Helikopter kazasında şehit olan albayın eşi konuştu: Bize inanılmaz miras bıraktı

Bitlis’teki helikopter kazasında şehit olanlardan biri İstihbarat Albay Şentürk Aydınyer’di. 2 kızıyla birlikte güçlü durmaya çalışan 23 yıllık eşi Semra Aydınyer, “Bize inanılmaz bir miras bırakmış. Çok sevilmiş. Etrafımız arkadaşlarıyla dolu. Ne görev yaptığını bilmezdik. Şimdi bizleri gururlandıran şeyler duyuyoruz. Ne mutlu!” diyor.

ABONE OL
GİRİŞ 17.03.2021 12:32 GÜNCELLEME 17.03.2021 12:34 GÜNCEL
Helikopter kazasında şehit olan albayın eşi konuştu: Bize inanılmaz miras bıraktı

Türkiye’yi yasa boğan Bitlis’teki helikopter kazasında şehit düşen İstihbarat Albay Şentürk Aydınyer, Bolu Komando Tugayı’nda teğmen olarak başladığı askerlik hayatında yurtiçi ve yurt dışında önemli görevlerde bulundu. Vatan ve görev aşkıyla il il dolaşırken, pırlanta gibi 2 kız çocuğu yetiştirdi. Geçtiğimiz ağustos, emekliliğinde ailesiyle yaşamak için Ankara’ya yerleşmişti. Şehit albayın ailesi, onun kahramanlıkları ve şehadetiyle gururlanıyor.

SON 10 GÜNÜ AİLESİYLE GEÇİRMİŞ

Şehit Şentürk Aydınyer’in 23 yıllık eşi Semra Aydınyer, eşinin sürekli kendisine telkin ettiği gibi, kızlarıyla birlikte güçlü durmaya çalışıyor. Kaza olmadan önce eşinin bir görev için Ankara’ya geldiğini ve 10 gün izin aldığını anlatan Semra hanım, “3.5 aydır görüşmüyorduk. Her izninde bir iş çıkardı. Ama bu sefer öyle olmadı. Evde annesi, babası, bizimle güzel vakit geçirme imkanı buldu. Akşam onu havaalanına bıraktım. Vedalaştık. Ama dönemedi” dedi.

Türkiye helikopter kazası şehitlerini devlet töreniyle uğurladı

ŞEHİTLİĞE ALIŞTIRDI

Semra Aydınyer, eşiyle en son kaza günü saat 13.00 gibi görüşmüş: “Hiç haberlere bakmak, televizyonu açmak aklıma gelmedi. Akşam büyük kızım helikopterin düştüğünü söyledi. Osman Paşa’nın ismini görünce anladım. Son ana kadar umut ettim ama sonrasında acı haberini aldım. İlk günden itibaren bizi şehitlik gerçeğine alıştırmıştı, şehit aileleri ve gazi ziyaretlerine götürürdü. Her daim kafamın bir köşesinde bu gerçeklik, bu ihtimal vardı.”

ÇOĞU ZAMAN AYRIYDIK
Eşinin görevi nedeniyle uzun yıllar ayrı kaldıklarını anlatan Semra hanım, “Zagreb’de askeri ataşeyken 1 yıla yakın görüşemedik. Şehit olduktan sonra yapılan ‘20 yıldır Ankara’da yaşıyordu’ haberleri beni çok üzdü. Çoğu zaman ayrıydık biz. Çünkü mesleği onun için çok kutsaldı. Bir arada olacağımız günleri sabırla bekledim. Çok büyük hayallerimiz vardı. Görevdeyken yalnız gittiği yerlere birlikte gidecektik. Ama olmadı” diye konuştu.

MÜTHİŞ BİR MİRAS
Semra hanım sözlerini şöyle tamamladı: “Şimdi baktığımda en büyük acı, hiç kimsenin birbirine doyamadan gitmesi. Ne o çocuklarına, ne biz ona. Ne annesi-babası ona, ne o annesi-babasına doyamadan gitti. En büyük üzüntümüz bu. Şentürk, Türkiye’nin her yerindeki arkadaşlarımızla bize inanılmaz bir miras bırakmış. Çok sevilmiş. Etrafımız arkadaşları ve sevenleriyle dolu. Ne görev yaptığını hiç bilmezdik. Ama şimdi arkadaşlarından gururlandıran şeyler duyuyoruz. Ne mutlu.”

Şehit Albay Şentürk Aydınyer’in babası Himmet Aydınyer, meslek hayatı takdir ve taltiflerle dolu emekli bir polis memuru. Oğlunun hem Diyarbakır Polis Koleji’ni, hem askeri lise sınavlarını kazandığını anlatan Himmet bey, askerliği seçmesinde kendisinin etkili olduğunu söyledi. Gözü yaşlı baba, “Hep komutanlarından teşekkür mektubu aldım, birincilikle karnelerini getirdi. Göreve başladıktan sonra ben 2 yılda bir ya da 1 yılda bir oğlumun yüzünü ancak görebiliyordum” dedi. Şehit albay, izin için Ankara’ya geldiğinde babasına “3 günü beraber geçirelim baba” demiş ve öyle de yapmışlar: “Elazığ’a gideceği gece inince mesaj atmasını istedim. İçime bir korku düşmüştü. Gece 02.00’ye kadar mesaj atmasını bekledim. Biz vatan için yetiştirdik, vatan için şehit oldu. Vatan sağ olsun.” Şehit Aydınyer’in annesi Hurizat Aydınyer “Doyamadan gitti benim çocuğum. Ankara’ya geldiklerine çok seviniyordum, yarım kaldı. Hiçbir gün yüksek sesle konuştuğunu duymadım, bizleri hiç kırmadı” derken, polis kız kardeşi Pınar Bayrak ise “Birbirimize yıllardır hasrettik. Onun kardeşi olmaktan her zaman gurur duydum” diye konuştu.

