SETA’dan “Ermenistan’ın savaş suçları kayıt altına alınsın” çağrısı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından 27 Eylül 2020’den bugüne Ermenistan’ın işgal altındaki Azerbaycan topraklarında gerçekleştirdiği uluslararası insancıl hukuk kuralı ihlallerinin ele alındığı “Ermenistan’ın Savaş Suçları” analizi yayımlandı.

ABONE OL
GİRİŞ 26.10.2020 16:43 GÜNCELLEME 26.10.2020 17:00 GÜNCEL
SETA’dan “Ermenistan’ın savaş suçları kayıt altına alınsın” çağrısı

Yücel Acer tarafından kaleme alınan analizde Ermenistan güçlerinin sivil yerleşim yerlerini bombalamasının, sivilleri öldürmesi ya da yaralamasının savaş suçu sayılan eylemler arasında yer aldığı, hatta yaygın bir şekilde yapıldığı durumlarda insanlığa karşı suçlar niteliği kazandığı ifade edildi.

 

 

Savaş kuralları ve ihlalleri, suçluların yargılanması, Ermenistan Azerbaycan çatışmalarında Ermenistan’ın askeri faaliyetleri ve hukuki değerlendirmesi gibi konulara yer verilen analizde şunlar kaydedildi:

“Ermenistan’ın 1992-1994 yılları arasında, Karabağ ve civarındaki Azeri topraklarını işgali sırasında ne tür ihlaller gerçekleştirdiği, bağımsız uluslararası raporlarla da tespit edilmişti. Daha dramatik olan ise 27 Eylül’den bu yana, işgal altındaki Azeri topraklarında yaşanan çatışmalarda, yine Ermenistan’ın bu tür ihlallerinin ön plana çıkıyor olmasıdır. Genel bir inceleme dahi Ermenistan güçlerinin mevcut çatışmalarda birçok uluslararası insancıl hukuk kuralını ihlal ettiğini göstermektedir. Söz konusu suçları işleyenlerin yargılanabilmesi için, bu eylemlerin tespiti ve mevcut mekanizmaların ele alınması bu aşamada önem arz etmektedir.”

 

 

Analizde Ermenistan’ın Ermeni soykırımı iddialarıyla dünya ölçeğinde mağdur görüntüsü verirken diğer taraftan Ermenistan yönetimlerinin son 30 yıldır ve halen Karabağ ve çevresinde sivillere yönelik saldırılarla ön plana çıkıyor olmalarının dikkat çekici olduğu belirtildi.

Şubat 1992’de Rus ordusu tarafından desteklendiği bildirilen Karabağ Ermeni kuvvetlerinin Azeri nüfuslu Hocalı kasabasını ele geçirdikleri, çatışmalarda o güne kadarki en büyük katliamları gerçekleştirdikleri ve 500 ila 1000 arasında sivilin hayatını kaybettiği, Ermenistan, Karabağ Ermeni gruplar ve Azeri güçleri arasında Karabağ nedeniyle yaşanan çatışmalarda 25 bin civarında insanın hayatını kaybettiği, bir milyondan fazla Azerbaycan vatandaşının evlerinden ve yerleşim yerlerinden ayrılmak zorunda kaldığı veya sürüldüğü vurgulandı.

Halen devam eden bu çatışmalarda 1992-1994 yılları arasında yaşanan acı olayları hatırlatan eylemlerin cereyan ettiği, çatışmalarda Ermenistan’ın yine sivil kayıplara yol açan askeri faaliyetleriyle ön plana çıktığı belirtilen analizde “Bir silahlı çatışma yöntemi olarak, sivillere ciddi zararlar verecek düzeyde altyapı tesislerine zarar veren saldırılar düzenleyerek sivillerin temel ihtiyaçlarını karşılanmasının engellenmesi de savaş suçları arasında sayılan eylemlerdendir.” ifadelerine yer verildi.

Savaş suçu sayılan eylemlerin kimler tarafından işlendiğinin kanıtlarıyla beraber tespit edilmesinin, bu suçların faillerinin yargılanması bağlamında büyük önem arz ettiği, şüphelilerin yargılanmasına dair ulusal mekanizmaların yanı sıra siyaseten zor olsa da harekete geçirilebilecek bazı uluslararası mekanizmalar bulunduğuna dikkat çekilen analizde “Bu tür suçları işleyenlerin veya işlenmesine katılanların, devlet başkanlığı, başbakanlık ya da bakanlık dahil olmak üzere bulundukları resmi konumlar cezai sorumluluklarını ve yargılanmalarını engelleyen hususlar değildir. Yeter ki bu kişiler, yetki sahibi ulusal ya da uluslararası yargı organları önüne şahsen çıkarılabilsinler.” tespitine yer verildi.