Dikkat çeken sözler: Tarihi kırılmaların hepsi ıskalanmıştı, Ankara bu kez affetmedi!

Türkiye gazetesi Batuhan Yaşar, son dönemde Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelerle ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Yakın dönemde Türkiye'nin eline geçen birçok fırsatı değerlendiremediğini vurgulayan Yaşar, son dönemde bunun aksi olduğunu ifade etti.

ABONE OL
GİRİŞ 09.09.2020 17:17 GÜNCELLEME 09.09.2020 17:17 GÜNCEL
Dikkat çeken sözler: Tarihi kırılmaların hepsi ıskalanmıştı, Ankara bu kez affetmedi!

Türkiye gazetesi yazarı Batuhan Yaşar'ın "Eksen’ bu kez fena kaydı…" başlıklı yazısı şöyle: 

 

Tuhaf olaylar ve yeni gelişmelerin arifesindeyiz sanki..

Siyasi ve askerî literatüre bakalım:

 

Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında büyük kırılmalar yaşandı..

Sonuçta;

'Üçüncü dünya savaşı çıkmasın’ diye ABD liderliğinde konsensüse varıldı..

Teknoloji ve medya geliştikçe gelişti..

Liberal ekonomiler.. Liberal anayasalar..

ABD, Rusya ile soğuk savaş mücadelesi verirken kıta Avrupa'sı başka telden çalıyordu..

Ekonomileri büyüdü, sosyal devletler ortaya çıktı..

Biliyorsunuz işte ’68 kuşakları’ falan..

‘Savaşa hayır rüzgârı’ Avrupa’ya egemen oldu..

Üçüncü kırılma 1990’larda başladı..

Berlin duvarı yıkıldı..

Soğuk savaş bitti..

Oysa ABD, Avrupa, Türkiye, Güney Kore ve Japonya'ya askerî üsler kurmuştu..

Rusya ile mücadele edebilmek için.. 

ÇİN GÖZDEN KAÇTI
 
O yıllarda Çin, ABD için bir tehdit değildi..

Soğuk savaş yıllarını iyi değerlendirdi..

‘Şangay Beşlisi’ni kurdu..

Yıllar içinde de Batı'nın karşısına ‘dev ekonomi’ olarak çıktı..

Batı için sosyal ve liberal devlet olmanın tabii ki maliyeti vardı..

Sosyal haklarla iş gücü pahalılaşınca ABD ve Avrupa, Çin ve Uzak Doğu'nun esirine dönüştü..

Kapital uzak doğuya kaydı..

Batının bütün fabrikaları Çin’e taşındı..

Sonuçta;

-Para ve güç Çin’e gitti..

 TÜRKİYE’NİN EKSENİNE NE OLDU?
 
Türkiye Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarından; bırakın faydayı büyük zararlarla çıktı..

1990’larda soğuk savaş bittiğinde kendi karanlık dehlizlerinde çoktan kaybolmuştu zaten..

O krizden bu krize savruluyordu..

Ta ki 2000’li yıllara gelinene kadar..

Birden uyandı..

Sistem resetlendi..

 ANKARA BU KEZ AFFETMEDİ!
 
Tarihî kırılmaların hepsi ıskalanmıştı..

Nasıl ıskalanmasın ki?

Türkiye’yi Türkler yönetmiyordu ki..

Sadece görüntü böyleydi..

Gizli el perdenin arkasından ayar veriyordu..

Batı çıkarlarına feda edilen bir Türkiye vardı..

Kaç tane örnek sıralayalım istersiniz?

Ama ekonomide istikrar sağlanınca gerisi çorap söküğü gibi geldi..

Uluslararası sermaye Türkiye'ye yöneldi..

Çekim merkezine dönüştü..

Ekonomik istikrar, siyasi istikrarı getirdi..

Ve Türkiye askerî alanda giderek güçlenmeye başladı..

Yerli ve millî silahlarını üretti, ambargoları etkisiz kıldı..

Bekasını ilgilendiren askerî harekâtları gözünü kırpmadan gerçekleştirdi..

İçeride ve dışarıda kesintisiz terör mücadelesine girişti..

‘Bunu yıllarca niye yapamadın?’ın cevabı tam da burada yatıyor..

Güçlendikçe kendine alan açtı..
 
ASKERΠBAĞIMSIZLIK NE DEMEK?
 
Geçmişte ‘askerî bağımlılık’ yüzünden harekâtlar da ‘sınırlı’ yapılabiliyordu..

Ve de büyük maliyetler ödeniyordu..

Şimdi durum çok farklı:

-Ekonomik ve askerî bakımdan bağımsız ve pozisyonlarını buna göre alan bir ülke var karşılarında..

DOĞU AKDENİZ ACITTI
 
Suriye’de terör devleti yerle bir edildi..

Libya hamlesi durup dururken yapılmadı..

Hesaplı kitaplı hareketler..

Ardından da büyük adım geldi..

Doğu Akdeniz ve Ege..

Hapsedilen Türkiye ‘mavi vatan’a çıkış yaptı..

Fransa işte bu yüzden bağırıp çağırıyor..

Aslında bunun da adı harekât:

Batı neden ‘Doğu Akdeniz Harekâtı’na büyük tepkiler verdi?

Türkiye’nin mevcut pozisyonunda kalmasını istiyor da ondan..

OBAMA DEĞİL, TRUMP FARKINA VARDI
 
Gelişmeler çok net..

Ekonomik ve askerî güç doğuya kayıyor..

Batı, Türkiye’nin Rusya ve Çin'le birlikte hareket etmesini istemiyor..

Böyle bir şey de yok zaten..

Türkiye kendi çıkarlarına göre pozisyon alıyor..

ABD ve Trump’ın Çin kavgası da bu yüzden..

Çinli teknoloji şirketleri ajanlıkla suçlanıyor..

5G şirketleri ABD baskısıyla Avrupa'ya sokulmuyor..

Ama ABD çok geç kaldı..

Obama döneminde Çin sorunu mu vardı?

İşin farkına varan Trump oldu..

Trump ile ‘ulus devlet’ ön plana çıktı..

MUHALEFET NEYİN Mİ PEŞİNDE?
 
Kemal Kılıçdaroğlu terörle mücadeleye bir kelime bile destek vermedi..

Ya Mavi Vatan?

Doğu Akdeniz mi dediniz?

Suriye’de YPG’yi tutuyor..

“Yunanistan uçağımızı mı düşürecek? Ne gerek var S-400’e?” demedi mi?

Statüko işbaşında..

‘Böyle gelmiş böyle gitsin’ diyenleri tek tek yazmamıza gerek var mı?

“Türkiye’nin ekseni kaydı” diyenleri çok uzaklarda aramayın..

KUTUPLAŞMADAN BESLENENLER

Kendilerine verilen pozisyonları ve kaleleri korumakla meşguller..

Bunun için de toplumu korku üzerinden yönetmeye çalışıyorlar..

Battık.. Bittik.. Yittik..

‘Yunanistan, Mısır, BAE ve Suudi Arabistan'la niye kavga ediyoruz ki?’ diyenler de aynı..

‘Bu ülkeler aslında bizim dostumuzmuş’ falan!

Yazık..

Sahadaki verileri analiz edecek kapasiteleri bile yok..

Evet ‘eksen’ bu kez fena kaydı beyler!

KAYNAK : türkiye gazetesi