Müsilaj, Ege'ye inecek mi? TÜBİTAK Başkanı yanıtladı

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “Müsilaja sebep veren gerekçeler Ege Denizi kıyılarında da olduğu sürece, aynı risk yaşanabilir” dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 14.06.2021 10:43 GÜNCELLEME 14.06.2021 10:43 GÜNCEL
Müsilaj, Ege'ye inecek mi? TÜBİTAK Başkanı yanıtladı

Marmara Denizi’ndeki müsilajın Ege Denizi’ni etkileme riskini değerlendiren TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, "Marmara, şu an bir göl noktasında davranış gösteriyor. O yüzden risk boyutu yüksek. Ama buna sebep veren gerekçeler Ege Denizi kıyılarında da olduğu sürece, aynı risk orada da yaşanabilir" dedi.

Ege Denizi’nde 2020 yılında meydana gelen depremin ardından bölgedeki deprem riskini ve fayları araştırma seferini tamamlayarak İzmir’e dönen TÜBİTAK Marmara Araştırma gemisini karşılayan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Marmara Denizi’nde etkili olan müsilaj konusunda açıklamalarda bulundu.

MÜSİLAJ KONUSUNDA TÜBİTAK DA GÖREVLİ

Müsilaj konusunda TÜBİTAK’a da verilen görevlerin olduğunu bildiren Prof. Dr. Mandal, şunları söyledi:

"Bu sefere çıkarken tek gündemimiz depremle ilgili aktif fay hatlarının incelenmesiydi, ama hemen o esnada Marmara Denizi’ndeki müsilaj konusu gündeme geldi. Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımız ifade ettiler; TÜBİTAK’a verilen bir görev vardı Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından.

MÜSİLAJA YÖNELİK ANALİZLER TAMAMLANDI

TÜBİTAK’ın üzerine aldığı görev çerçevesinde öncelikle bu bölgeden müsilaj odaklı numuneler alındı ve bunlarla ilgili olarak iki grup çalışma yapılması istendi. Bunlardan biri hem fiziksel hem kimyasal hem de toksikolojik anlamda bunun analizi. Bu çalışmaların önemli bir kısmını tamamladık. Hafta ortasında tamamını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza teslim etmiş olacağız. İçinde toksik maddeler var mı, metal var mı? Bunların bilimsel veriye dayanması lazım. Bizim şu an elimizde veriler var ama açıklayacak olan kurum Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız.

İkinci olarak da şu an bunun bertarafı konuşuluyor tabii ama bu bir biokütle olarak, gübre olarak kullanılabilir mi? İkinci kapsamda da bu çalışma TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezince gerçekleştiriliyor. Diğer kurumlarımızla da iş birliğindeyiz. Bakanlığımızın bugün ilan edilen genelgesi var. Bu süreçte katkı vermeye devam edeceğiz. Marmara Belediyeler Birliği tarafından oluşturulan Bilim Kurulu’na katkı vermek için 3 ay gibi kısa bir sürede, orta dönem 1 yıl ve 3 yıllık uzun dönemde neler yapılabileceğini paylaştık."

"SADECE BUGÜNÜ DEĞİL, MARMARA'NIN GELECEĞİNİ KURTARMAK GEREKLİ"

TÜBİTAK olarak müsilaja mühendislik odaklı çözüm vurgusu yapan Prof. Dr. Mandal, "Bu sürecin üç boyutu var. Bir tanesi yasal yaptırımlar süreci. Bilinen gerçek, ilk defa karşılaşmıyoruz. Yaşanan sürecin devamı boyutunda bakıldığında tedbirlerin alınmasına yönelik hem bakanlığımız hem belediyelerimizin yapması gereken bir süreç var. İkinci boyut hızlı bir çözüm noktası; mühendislik odaklı çözüm. Bizim kurumumuzu ilgilendirecek olan bu sürecin bir bilimsel çalışmaya dayanması gerekiyor. Çünkü veri olmadan korumak anlamlı olmuyor. Yaşanan Covid döneminde de aynı şey geçerliydi" dedi.

Çözüm olarak sadece bugünü değil Marmara Denizi’nin geleceğini de kurtarmak gerektiğine dikkat çeken TÜBİTAK Başkanı Mandal, "Şu an karşılaştığımız müsilaj; ama bunu oluşturan bileşenler ne? Şu an en çok bilinen deniz suyunun ısınması, o sürecin içindeki azot ve fosfor odaklı zenginlik. Müsilajın dışında karşılaşabileceğimiz, yosunların oluşturduğu başka şeyler de var. ‘Biz sadece müsilajı yüzeyden kaldırdık’ değil. Bunun derinliği var, bunun geleceği var. Bilim temelli çözümler olmalı. Yoksa alınacak tedbirler belki bugün için hızlı çözüm ama Marmara Denizi’nin geleceği korunmak isteniyorsa çözümlerin sadece bugünü değil, geleceği de kurtarmış olması için bilim temelli çözüm olmalı" diye konuştu.

MÜSİLAJ SORUNU EGE'Yİ ETKİLER Mİ?

Marmara Denizi’ndeki müsilajın Ege Denizi’ni etkileme riskini de değerlendiren Prof. Dr. Mandal, "Marmara Denizi’miz şu an bir göl noktasında davranış gösteriyor. O yüzden risk boyutu yüksek. Ama buna sebep veren gerekçeler Ege Denizi kıyılarında da olduğu sürece tabii ki aynı risk orada da yaşanabilir" diye konuştu.