Devlete meydan okudu, camide provokasyona soyundu! Polis hadlerini bildirdi

17 gün sürecek 'tam kapanma' tedbirleri, birtakım çevreler tarafından provokasyon malzemesine dönüştürüldü.

ABONE OL
GİRİŞ 03.05.2021 14:21 GÜNCELLEME 04.05.2021 05:08 GÜNCEL
Devlete meydan okudu, camide provokasyona soyundu! Polis hadlerini bildirdi

Çevresindekilerin 'Hocaefendi' dediği Alparslan Kuytul da Ramazan provokasyonuna soyundu.

ARPASLAN KUYTUL BEDDUA ETTİ

Diyanet İşleri Başkanlığı, tam kapanma sürecinde camilerin açık kalmasına karar verildiğini duyurdu. Buna göre; vakit namazları ile Cuma namazı camilerde kılınabiliyor. Ancak süre olarak uzun olması sebebi ile Teravih namazlarının camilerde kılınmaması kararı verildi. Yapılan bu uygulamayı görmezden gelen Alparslan Kuytul ise yine fitne tohumları ekti. FETÖ elebaşısı gibi 'beddua' dilini seçerek daha da çirkinleşen Kuytul, şunları söyledi:

"Turizmi düşünüp, dini düşünmeyenleri Allah rezil etsin. Turizm için Ramazan'ı satanları Allah rezil etsin. Bu iş tamamen Ramazan düşmanlığıdır. Bunun başka bir açıklaması yoktur."

AÇIK PROVOKASYON: BUYURSUNLAR ENGEL OLSUNLAR! 

Furkan Vakfı kurucusu Alparslan Kuytul'un "İtikafı yapacağız, buyursunlar engel olsunlar" açıklamasının ardından Gaziantep'te bir camide provokasyona imza attıldı.

Furkan Vakfı başkanı Alparslan Kuytul, Ramazan'da 'kendini ibadet etmeye adama ve dünya işlerinden uzak durma' anlamına gelen 'itikaf'ı yapacaklarını dile getirdi. Kuytul'un "İtikafı yapacağız, buyursunlar engel olsunlar" açıklamasının ardından, Gaziantep'te aynı camide toplanan 50 kişiye yakın Furkan Vakfı üyelerine müdahale edildi. Kuytul'un ekibi, sokaklarda ibadet bahanesiyle daha önce de benzer provokasyonlara imza atarak kısıtlamalara karşı eylem yapmıştı.

Gaziantep'teki müdahalenin ardından Furkan Vakfı'ndan 8 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. 

PEYGAMBER EFENDİMİZİN BU KONUDA HADİSİ ŞERİFİ VAR

Alparslan Kuytul ve cemaat üyeleri, yaptıkları ile Peygamber Efendimizin salgın hastalıklar hakkındaki "Bir yerde veba ve benzeri, herhangi bir bulaşıcı hastalık olduğunu işittiğiniz zaman, o yere girmeyiniz. Bulunduğunuz yerde böyle bulaşıcı bir hastalık varsa, oradan da çıkıp kaçmayınız" Hadis-i Şerifini de görmezden geldi.

SIK SIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANINI HEDEF ALIYOR

Diyanet İşleri Başkanı'nı hedef gösteren Kuytul, "Diyanet'te cesaret olsaydı, olması gerektiği kadar onur olsaydı, buna itiraz ederlerdi. Diyanet, herkesin her yerde bir arada olduğunu söylemeliydi. Diyanet memur olduğunu, devletin kulu kölesi olduğunu bir kez daha gösterdi" gibi çirkin ifadeler kullanmıştı.

KUYTUL'A YAPILAN OPERASYON İLE TUTUKLANMIŞTI

Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'na yönelik 30 Ocak 2018 tarihinde yapılan operasyonda gözaltına alınan Kuytul, 9 Şubat 2018 tarihinde tutuklanmış, hakkında, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme', 'özel belgede sahtecilik', 'dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık', 'kamu kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık', 'mal varlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek' suçlarından 3 yıldan 21 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Alpaslan Kuytul, Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı davasında 5 ayrı suçtan 3 yıldan 21 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanıp, yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliye edildikten sonra savcının itirazı üzerine yeniden tutuklanmıştı.

Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, 15 Temmuz darbe girişimini canlı yayında öğrenmiş ardından “Darbenin Müslümanlara hayırlı olması” temennisinde bulunmuştu.

EMNİYET'TEN AÇIKLAMA

“Silahlı terör örgütlerini övme” gerekçesi ile kayyum atanan ve hakkındaki kapatma davası devam eden Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı yanlılarının, bazı illerde itikaf ibadetinin suistimaline yönelik girişimleri üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunluluğu doğmuştur.

“Silahlı terör örgütlerini övme” gerekçesi ile kayyum atanan ve hakkındaki kapatma davası devam eden Furkan Eğitim ve Hizmet  Vakfı’nın eski yöneticisi Alparslan Kuytul ve yandaşları tarafından itikaf ibadeti bahane edilerek bir provokasyon girişiminde bulunulduğu ortadadır. Meydana gelen olayın istismar üzerinden tahrik etme amacı taşıdığı açık ve nettir.

İtikaf, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı’na göre, Ramazan ayı içinde gerçekleşen ve “zorunlu hâller dışında camiden çıkılmadan” yapılan bir ibadettir.

