Türkiye'deki korkunç tabloyu açıklayıp uyardı: Bunlar mutlaka yapılmalı...
Türkiye, salgında bir süredir izlediği “hasta sayısını açıklama” politikasından vazgeçerek, tüm dünya ülkeleri gibi “günlük vaka sayısı açıklama” politikasına döndü. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Hürriyet Gazetesi Yazarı Hande Fırat'a Türkiye'nin yeni koronavirüs tablosu ve alınacak tedbirlere ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
ABONE OLHürriyet Gazetesi Yazarı Hande Fırat'ın yazısı şu şekilde;
Son durumu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ile konuştum. Mehmet Hoca’ya önce “Sadece hasta sayısını açıklamanın ne zararı vardı?” sorusunu yönelttim. Yanıtı şöyle oldu:
“İlki, dünya ile bir karşılaştırma yapamıyorduk. Tüm ülkeler vaka sayısını açıklarken, hasta sayımızla dünyada yerimiz nedir, salgında hangi aşamada olduğumuzun tespitini ortaya koyamıyorduk. İkincisi ise tüm dünyada alınacak tedbirler vaka sayısına göre belirleniyor. Bu nedenle tedbirlerimizi de doğru belirleyememek riski ile karşı karşıyaydık.”
SALGININ EN YOĞUN SEYRETTİĞİ ÜLKELERDEN BİRİYİZ
Şimdi şeffaf bir şekilde vaka sayısını öğrendiğimize göre, mesele artık salgında hangi aşamada olduğumuz ve alınması gereken tedbirlerde. Bu iki önemli başlığı da Mehmet Hoca ile konuştuk:
“Açıklanan vaka sayısı doğrultusunda nüfusa göre dünyada dördüncü, Avrupa’da birinci ülkeyiz. Yani salgının en yoğun seyrettiği ülkelerden biriyiz. Hesaplama ile tespit edilemeyenleri de dahil ederek milyonun üzerinde kişinin şu anda virüs bulaştırma riski taşıdığını söyleyebiliriz. Günlük vaka sayısının açıklanması tedbirlere uyulması açısından bile etkili olacaktır.”
Mehmet Hoca içinde bulunduğumuz tabloyu bu sözlerle anlattı. “Salgında başa çıkılması zor bir dönemdeyiz” diyen Mehmet Hoca’ya göre mevcut tedbirlere yenilerinin ilave edilmesi de şart:
“Eğer bir kapama yapılmayacaksa, mutlaka vakit kaybetmeden ilave tedbirlerin alınması gerekiyor. Üstelik bu tedbirler artık tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde alınmalı. Kademeli ve esnek mesai tüm Türkiye’ye yayılmalı. Özel sektörün de buna uyması sağlanmalı. Zorunlu haller dışında şehirlerarası seyahat sınırlandırılmalı. Toplu taşıma araçlarında kişi sayısı azaltılmalı. Kişilerin toplanmalarına da sınır konulmalı. Örneğin ‘Kapalı alanlarda şu sayıda kişi, açık alanlarda ise şu sayıda kişi bir araya gelebilir’ denilmeli. Açıkçası şu anda kapalı alanlarda üç-beş kişiden fazla sayıda insanın bir araya gelmesi sakıncalı. Kalabalıklaşmaya yol açan her alanda önlem alınması gerekiyor.”