Boğazını kestiği eşine cezaevinden aşk mektupları gönderdi
Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde boşanmak isteyen eşini 3 çocuğunun gözleri önünde boğazından falçatayla yaralayan şahısla ilgili görülen davada sanığın eşine gönderdiği aşk mektupları gündem oldu.
ABONE OLManisa’nın Saruhanlı ilçesinde boşanmak isteyen eşini 3 çocuğunun gözleri önünde boğazından falçatayla yaralayan şahsın ikinci duruşması görüldü. Davada mağdur kadın, cezaevindeki eşinden aşk mektupları aldığını belirterek, “Bana hem zarar verdi hem de şimdi aşk mektupları gönderiyor. Çıkınca bana, çocuklarıma ve aileme zarar verir diye korkuyorum” dedi.
Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde gördüğü şiddet nedeniyle eşine boşanmak istediğini söyleyen 3 kız çocuk annesi 30 yaşındaki Esra Oymak’ın boğazı, çocuklarının gözü önünde eşi Mikail Oymak tarafından önce falçatayla, ardından da bıçakla kesildi. Talihsiz kadın, o sırada evlerine gelen anne ve babası tarafından pencereden çıkarılarak kurtarıldı. Boğazında 15 santimetre kesik olan ve 15 dikiş atılan talihsiz kadın, tedavisinin ardından taburcu oldu. İhbar üzerine eşini bıçaklayan Mikail Oymak, 23 Kasım tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mikail Oymak hakkında ‘kasten öldürmeye teşebbüs ve nitelikli cinsel saldırı’ suçundan Manisa Adliyesi 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Davanın bugün görülen ikinci duruşmasına Esra Oymak, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Manisa Temsilcisi Kadın Meclisi üyesi Semiha Hasgör ve tanıklar katıldı. Mikail Oymak ise tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS yöntemiyle katıldı. Duruşmada Esra Oymak’ın ablası Hatice Tan (31) ve olaya tanıklık eden annesi Cemile Ateş (65) ile kızları Deniz Oymak (13) dinlendi. Tanık olarak dinlenen abla Hatice Tan, "Kız kardeşim son dönemlerde zaten ayrılmak istiyordu. Kız kardeşimden olmadık şeyler istiyordu. Kardeşimi sürekli tehdit ediyordu. Olay olmadan 3-4 gün önce evlerine gitmiştim. Orada da tartışmaları devam ediyordu. Tartışmanın sebebi ise Mikail İstanbul’a gitmişti. Döndüğünde işi yoktu. Esra da iş bulmasını istiyordu. Ben uyku hapı kullanıyorum. O gece Esra uyuyamayınca Mikail bana ‘Abla o uyku haplarından birini Esra’ya ver’ dedi. Ben de Esra’ya bir tane verdim, içti. Yaşanan olayı da annemden öğrendim. Neden tartıştıklarını bilmiyorum. Esra, istememesine rağmen kendisiyle zorla cinsel ilişkiye girdiğini söyledi. 3 yıldır evlilikleri sallantıdaydı. 2 yıl önce Esra bırakıp Gaziantep'e gitti. Abim Esra'yı tekrar evine gönderdi. Esra çevre ve aile baskısı sebebiyle evine döndü" dedi.
"KIZIMI PENCEREDEN ÇIKARDIM"
Esra Oymak’ın annesi Cemile Ateş ise yaşadıkları olayı şu sözlerle anlattı:
"Kızım beni aradı, anne 'Mikail yine işe gitmiyor. Ben boşanmak istiyorum' dedi. Onlara giderken sokağın başında ses duydum. Kızımın olduğunu anladım. Kızım 'Anne beni kurtar' diyordu. Gittiğimde kızımın boynunda iki bıçak vardı. Kızımın boynunu kesmeye çalışıyordu. Ben de sakince 'Oğlum bırak' dedim. O esnada kızı bıraktı. Kızımı pencereden çıkardım. Kızımı kendim kurtardım. Kızımı gözümün önünde bıçakladı" diye konuştu.
Bıçakla yaralamaya maruz kalan Esra Oymak ise, “Evliliğimiz 3 yıldır iyi gitmiyordu. Sürekli şiddete maruz kalıyordum. Çalışmıyordu da. Ben 2 yıl önce evi terk ettiğimde Gaziantep’e gittim. Abim ve ailem tekrardan evime gönderdi. Olay günü de boşanmak istediğimi söyleyince beni tehdit etti. Bu olay yaşandı. 3 gün önce de bana cezaevinden aşk mektupları gönderdi. Madem ben aldattıysam neden boşanmıyor, neden aşk mektupları gönderiyor. Göndermesin. Cezası neyse alsın istiyorum” ifadelerini kullandı.
Mikail Oymak ise üzerine atılan suçlamaları kabul etmedi. Oymak, "Ablasının o gün bize geldiği doğru. Ama o gün eşimle aramda bir tartışma olmadı. Uyku hapı almıştı. Ayrıca dökümü yapılan ses kayıtlarında da Hatice abla ile yapmış olduğum görüşme vardır. Ben eşimi bıçaklamadım. Olay evin içerisinde oldu. Kayınvalidemin dışarıdan görmesi de mümkün değil” dedi.
Dava, telefon görüşme kayıtlarının incelenmesi amacıyla 14 Eylül’e ertelendi.
"ÖLDÜKTEN SONRA HABER ALMAK İSTEMİYORUM"
Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan Esra Oymak, “Adalete güveniyorum. İnşallah yaptığını çekecektir. Bana 3-4 gün önce mektup göndermiş. Gönderdiği mektuplardan dengesiz olduğunu anlıyorum. Bana hem zarar verdi hem de şimdi aşk mektupları gönderiyor. Mektuplardan da psikolojisinin iyi olmadığı belli oluyor. Korkuyorum tabii ki. Cezasını çeksin istiyorum. Çıkınca bana, çocuklarıma ve aileme zarar verir diye korkuyorum. Aldatma iftirasını, boşanmayı hazmedemediği için ortaya attı. Boşanmak istediğimde de 'Ben ayrılmam, seni öldürürüm' diyerek tehditler savurdu. Ben de diğer kadınlar gibi öldükten sonra haber olmak istemiyorum. Şimdi sesimi duysunlar” dedi.