Erkeklerin Covid-19’a yakalanma oranı yüzde 9,4 daha yüksek çıktı

Araştırmaya göre, katılımcılarda kadınlara göre erkeklerin Covid-19’a yakalanma oranı yüzde 9,4 daha yüksek çıkarken, Covid-19 pozitif bir birey ile temas etmesinin bireyin pozitif olmasını yüzde 31,4 artırdığı sonucuna ulaşıldı.

ABONE OL
GİRİŞ 07.06.2021 22:55 GÜNCELLEME 07.06.2021 22:58 GÜNCEL
Erkeklerin Covid-19’a yakalanma oranı yüzde 9,4 daha yüksek çıktı

Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümünün çevrim içi olarak düzenlediği 5’inci All İzmir Economics Workshop etkinliği, İzmir’deki 8 üniversiteden akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşti.

Etkinlikte, kripto paraların üretimi için enerji tüketiminin; Pakistan ve Norveç gibi ülkelerin tüketiminden daha fazla olduğu, küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin üzerinde etkileyebileceği de belirtilirken, Covid tedavisi gören 500 kişiyle yapılan “Sosyoekonomik Eşitsizliklerin Covid-19’un Yayılımı Üzerine Etkisi” araştırmasının sonuçları da paylaşıldı.

Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümünün çevrim içi olarak düzenlediği 5’inci All İzmir Economics Workshop etkinliğine; Ege, Dokuz Eylül, Bakırçay, İzmir Demokrasi, İzmir Ekonomi, Sağlık Bilimleri üniversiteleri ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünden akademisyenler katıldı.

Etkinliğin açılış konuşmacısı Kadir Has Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erinç Yeldan, Covid-19 sonrası ekonomik dönüşüme dikkat çekti. Prof. Dr. Yeldan, “Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütüne (OECD) göre, önümüzdeki 6 yıl içinde dünya ekonomisi 3 sorun nedeniyle durağanlaşacak. Biri sosyal dışlanma ve gelir kayıpları, ikincisi iklim krizi, üçüncüsü ise robotik istihdamın yükselişi. Gelir dağılımındaki kötüleşme ya da iklim krizi konularını ele almazsak, yüzyılın ikinci yarısında kapitalizm ayakta kalamaz. Bu sorunlar çok açık uyarılardır” dedi.

Covid-19'a yakalanma durumunu artıran faktörler

Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Durmuş Özdemir, Dr. Öğretim Üyesi Fatma Nur Karaman Kabadurmuş ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden Doç. Dr. Alpay Arı, Doç. Dr. Selma Tosun ile Uzm. Dr. Hülya Özkan Özdemir’in ortak çalışması olan “Sosyoekonomik Eşitsizliklerin Covid-19’un Yayılımı Üzerine Etkisi” isimli araştırmanın sonuçları da paylaşıldı.

Prof. Dr. Durmuş Özdemir, Araştırma kapsamında, Covid-19 nedeniyle İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi görmen 500 kişiyle anket yapıldı. Araştırma sonucunda, dünyada yapılan çalışmalarla paralel sonuçlara ulaştık. Fazla kalabalık evlerdeki hijyen durumu, evdeki kişilerin hastalıktan daha fazla etkilenmesine neden olabiliyor. Bu nedenle bireysel izolasyon yapamayan kişiler oldu.

Sosyo-ekonomik eşitsizlikten doğan sorunlar, bu dönemde daha fazla görünür oldu. Sosyo-ekonomik değişkenler enfeksiyon riski ile ilişkilidir ve Covid-19'a maruz kalma ile ölüm oranını artırabilir. Araştırmada kullanılan modelin sonuçlarına göre; ekonomik ve sosyal faktörler Covid-19’un yayılmasını etkileyen önemli faktörler. Ekonomik ve sosyal faktörlerdeki eşitsizlikler, hastalığın yayılmasını farklı olarak etkilerken, örneğin; hastalığın yayılmasında eğitim ve yoksulluktaki eşitsizlik sigara içmek ya da bir yerde çalışıyor olmaktan çok daha önemli bir etken olarak ortaya çıktı” diye konuştu.

