Gençlerde vaka artışının nedeni açıklandı
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, genç nüfusun aktif koronavirüs vakaları içindeki oranının artmasının 3 nedeni olduğunu söyledi.
ABONE OLGazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, genç nüfusun aktif vakalar içindeki oranının artmasının 3 nedeni olduğunu söyledi. Gençlerdeki vaka artışına ilişkin DHA'ya değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. İlhan, Avrupa'da ve Türkiye'de vakaların arttığını belirtti. İlhan, "Dolaşımın devam etmesi, insanların toplu olarak bir arada bulunmaları. Bir arada bulunmalar, evlerde de olabiliyor, sosyal mekanlarda da olabiliyor. İnsanlar bir araya gelince ister istemez vakalar artıyor. Bir de mutant virüsün bakan beyin ifadesiyle yüzde 75'ten fazla olduğunu düşününce o zaman bulaşın çok daha fazla miktarda olduğunu düşünmek mümkün. Deyim yerindeyse sinerjik etki yapıyor. Hem dolaşım artıyor hem de mutant virüs var olduğu için vakalar artıyor" dedi.
'GENÇ NÜFUSTA VAKA ARTIŞININ 3 NEDENİ VAR'
Prof. Dr. İlhan, vakalardaki yaş dağılımına ilişkin, "Burada vakaların yaş dağılımı değişiyor mu? Şöyle bir algı var, 'Artık koronavirüs gençlerde hastalık yapıyor' diye. Bunu yanılgıya düşmemek için iyi yorumlamak gerekiyor. Biliyorsunuz, 65 yaş üzeri büyüklerimizi aşıladık. Şu anda 60 yaş üzeri aşılama devam ediyor. 65 yaş üzeri büyükler aşılandıkları için enfekte olsalar bile hastalığı hafif geçiriyorlar. Evet, gençlerde daha çok görünüyor, 20 ile 60 yaş arasında. Neden genç nüfus daha çok hasta? 65 yaş üzeri aşılandığı için o yaştaki vatandaşlarımızda hastalık daha az görülüyor. Ayrıca 65 yaş üzeri vatandaşlarımız daha çok evdeler halihazırda. Bunun ötesinde 20 ile 60 yaş arası vatandaşlarımız daha çok dışarıdalar, daha çok dolaşımda bulunuyorlar. Enfekte olma riskleri daha yüksek. Bir de bunlara üçüncü olarak mutant virüs eklediğimizde, dolaşımın da daha fazla olduğunu düşündüğümüzde mutant virüs bunun üzerine sinerjik etki yapıyor. 20 ile 60 yaş arasında daha fazla sayıdaki kişide de hastalık ortaya çıkıyor" diye konuştu.
'GENÇLERDE MUTANT VİRÜSÜN GÖRÜLMESİ DOĞAL SONUÇ'
Prof. Dr. İlhan, mutant virüsün daha çok gençlerde görülüp görülmediğiyle ilgili "Bir yerde ne kadar çok dolaşım varsa virüs bulaşının o kadar fazla olduğunu, insanlar ne kadar çok kapalı ortamlarda bir araya geliyorsa virüs bulaşının fazla olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Haliyle gençlerin daha çok dolaşımda olduğunu, daha çok bir arada olduğunu da biliyoruz. Bunun üzerine de mutant virüsün bulaştırıcılığı eklenince gençlerde mutant virüs bulaşının daha fazla olması ve onlarda da mutant virüsün daha fazla görülmesi çok doğal sonuç" dedi.
'DAHA KISA ZAMANDA BULAŞIYOR'
Prof. Dr. İlhan, mutant virüsün bulaştırıcılık özelliğinin fazla olduğunu anımsatarak, "Bulaştırıcılığı azaltacak yaklaşımlar yapmak gerekiyor. Daha kısa sürede bulaşıyor. Maskeyi iki ya da tek takmak arasında çok da fark yok. Önemli olan maskeyi doğru takmak. Bir vatandaşımız toplu taşıma ile işe gidip geliyorsa ya da girdiği market çok kalabalıksa çift maske takabilir. Bunun yanı sıra yaz da geliyor, kapalı alanları havalandırmak gerekiyor, bu çok önemli. Bu evlerimiz için de iş yerlerimiz için de sosyal alanlar için de geçerli. Daha az virüs ile bulaştığı için daha az yoğunluktaki virüs ile bulaştığı için mutant virüsün daha kısa zamanda bulaştığını söyleyebiliriz ama net bir rakam söylemek mümkün olmaz" diye konuştu.
AŞI TERCİHİNDE KRİTER YOK
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, her iki aşıda da koruyuculuk oranının yüzde 80'den fazla olduğunu belirterek, "Bilinmeli ki her ikisinin de etkinliği yüksek, yan etkileri de birbirine çok benzer. Sinovac'ın Türkiye'de yapılan çalışmasına göre yüzde 83, Biontech'in yurt dışında yapılan çalışmasına göre yüzde 90'lar civarında koruduğu söz konusu. Aşı olmak, bulaşı engellemiyor; kişi hasta olursa ağır hastalık geçirmesini engelliyor. Vatandaşların yapması gereken, aşılama sırası kendisine geldiğinde hangi aşı varsa sistemde o aşılardan birini tercih etmek. Tercihte önemli bir kriter yok, tamamen vatandaşların isteğine bağlı. Bakanlığın web sayfasında da yayımlanmış, topluma yönelik 'şu kişiler bu aşıyı olsun', 'bu kişiler şu aşıyı olsun' diye bir şey söz konusu değil. Her iki aşı için de en çok görülen yan etkiler; aşı yapılan yerde kızarma, ağrı, sistemik yan etkiler açısından baktığımızda ise en çok alerjik reaksiyon her iki aşı sonrasında görülebiliyor" diye konuştu.