'Mahalle baskısına kurban gitmek istemiyorsanız bunlara dikkat'

Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan bugünkü köşe yazısında Erkan Oğur'dan , İlhan Kesici'ye mahalle baskısını yazdı...

ABONE OL
GİRİŞ 20.04.2021 13:07 GÜNCELLEME 20.04.2021 13:09 GÜNCEL
'Mahalle baskısına kurban gitmek istemiyorsanız bunlara dikkat'

Ahmet Hakan'ın köşe yazısından ilgili kısım şöyle;

1- İbrahim Kalın ve sazı... Cısss

MUHALİF kanadın içinde yer alan biriyseniz...

Sakın İbrahim Kalın’la saz çalıp türkü söylemeyin.

İbrahim Kalın, sazıyla size doğru yaklaşıyorsa hemen kaçın.

İbrahim Kalın, türkü söylüyorsa hemen kulaklarınızı kapatın.

Bakınız: Erkan Oğur’un başına gelenler.

2- 128 milyar dolar kuşkusu... Cısss

CHP içinde siyaset yapan biriyseniz...

Sakın “128 milyar nerede” sorusunun yol açtığı algıyı örseleyecek türden açıklamalar yapmayın.

“128 milyar dolar kaybolmaz” demeyin mesela.

“128 milyar doları iç ettiler” algısını kırmayın.

Bakınız: İlhan Kesici’nin başına gelenler.

3- Kanal İstanbul ve Atatürk... Cısss

ATATÜRK davasına kendinizi adamış biriyseniz...

“Atatürkçüyüm ama Kanal İstanbul’u destekliyorum” demeyin.

Ömrünüzü Atatürk’e adasanız bile...

Anında Atatürkçülük ocağından dışarı atılırsınız.

Üstünüze öyle bir gelirler ki feleğiniz şaşar.

Bakınız: Hulki Cevizoğlu’nun başına gelenler.

MUSA EROĞLU’NU MİHRİBAN İÇİN KESİN LİNÇ EDERLERDİ

Eğer Musa Eroğlu...

“Mihriban” türküsünü, geçmişte değil de günümüzde besteleseydi.

Kesin linç yerdi.

Hem de büyük linç.

“Sen nasıl hükümeti destekleyen, oğluna Türk İslam adını veren, Akit gazetesinde yazan Abdurrahim Karakoç’un yazdığı bir şiiri bestelersin? Sen nasıl solcusun?” falan diye...

Allah’tan Musa Eroğlu, linç zamanlarını beklemeden erken davranıp bestelemiş türküyü...

Yoksa onu bile “Yaptım bir hata. İçim cız etti. Ama ben devrimciyim” falan demek zorunda bırakırlardı.

İNADINA TÜRKÜ

Erkan Oğur vakasından sonra AK Parti’ye yakın bazı gazeteciler, öfkeli şeyler yazıp çizdiler.

“Biz bunlara incelik gösterip yaklaşıyoruz. Onlar bizi kabalıkla itiyorlar. Artık yeter! Yaklaşmayalım bunlara. Hatta bunlarla iş yapmayalım. Bunlara pas vermeyelim” anlamına gelecek şeyler.

Bir mahallesiz olarak bu gidişatı tehlikeli buluyorum ve iki tarafa da sesleniyorum:*

Biz / Onlar yapmayın! Mahallelere bölünmeye razı olmayın! Mahalle baskıcılarına karşı direnin! Aşiretçi kafalarla mücadele edin! İnadına türkü söyleyin! İnadına saz çalın! İnadına Erkan Oğur dinleyin!

Kısacası... İki cepheye bölünmüş bir Türkiye’den çıkar elde edenlerin ekmeğine yağ sürmeyin.

Hürriyet