders alabildiğini, politika üretmede her zaman muhalefetin önünde yer aldığını söyledi.

"Reformla başlanan bu yolun bir yerden sonra direniş veya mücadele ile devam ediyor olması aslında AK Parti'nin reformcu özelliğini kaybettiği anlamına gelmiyor." diyen Duran, "Ben o anlamda 'Kemalizm'e yenik düşmek' ya da 'Milliyetçiliğe esir olmak' şeklindeki değerlendirmelerin, AK Parti'nin Türkiye siyasetini hangi noktalarda nasıl dönüştürdüğünü görememek olarak değerlendiriyorum." ifadelerini kullandı.

15 Temmuz'un ortak siyasi çerçeve oluşturmak ve uzlaşmaların yaratılması için bir seçenek olduğu ve bu seçeneğin heba edildiği yönündeki eleştirilerin muhalefet kaynaklı olduğunu vurgulayan Duran, "(Kontrollü darbe, sivil darbe) söylemleriyle çok kısa sürede Yenikapı ruhunu zarara uğratan muhalefetin ne yazık ki performansı, Türkiye'nin geleceğine dair sıkıntıları karşılamada istenmeyen bir durum ortaya çıkarmıştır." dedi.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz, Suriye veya Libya'da yapmak istedikleriyle ilgili kamuoyu desteği olduğunun altını çizen Duran, şöyle konuştu:

"(Suriye'de, Libya'da, Doğu Akdeniz'de ne işimiz var) gibi yaklaşımları ben anlamlı bulmuyorum. Bu terk edilmesi gereken bir muhalif refleks olarak öne çıkıyor. Bunların aşılmasında AK Parti'ye düşen başka bir görev daha var. Tek başına iktidarının ilk başlarından itibaren AK Parti'ye yönelttiğim bir değerlendirme var, o da muhalefeti yeteri kadar dönüştüremeyen, muhalefete yeteri kadar katkı sağlayamayan bir konumda görmem. Yani muhalefet bir gün iktidar olacağını düşünerek siyaset yürütmek durumunda. Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde, HDP'nin bu marjinalleşmesinde zaman zaman diğer partilerin göstermiş olduğu bir tür sorumsuz davranışın ötesine gidebilecek bir başarıyı da elde etmesini bekliyoruz AK Parti'den."

Burhanettin Duran, AK Parti'nin şansının iktidardayken kendini yenileyebilmesi olduğunu, bunun da daha önce Türk siyasi hayatında görülmediğinin altını çizdi. Duran, "Ben AK Parti'nin bu yüzleşmenin farkında olduğunu ve bu hesaplaşmalardan dördüncüsünde, kendi yaptıklarının sonuçlarıyla hesaplaşma anlamında da bir performans ortaya koyacağını inanıyorum." ifadelerini kullandı.  

KAYNAK : AA