Pandemi dönemindeki tam kapanma sürecinde, teravih namazları dahi evde kılınarak fedakarca davranılırken, söz konusu şahıslar tarafından yukarıda tanımlanan itikaf ibadetinin kurallarına dahi uyulmadan, istismar edilerek örgütlü provokasyon yapılmaya çalışılmıştır.

Anılan şahıslar, 2 Mayıs 2021 tarihinde yatsı namazını müteakip, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda müftülükler aracılığıyla bildirdiği kurallara uymamış yine kurallar uyarınca mülki idare amirliklerinden herhangi bir izin başvurusunda da bulunmadan 3 camide toplanmış ve cami görevlilerinin tüm uyarılarına rağmen ısrarla camiyi terk etmeyeceklerini beyan etmişlerdir. Yaşananlar üzerine cami görevlileri tarafından kolluk güçlerinden yardım istenmiştir.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, itikaf ibadetinin pandemi dolayısıyla geçen yıl olduğu gibi bu yıl da evlerde yapılmasına dönük tavsiyesine rağmen anılan şahıslar, camiden çıkmama konusunda direnmiş ve daha önceden yaptıkları hazırlıklarla sosyal medya üzerinden gerçekleştirdikleri canlı yayınlarla örgütlü provokasyonda bulunmuşlardır.

Yaşanan olay karşısında anılan şahıslar, kolluk güçlerince defalarca uyarılmış, uyarılara hakaret ve küfürlerle karşılık verilmiş, bunun üzerine kademeli güç kullanmak suretiyle müdahale edilmiştir. Müdahale sırasında yapılan yanlış yönlendirme ile orada bulunmaması gereken bir personel, tam da aranılan provokasyonun nedenini oluşturacak şekilde göz yaşartıcı gaz kullanmıştır.

Daha sonra şahıslar gözaltına alınmış, polise mukavemet gösteren kişiler hakkında tehdit, hakaret, görevin yaptırılmasını engellemeye yönelik fiziki mukavemette bulunmak ve diğer tedbirlere riayet etmemekten işlem başlatılmıştır.

Olayla ilgili adli ve idari soruşturma açılmış, bahsedilen personel açığa alınmıştır.

Bu ve benzeri provokasyon girişimlerine asla müsaade edilmeyecek olup, devamında Gaziantep, Adana ve bazı illerde bu örgütlü provokasyonu engelleyecek gerekli çalışmalar gerçekleştirilmiştir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.​​

ALPARSLAN KUYTUL'UN 15 TEMMUZ'DAN 1 GÜN ÖNCEKİ O SÖZLERİ

15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden bir gün önce ise “Erdoğan'ın kalemi kırılmıştır, yakında işi bitirilecektir” diyen Alparslan Kuytul, “Avrasyacıların herhalde o bayram ettikleri günler yakında bitecek gibi görünüyor” sözleri de dikkat çekmişti.

Furkan Vakfı, Afrin'e yönelik başlatılan Zeytin Dalı operasyonuna da karşı çıkmıştı.


İtikâf nedir, nasıl yapılır?

Dinî bir terim olarak itikâf akıl sağlığı yerinde ve ergenlik çağına gelmiş bir müslümanın beş vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet/Allah’a yakınlık elde etme niyetiyle bir süre durması demektir. İtikâfa giren kimse, camide yer, içer, uyur ve ihtiyacı olan şeyleri mümkün olduğu takdirde camide tedarik eder. Tuvalete gitmek, abdest almak ve gerekli olduğunda gusletmek gibi tabiî ihtiyaçları için ise camiden dışarı çıkabilir. Bulunduğu camide cuma namazı kılınmıyorsa, cuma namazını kılmak üzere başka bir camiye gidebilir. Cenaze namazı için ise dışarı çıkamaz. Kendisine veya malına bir zarar geleceği korkusuna kapılması ya da zorla çıkarılması hâlinde başka bir camiye gitmek üzere içerisinde bulunduğu cami veya mescidden çıkabilir. Bu zorunlu hâllerin dışında camiden çıkarsa itikâfı bozulur (Merğînânî, el-Hidâye, II, 291-293).
Hz. Peygamberin (s.a.s.) Ramazan’da ve özellikle bu ayın son on gününde itikâfta bulunduğunu bildiren birçok hadis-i şerif vardır (Buhârî, İtikâf, 1; Müslim, İtikâf, 1-5; Ebû Dâvûd, Ramazân, 3; Savm, 77).
Nafile olan itikâfın en azı bir gündür. Ebû Yusuf en az süreyi, bir günün yarıdan fazlası olarak belirlerken İmam Muhammed itikâf için bir saati de yeterli bulur (Merğînânî, el-Hidâye, II, 290). Yukarıda izah edildiği şekli ile camide itikâf erkeklere mahsustur. Kadınlar ise evlerinin namaz kılmak üzere belirledikleri bir yerinde itikâfta bulunabilirler (Merğînânî, el-Hidâye, II, 291).
Şâfiî mezhebine göre ise, mescid dışında itikâf caiz değildir. Kadın, kocasından izin alarak mescitte itikâf yapar. Zira Hz. Peygamberin (s.a.s.) eşlerinin mescidde itikâfa girdikleri rivayet edilmiştir (Müslim, İtikâf, 6). Bu mezhebe göre itikâf sırasında oruçlu bulunmak da şart değildir (Şîrâzî, el-Mühezzeb, I, 350; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 658-662).