Türkiye ve S-400 korkuları boşa değil! F-35'lerle ilgili skandal gerçekler! Meğer...
Türkiye ve ABD arasında yaşanan F-35 ve S-400 krizinin perde arkasında ABD'nin F-35'lerle ilgili tüm dünyadan saklamaya çalıştığı gerçekler sır perdesi olmaktan çıkıyor. Haber7 Yazarı Prof. Dr. Ata Atun, Türkiye'nin S-400 sistemlerine sahip olmasının ABD için nasıl korkutucu bir durum olduğunu ve F-35 uçaklarının ortaya çıkmaya başlayan fiyaskolarını köşe yazısında aktardı.
ABONE OLABD ve Türkiye arasındaki F-35 bilinmezliği ve S-400 konusuyla ilgili Ata Altun çok çarpıcı detaylara değindi.
Ata Altun'un çok konuşulan o köşe yazısı:
Birincisi Batı medyasının bilinçli bir şekilde dünyaya servis ettiği bilgiler, ikincisi de gözlerden saklanmaya çalışılan gerçekler.
Batı medyasına göre;
F-35 savaş uçağı tam bir hayalet. Asla radarlara yakalanmıyor ve görülmüyor.
Müşterek Saldırı Savaş Uçağı an itibarı ile dünyanın en gelişmiş ve en iyi savaş uçağı.
Gözlerden saklanılmaya çalışılan bilgiler ise;
Daha ilk başlarda Alman radarları tarafından F-35’lerin hayalet olmadıklarının tespit edildiği, iletişim sisteminde kabul edilemez hataların bulunduğu,
Aynı şekilde F-35’lerin Rus ve Çin radar ve HSS’leri tarafından radar izlerinin tespit edilebildiği ve görünmez olmadıkları,
S-400 hava savunma füzelerinin X ve S bandında faaliyet gösteren radarı 40 km ve altındaki mesafelerde F-35 savaş uçaklarını gördüğü ve rahatça tespit ettiği,
F35’lerin ön kısımlarının hayaletlik veya da görünmezlik derecesi yüksek iken arka kısmının hayaletlik derecesi kıyaslamalı olarak çok düşük olduğu,
Önünde uçan bir uçağın radarında belli belirsiz hafif bir çizgisel iz bırakırken, arkasından gelen bir uçağın radarına yakalandığı ve tam kapasite görüldüğü,
F-35’lerin eksiksiz olarak savaşa hazır (FOC) ilan edilebilmesi için geçmesi gereken simülasyon testleri halen yapılamadığı ve yeterliliklerinin kanıtlanamadığı,
Japonya’da 9 Nisan 2020 günü Pasifik Okyanusu’nda yapılan tatbikatta düştüğü,
ABD’de 20 Mayıs 2020 günü F35 uçağı Florida eyaletinde Eglin Hava Kuvvetleri Üssü'ne iniş yaparken düştüğü,
ABD'nin California eyaletinde 1 Ekim 2020 günü bir F-35B tipi savaş uçağı yakıt ikmali sırasında KC-130 tanker uçağına çarparak düştüğü,
ABD hükümeti 20 Mart 2020’den sonra F35 parçası üreten Türk şirketlerini üretimden çıkaracağını açıklamış olmasına rağmen Türkiye’deki üretimin durmadığı,
Lockheed Martin şirketinin Türkiye’den parça talebinin devam ettiği ve bu parçaların Türkiye’de imal edilerek ABD’ye gönderildiği,
F35 üretiminde yer alan üçünü taraf ülke ve şirketlerin de Türkiye’den parça alımlarını sürdürdükleri,
Uzmanlara göre F-35 savaş uçağında 800’den fazla teknik hatanın olduğu ve halen giderilemedikleri.
Rus uzmanlara göre de, SU-57’ler şahin gücünde iken F-35’lerin baykuştan öteye korkutuculuk kabiliyetleri yok.
Bir de, Amerikan Hava Kuvvetlerinin, özelliklerini kendinin belirlediği ve ABD’li şirket Lockheed Martin’in özel sipariş ile ürettirdiği F-22 Yırtıcı Kuş savaş uçakları var. Bu uçak rakiplerinden oldukça farklı teknolojilere sahip ve sadece Amerikan Hava Kuvvetleri'nce kullanılabiliyor. ABD hükümeti, bu uçakların kesinlikle müttefik de olsa, dost da olsa başka bir ülkeye satışına asla izin vermiyor.
Yani görüldüğü üzere Amerika’nın vermekte nazlandığı bu F35’ler tam olarak rüştünü ispat etmiş değil. O yüzden de S-400’lerin Türkiye’nin hava savunma sistemi içinde yer alması, NATO üssü olarak da kullanılan Konya Hava Üssü ve Eğitim Alanı’nın dünyadaki en iyi hava üssü olması, Türkiye’nin hava savunma sisteminin A sınıfı bir sistem olduğunu ortaya koyuyor. Buna bir de Türklerin askeri kabiliyetlerini eklediğimizde korkuları boş değil zira Amerika dost görünse de sözünden çıkanları cezalandırma hakkını elinde bulunduracağı sistemin bozulmasını istemiyor.