Kaşıkçı davası ile ilgili skandal gerçek ortaya çıktı!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katledilmesine ilişkin S.Arabistan’da görülen davanın savcısı ile şüphelilerin Suud ailesinden olduğunu söyledi. Fidan’ın BM raportörü Dr. Agnes Callamard’la yaptığı görüşmenin tutanaklarına göre, Türkiye’deki yargılamanın S.Arabistan’dakinin aksine sorumluların ortaya çıkarılması için önemli olduğu vurgulanıyor.
ABONE OLSuudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda Suudi yetkililer tarafından vahşice öldürülen Cemal Kaşıkçı’nın katillerinin de arasında bulunduğu 20 şüpheliye yönelik İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava dosyasına giren belgelerde Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Dr. Agnes Callamard’ın 29 Ocak 2019 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’la yaptığı görüşmenin dökümüne dair ayrıntılar ortaya çıktı.
GÖRÜŞME 1 SAAT SÜRDÜ
Dava dosyasındaki görüşmeye dair tutanakta, görüşme talebinin Callamard’dan geldiği vurgulandı. Saat 10.00’da başlayan görüşme 11.00 sularında sona erdi. Görüşmede Callamard’ın yanında getirdiği bir tercümanın yanısıra İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz, Cumhuriyet Savcısı Necip Sarı ve savcılığın temin ettiği tercüman olmak üzere 6 kişinin bulunduğu belirtildi.
SUUDİLER BELGE VERMEDİ
Tutanağa göre görüşme Callamard’ın davanın ne zaman açılacağını sormasıyla başlarken, Başsavcı Fidan bu soruya uluslararası adli yardım anlaşmaları gereğince Suudi Arabistan’dan şüphelilerin ifadelerinin istendiği, ancak olumlu geri dönüş olmadığı cevabını verdi. Callamard iki ülke arasında herhangi bir adli yardımlaşma olup olmadığını sorarken, Fidan bu soruya da, “Var, Suudi Arabistan’ın talep ettiği hususlar kapsamında Suudi Arabistan ülkesine yardımcı olduk. Ancak bunun karşılığında soruşturma dosyamıza konu herhangi bir belge alabilmiş değiliz” dedi.
UTANMADAN TELEFONU İSTEMİŞLER
Callamard görüşmede Fidan’a “Suudi Arabistan’dan talep ettiğiniz hususlar nedir?” sorusunu yöneltti. Fidan ise bu soruya talep ettikleri hususları bir klasör haline getirerek kendilerine ilettiklerini, Suudilerin Kaşıkçı’nın içerisinde cep telefonu ve bilgisayarının da olduğu dijital materyalleri talep ettiklerini, ancak soruşturma dosyası kapsamında bu talebin reddedildiğini dile getirdi.
OBJEKTİFLİĞİ KALMADI
Başsavcı Fidan, kendisi ve ekibinin de cinayete dair çalıştığını ve tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarmak için bir ekip kurduklarını söyleyen Callamard’a, önemli bir bilgi verdi. Fidan, Suudi Arabistan’da yürütülen davada soruşturan ve soruşturulan kişilerin akraba olduklarını, Suudi Başsavcı Suud El Mucep, şüpheliler Adli Tıp Uzmanı Dr. Salah Muhammed Al Tubaigy ve Mahir Abdülaziz Mutreb’in Suud ailesine mensup olduğunu, dolayısıyla adli yargılamanın objektifliğini yitirdiğini söyledi.
CALLAMARD: DEVLET SUÇU
Fidan görüşmede, Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın “Bu cinayet benim sorumluluğumdadır” açıklamasına ilişkin Callamard’ın ne düşündüğünü sordu. Callamard bu soruya, bu suçun bir devlet suçu olarak tanımlanması gerektiğini, Suudi Arabistan’ın öldürmeden sorumlu olduğunu, Selman’ın suç için kişisel sorumluluk almak istemediğini söyledi.
TÜRKİYE’DEKİ YARGILAMA ÇOK ÖNEMLİ
Callamard, Türkiye’deki yargılamanın Suudi Arabistan’daki yargılamanın kapalı olmasından dolayı çok önemli olduğunu belirterek, “Adalet ve gerçek için Türkiye’deki dava oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı. Fidan ise bu sözlere karşın, “Gerçeğin ortaya konulmasını sağlamak için çalışacağız, birçok kişi olayın gerçek yüzünün gösterilmesini istemiyor” ifadeleriyle karşılık verdi.