Şeyh Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi'nin vefatının 128. yılı
Bugün, Muhaddislerin Sonuncusu olarak da bilinen Şeyh Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi'nin vefatının 128.'inci yılı.
ABONE OLBugün, Muhaddislerin Sonuncusu olarak da bilinen Şeyh Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi'nin vefatının 128'inci yıl dönümü. Şeyh, Mehmet Zahid Kotku Hazretleri ile Esad Coşan Hocaefendi'nin de şeyhi.
Osmanlı'nın yetiştirdiği en büyük ehl-i sünnet âlimlerinden, ''Hitâmu'l Muhaddisîn'' (Muhaddislerin Sonuncusu) ismiyle de mâruf, beynelmilel bir şöhrete sahip Hazreti Şeyh Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevî'nin vefatının 128. sene-i devriyesi.
Mevlâna Hâlid-i Bağdâdî'nin ifadesiyle, "İrşâdı ile Anadolu'yu, Avrupa'yı, Asya'yı, Afrika'yı ve Uzak Doğu'yu aydınlatacak zât, açılmamış velâyet goncası..." olarak nitenlendirilen Gümüşhanevî Hazretleri, 1813'de Gümüşhane'nin Emirler Mahallesi'nde doğmuştur.
Şeyh'in hayatı, sosyal medya hesabından Emirzade kullanıcı adlı hesabından paylaşıldı.
Halifelerinden Mahmud Es'ad Coşan hocanın anlatımıyla; ''Gerçek bir âbid ve zâhid, cihâd-ı ekberi ve cihâd-ı küffârı bihakkın eda etmiş örnek bir mücahid, Nakşibendî-Hâlidî silsilelesinde kendi adına özel bir şube teşkil edecek kadar ileri mertebede bir şeyhler şeyhi aşkın en yüksek tasavvufî makam olduğuna dair bir eser yazmış olmasına rağmen, şöhret ve şatafata kapılmamış, ilm-i zâhiri ve ilm-i bâtını, tasavvufu, tarikati ve şeriati beraber götürmüş, ehl-i sahh ve ehl-i temkinden, çok ciddi ve çok vakur bir ârif-i kâmil; yüzden fazla kâmil mürebbî ve halife yetiştirmiş bir mürşid-i kâmil ve mükemmil, nice nice hadis, kelam, fıkıh ve tasavvuf eseri yazmış çok velud bir müellif; muhaddis, mütekellim, fakih, kutbu’l-aktâb, gavsü’l-vâsılîn” Ahmed Ziyâuddin el-Naşibendî el-Müceddidî el-Hâlidî.''
Milâdi takvime 1893 tarihinde sabahleyin saat on sularında, sekerât halindeyken ansızın gözünü açıp; “Hepsini isterim yâ Kibriyâ’!” diyerek dâr-ı bekâya irtihal eylemiştir.
Bu anı talebelerinden Korvet Kâtibi Mustafa Fevzi Efendi divânında şöyle anlatmaktadır:
Hâlet-i nez'inde ol kavl-i sahîh
Söyledi bir söz ki gayetle fasih.
Gözlerin açdı didi Ahmed Ziyâ
Hepsini ben isterem yâ Kibriyâ!
(İşte bu hâldeyken gözünü açıp gayet açık bir şekilde şöyle demiş: "Ey Allah'ım, hepsini isterim.)
Son sözü derler bu olmuş Hazret'in
Ol Ziyâüddîn âli himmetin.
(Bu söz o Hazret'in son sözü olmuş.)
Üç kere aksırdı işitdi sâmiún
Didiler "innâ ileyhi râciûn"
(Sonra üç kez aksırmış, yanında bulunanlar vefat ettiğini görunce istirca etmişler:
"İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn" ayetini okumuşlar.)