DOKTOR OLDUĞUNU GÖREMEYECEK

Şehidin 20 yaşındaki kızı Simge Aydınyer, Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tam burslu okuyor. “Çok beraber değildik babamla ama hep eksiklerimi kapattı” diyen Simge şunları anlattı: Hep kızlarının doktor olmasını isterdi. Ben tıp fakültesini kazanınca çok mutlu oldu. Bir Beşiktaş sevdası vardı, dolabım Beşiktaş kıyafetleriyle, bayraklarıyla, atkılarıyla dolu. Çok güzel anılar bıraktı. Hiç kızdığını hatırlamam. Gitmeden önce “Seni hiç üzdüğüm bir an var mı” diye sormuştu. Önlük giyme törenimi göremeyeceği için üzgünüm. Ama bir şehit kızı olmak çok gurur verici.

GİDERKEN DÖNÜP YİNE ÖPMÜŞ

Ailenin küçüğü, 16 yaşındaki Özge Aydınyer ise babasına çok düşkün. “O da bana çok düşkündü sanırım” diyen Özge şunları söyledi: Ne desem yapardı. Bir sözüm yeterdi. Annemin izin vermediği şeylerde ondan izin alırdım. Hiçbir şeye hayır demezdi. Geçen yıl fen lisesini kazandım. Babamın istediği bir okuldu. Kazandığım zaman “Tamam sen de doktorsun” dedi. Tıp fakültesini kazanıp onu gururlandıracağım. Onu son kez göreve uğurlarken vedalaşıp sarıldık. Merdivenlerden iniyordu, ben tam kapıyı kapatacakken tekrar geldi, beni öptü ve gitti. Hiç böyle yapmazdı.

KAHRAMANLIĞI SINIRLARI AŞTI

Şehit Şentürk Aydınyer, 1996’da Kara Harp Okulu’ndan piyade teğmen olarak mezun oldu. 1996-2000 yıllarında Bolu Komando Tugayı’nda görev yaptı. 2000-2003 yıllarında Isparta’da Piyade Er Eğitim Tugayı 40. Piyade Alayı’nda görev üstlendi. 2003-2006 arasında Kıbrıs’a atandı. Burada istihbarat subayı olarak 1 yıl 28. Mekanize Piyade Tümeni’nde, 2 yıl da insan istihbaratı açık kaynak istihbarat uzmanı olarak Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri’nde görev üstlendi.

2006-2008’de Kara Kuvvetleri Karargahı’ndaki görevindeyken 2007 yılında 1 yıl süreyle Afganistan’da görev yaptı. 2008-2010 yılları arasında Şanlıurfa 20. Zırhlı Tugayı’nda, Suruç’ta istihbarat subayı olarak görevlendirildi. 2010-2017 yılları arasında NATO’nun yüksek hazırlık gücü HRF Kolordusu’nda görev yaparken NATO tatbikatlarında etkin görevler üstlendi. 2014’te Afganistan’da 1 yıl görev yaptı. 2017-2020’de Hırvatistan’da askeri ataşelik görevini tamamlamasının ardından 2020 Ağustos ayında Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı’na atandı.

ELAZIĞ'DA BAŞLADI ELAZIĞ'DA BİTTİ

Aydınyer, Süleyman Şah’ın kabrinin taşındığı Şah Fırat Operasyonunu yöneten emekli Tuğg. İhsan Başbozkurt’un yeğeniydi. Şehit İstihbarat Albay Şentürk Aydınyer’in askeri hayatını, örnek aldığı dayısı emekli Tuğgeneral İhsan Başbozkurt şu sözlerle anlattı: Maltepe Askeri Lisesi sınavına Elazığ’da girmişti. Askerlik hayatına Elazığ’da başladı, Elazığ’da da bitti. “Dayı, Elazığ’da askerliğime başladım, Elazığ’da bitireceğim” diyordu. Burada emekli olmak istiyordu ama şehit düştü. Kazanın gerçekleştiği bölgeyi ben bilirim, görev süremde o bölgede yüzlerce kez helikopterlerle uçtuk, benzer şeyleri biz de yaşadık. Bu hava muhalefeti sonucu meydana gelmiş bir kazadır. Bunun sağı solu önünde ardında bir şey aramak, asker olarak bir defa bize asla düşmez. Şentürk gerçekten rütbelerin en büyüğüne, makamların en büyüğü olan şehitlik rütbesine erişti.

BİRLİKTE GÖREV YAPTILAR
Ben 1996-98 yılları arasında Hakkari Yüksekova’da Komando Tabur Komutanı’yken, 1997’de Yüksekova’ya geldiler. Dayı-yeğen 1 yıl orada birlikte görev yapmak nasip oldu. Şanlıurfa’da ikinci kez birlikte görev yapma şansı bulduk. Suruç’ta görev yaptığı sırada Süleyman Şah Türbesi’nin yenilenmesinde koordinasyon görevi üstlendi. O yıllarda PKK’lıların yoğun eylem yaptığı, Ayn El Arab bölgesinde 2011’de patlayacak Suriye savaşı öncesi PKK’lıların zemin hazırladığı zor bir dönemde başarıyla görev icra etti. Ben Osman generalle de 1996-98 yıllarında Hakkari Yüksekova’da 2 yıl birlikte görev yaptım. Elazığ’a giderken Şentürk’ün Osman Paşa’yla çalışacağı için çok sevinmiştim. Mekanları cennet olsun.