Büyük Türkiye hedeflerinde! Hazırlıklı olun, 2023’e kadar daha çok operasyon var sırada
Haber 7 yazarı Ferman Karaçam, CIA ve MOSSAD'ın Türkiye’deki siyasetin kulvarını değiştirmek istediğinde, yeraltı dünyasını kullandığını vurgulayarak, "Hazırlıklı olun, 2023’e kadar daha çok operasyon var sırada" dedi.
ABONE OLHaber 7 yazarı Ferman Karaçam, "Operasyon" başlıklı bugünkü köşe yazısında bir mafya örgütü liderinin yurtdışından gönderdiği videolara ilişkin, "Bu operasyonun, dış kaynaklı bir iktidar değiştirme operasyonu olduğu çok açık ve profesyonelce." açıklamasında bulundu.
Karaçam, CIA ve MOSSAD'ın Türkiye’deki siyasetin kulvarını değiştirmek istediğinde, yeraltı dünyasını kullandığını vurgulayarak, "Hazırlıklı olun, 2023’e kadar daha çok operasyon var sırada" değerlendirmesinde bulundu.
Ferman Karaçam'ın bugünkü köşe yazısı şöyle:
"Türkiye günlerden beri bir mafya örgütü liderinin yurtdışından gönderdiği videolarla yatıp kalkıyor.
Videolardan bazıları beş milyon izlenmiş.
İnsanımızın sokaktaki dalaşmalara olan coşkulu merakını bir tarafa bırakırsak, olup biteni suhuletle değerlendirip geçmişin, yeraltından sokağa taşan ve izlendikçe şımaran, şımardıkça da çirkefleşen bu olayın şifrelerini çözebiliriz.
Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için, çok kısa bir hafıza egzersizi ile eski Türkiye’den; devlet- mafya, devlet- kontrgerilla, devlet-çeteler… İşbirliklerinden bazı fotoğraf karelerine ihtiyaç var.
2 Haziran 1966’da Muğla/ Ortaca- Fevziye köyünde başlayan ve bir kişinin ölümü ile sonuçlanan toplumsal olaylar; 11 Haziran 1967’de Elbistan’da 60 kişinin yaralanıp, çok sayıda iş yerinin tahrip edilmesi, 18 Ocak 1968 Malatya, 15 Aralık 1968 Hekimhan, 10 Mart 1971’ de Kırıkhan’da meydana gelen olaylarda çok sayıda insanın yaralanıp ev ve iş yerlerinin tahrip edilip, bu ilçelerde olayların bastırılması için sıkıyönetim ilan edilmesi ile devam etti.
23 Şubat 1975 Erzincan Olayları: benim de bir lise öğrencisi olarak yakından izlediğim bu olaylarda 14 yaşında bir çocuk öldürüldü, 70 kişi yaralandı.
1 Mayıs 1977 Taksim’de 34 kişi öldürüldü, 136 kişi yaralandı.
Bu olaylar üzerine o zamanki CHP lideri Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı Fahri korutürk’e yazdığı mektupta açıkça Türkiye’deki kontrgerilla ve gizli örgütlerden bahsetmiştir.
17 Nisan 1978 Malatya Belediye Başkanı Hamido, Ankara’dan gönderilen bir kargo paketini açtığı sırada, paketteki bombanın patlaması sonucu kendisi, gelini ve iki küçük torunu parçalanarak öldüler.
Bunun üzerine başlayan olaylarda 8 kişi öldü, bin dolaylarında ev, işyeri ve araç yakılarak tahrip edildi.
4 Eylül 1978 Sivas olayları: 11 kişi hayatını kaybeti, yüzlerce ev, işyeri ve araç tahrip edildi.
22-24 Aralık 1978 Kahramanmaraş olayları: 150 kişi öldürüldü, 180 kişi yaralandı, 300’den fazla araç, ev ve işyeri tahrip edilip yakıldı.
28 Mayıs 1980 Çorum olayları: MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak’ın bir pusu kurularak öldürülmesi sonucu çıkan olaylarda 60’a yakın insan öldü, 200 kişi yaralı ve sakat kaldı, yüzlerce ev, işyeri ve araç tahrip edildi.