"Erkeklerin Covid-19'a yakalanma oranı yüzde 9,4 daha yüksek"

Araştırmanın sonuçlarına göre, katılımcılarda, kadınlara göre erkeklerin Covid-19’a yakalanma oranı yüzde 9,4 daha yüksek çıkarken, Covid-19 pozitif bir birey ile temas etmesinin bireyin pozitif olmasını yüzde 31,4 artırdığı sonucuna ulaşıldı. Sonuçlara göre; toplu taşıma araçlarını kullanmak bulaşma ihtimali yüzde 6,97 artmasına neden olurken, hastane ziyaretinin ise Covid-19 pozitif olma ihtimali yüzde 35,7 artırdığı belirlendi. Araştırmaya katılanlara bakıldığında, sigara içenlerin içmeyenlere göre daha azınlıkta olduğu görülürken, eğitim durumuna bakıldığında ise üniversite mezunu olanların pozitif olanlar arasında sayılarının daha az olduğu görüldü. Yine eldiven takılmasının da Covid’e yakalanma ihtimalini 15,4 azaltan etkenlerden olduğu ortaya çıktı.

Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ayşe Özden Birkan ve Dr. Öğretim Görevlisi Tuğçe Uygurtürk Gazel, “Covid-19 Salgını Sırasında Tarife Dışı Önlemlerin Tıbbi Ürün Ticaretine Etkileri” isimli araştırmaların çıktılarını anlattı.

Dr. Birkan, “Salgın ile mücadelede en önemli konulardan biri, yeterli temel tıbbi ürünlerin sağlanıp sağlanmadığı. Bu dönemin başından itibaren ortaya konan çeşitli ticaret politikaları, bu ürünlere erişimi belirleyen temel unsur oldu. Ticaret politikası araçları olarak ihracat - ithalat kolaylaştırma ve yasakları, kritik malların tedarikinde değişen oranlarda kullanılmakta. Bu çalışmada, ticaret politikalarının fiyat değişimi üzerindeki etkilerini anlamaya çalıştık. Seçilen ülkeler için anahtar tıbbi ürünleri değerlendirdik. Sonuçlara göre; Türkiye’de Covid-19 dönemindeki tıbbi ürün ticaretinde en çok devlet müdahalesinin yüzde 55 oranla, ithalat gümrük tarifesi üzerinden yapıldığını gördük. Almanya’da ise en fazla müdahale devlet borcu konusunda yapılmış. Fransa’da ise Doğrudan Yabancı Yatırım (FDI) ve ülkeye giriş konularında müdahalede bulunulmuş” diye konuştu.

Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehmet Umutlu’nun moderatörlük yaptığı bölümde ise İzmir Demokrasi Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhan Sayın ve Dr. Öğretim Üyesi Eylül Kabakçı Günay’ın, “Bitcoin Ağının İklim Krizi Üzerindeki Etkisi” isimli araştırma sonuçları anlatıldı.

"Bitcoin emisyonlarının küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin üzerine çıkarabileceği belirtiliyor"

Araştırma hakkında bilgi veren Dr. Eylül Kabakçı Günay, “Dünyada gerçekleşen dönüşümün sonucunda, yüksek madencilik ve nakliye maliyetleri nedeniyle kağıt ve madeni paraların dolaşımı azalırken işlem, takas, değer saklama amaçlı kullanılan ve daha kullanışlı olan dijital para birimi yaygınlaştı. Dijital para ağının yıllık olarak tükettiği elektrik enerjisi miktarı, Cambridge Üniversitesi'nin 651 yıl boyunca enerji ihtiyacını karşılayacak düzeyde; ayrıca bu enerjiyle tüm su ısıtıcılar İngiltere'de 26 yıl, Avrupa’da ise 3,8 yıl elektrik sağlayabilir. Kripto para birimi için yapılan madencilikte enerji tüketimi 2019 için 124.60 Terawatt saat (TWh) yani Pakistan (121 TWh) ve Norveç’in (124 TWh) tüketiminden daha fazla. Uluslararası Enerji Ajansı, 2015'ten bu yana ticari ve kamu hizmetleri sektöründeki elektrik tüketimindeki önemli artışın İzlanda’daki kripto para madenciliğinin büyümesinden kaynaklandığını bildirdi. Küresel ısınmaya neden olan sera gazlarının ortaya çıkmasının en önemli nedenlerinden biri, enerji tüketimi. Fosil yakıtların yanması atmosferdeki karbondioksit oranının artmasına neden olarak küresel ısınmaya ve dolayısıyla iklim değişikliğine neden oluyor. Bitcoin emisyonlarının küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin üzerine çıkarabileceği belirtiliyor. Bitcoin ağının enerji tüketimini etkileyen faktörlerin etkileşimini incelemek ve bunlara yönelik politika önerileri geliştirmek çok önemli” şeklinde konuştu.

KAYNAK : İHA