3 Temmuz 1993 Sivas Olayları: 35 kişi dumandan boğularak ve yanarak öldürüldü, 50 kişi yaralandı.
5 Temmuz 1993 Erzincan/ Başbağlar katliamı: 33 kişi silahlarla taranarak öldürüldü.
12 Mart 1995 İstanbul/Gazi ve Ümraniye olayları: 23 kişi öldürüldü, 150 kişi yaralandı.
Rastgele seçtiğim, eski Türkiye’den çok az bazı fotoğraf kareleri bile insanın içini dağlıyor.
Kaldı ki, daha yüzlerce Faili meçhul ve Metin Yüksel’ler, Erdoğan Tuna’lar, Uğur Mumcu’lar, Abdi İpekçi’ler, A.Taner kışlalı olayları var.
Susurluk var.
Beyaz Toros var.
Güneydoğu’da ve Doğu’da gecenin bir vaktinde evlerinden askeri kıyafetli kişiler tarafından alınan ve kendilerinden hala haber alınamayan yüzlerce insan var.
Yakılan, yıkılan evler, sürgün edilen insanlar var.
Bütün bunlar olurken, bizim yeraltı dünyasının, şimdi milyonlarca kişi tarafından izlenip, muhalefetimiz tarafından da alkışlanan liderleri elleri cebinde, bu olayları seyrediyor muydu sanıyorsunuz?
Osmanlı’nın son dönemlerinden başlamak üzere, kumar, uyuşturucu, çek, ihale, tarihi eser, ilaç, reçete, oto park, hal ve pazar, emlak, naylon fatura, plaka, sigara, ruhsat, göçmen, fuhuş, ehliyet, insan, organ, döviz ve daha elliden fazla çeşit mafya hep var olagelmiştir ve ne yazık ki, eski Türkiye’de bunlar devletle iç içedirler.
Daha önce, eski Türkiye’den bir MİT yöneticisinin ifade ettiği gibi CIA ve MOSSAD Türkiye’deki siyasetin kulvarını değiştirmek istediğinde, yeraltı dünyasının karanlık dehlizlerinde sistemin ürettiği bu figüranlardan, uygun olan bir çeteye ihaleyi verirdi.
AK PARTİ iktidara geldiği ilk yıllardan itibaren, iktidarda kalmanın ve muktedir olmanın yolunun mafya ile mücadele etmek ve onu alt etmekten geçtiğini iyi bildiği için, mücadele etmiştir.
Aksi takdirde, 20 yıl boyunca iktidarda kalmak bir hayal olacaktı, AK PARTİ için.
Bu mücadelenin sonucunda canı yanan ve can çekişen mafyaya CIA ve bazı Körfez kaynaklı örgütler tarafından Joe Biden’in ifade ettiği gibi, Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırma ihalesi verildi.
Mafya lideri de, korunup kollandığı ülkenin beş yıldızlı otelinin lüks odasında, gömlek düğmelerini beline kadar açtığı döşünü şişirerek,
Eski Türkiye’nin safra ve pisliklerine biraz yeni sos ve yalan da bulayarak, 2023 ve 2071 Büyük Türkiye hedeflerine yönelik operasyon düzenliyor.
Bu operasyonun, dış kaynaklı bir iktidar değiştirme operasyonu olduğu çok açık ve profesyonelce.
Çünkü; hem iki serserinin sokak kavgası gibi herkese seyrettiriliyor, hem de, iktidar ve iktidar mensupları çamur atılıp kirletilirken, milyonlarca seyircinin zihin altlarına muhalefet tertemiz bir sayfa olarak kurnazca ve sinsice hiç dokunmadan bırakılıyor.
Hazırlıklı olun, 2023’e kadar daha çok operasyon var sırada.
Önemli olan; siz siz olun, Muallim Cevdet’e atfedilen
“Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” kapsama alanı içine girmeyin, hafızanızı diri tutun, çünkü, geçmişi unutursak ülke olarak öyle karanlık bir kuyuya düşeriz ki, Allah korusun bir daha çıkamayız."