Help Turkey kampanyasının perde arkası: İngiliz akademisyenden çarpıcı tespitler
Son dakika haberi: Türkiye yangınlarla mücadele ederken sosyal medyada 'Help Turkey' kampanyası başlatıldı. İngiliz akademisyen Janes'in tespitlerine yer veren Gazeteci Abdülkadir Selvi, olayın perde arkasını yazdı.
ABONE OLSon dakika haberi: Hürriyet Gazetesi Yazarı Abdülkadir Selvi, sosyal medyadan yapılan dezenformasyonlarla ilgili dikkati çeken veriler paylaştı.
Help Turkey kampanyasının perde arkasını yazan Selvi, İngiliz Akademisyen Marc Owen Janes'in tespitlerine yer verdi. Selvi'nin yazısından ilgili bölüm şöyle:
GERÇEK HAYATTA SUÇ OLAN SOSYAL MEDYADA DA SUÇ OLMALI
Ormanlarımız yanıyor, biz bir yanda ateşi söndürmek için mücadele ediyoruz diğer yanda sosyal medya terörü ile boğuşmak zorunda kalıyoruz. Deprem oluyor, insanlarımızı enkazın altından kurtarmaya çalışırken diğer yandan da sosyal medyadan yayılan dezenformasyonla uğraşıyoruz.
Oysa felaket anlarında sosyal medya çok yararlı bir işlevi üstlenebilir. Ulaşılamayan yerlere ulaşılmasını, yardımlaşma duygumuzun harekete geçmesini sağlayabilir. Sosyal medyanın sağladığı özgürlük ortamından yararlanarak demokrasimizi güçlendirebiliriz.
DEMOKRASİYİ TEHDİT EDİYOR
Aslında sosyal medyanın sunduğu imkânlar, bu umutların yeşermesine neden olmuştu. Ama umutlar ile gerçekler taban tabana zıt oldu. Siyaset bilimi profesörü olan AK Parti Hatay Milletvekili ve TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman’la sosyal medyanın bu yönünü konuştuk. Yayman, “Sosyal medya geldiği aşamada kişisel hak ve özgürlükleri tehdit eden, pedofili ve itibar suikastı aracına dönüşen, demokrasiyi tehdit eden bir boyuta ulaştı” dedi.
YIKICI ETKİSİ
Hüseyin Yayman’la sosyal medyanın demokratik rejimleri tehdit eden yönünü konuştuk.
“Sosyal medyanın yıkıcı etkisi, yapıcı etkisinden daha güçlü” dedi.
“Arap Baharı, Ukrayna’daki Turuncu Devrim ve Ermenistan’da Paşinyan’ın seçilmesi” diye sıraladı. Sosyal medya üzerinden kitleleri harekete geçirme girişimini biz nerede görmüştük? Yayman, “Türkiye boyutu Gezi ile başladı. Her sosyal olayda kendini gösterdi, en son yangın ile devam ediyor” dedi.
Sosyal medyanın rejim üzerindeki etkisiyle yeni tanışıyoruz. Ama bundan sonra ayrı bir uzmanlık alanı olarak takip etmemiz gerekecek. Çünkü 60’lı, 70’li yıllarda CIA’nın ülkelerde giriştiği psikolojik savaşın yerini şimdi sosyal medya savaşları alıyor. CIA ve FBI’nın ülkeleri, liderleri, rejimleri takip etmek için yeni birimler oluşturduğu biliniyor.
2023 SEÇİMLERİNDE KULLANILACAK
Hüseyin Yayman bu aşamada, “2023 seçimlerinde de etkin bir şekilde kullanılacağı anlaşılıyor” diye uyarıda bulundu. Sosyal medya bir gerçek. Onu sadece felaketlerle, dezenformasyonla tanımlamak doğru değil.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman bu konuda Batı demokrasilerindeki düzenlemelerin incelenip, hayata geçirilmesinden yana. Yayman, “Demokrasi çare üretme rejimidir. Biz Almanya, Fransa ve İngiltere örneklerini inceliyoruz” dedi. Yayman iki noktanın altını çizdi. Ben de bunun önemli olduğu kanaatindeyim.
Sosyal medya düzenlemesi sansürü kapsamayacak.
Demokrasiyi besleyen, kişi hak ve özgürlüklerini koruyan bir düzenleme olacak.
‘HELP TURKEY’ Mİ DEDİNİZ?
Şehrazat’ın terliği kapmış anne modunda Farah Zeynep Abdullah’a, “Bana bak kızım” dediği, Nilüfer’in, “Benim milli duygularımı yaralıyor” diye itiraz ettiği “Help Turkey” tartışması keşke sanatçı duyarlılığı boyutunda kalsaydı.
Yangınların tam ortasında “Help Turkey” başlığı ile başlatılan kampanyanın altından ilginç şeyler çıktı. 2.5 milyon paylaşımcının hepsinin aynı kanaatte olduğunu düşünmüyorum. Bir kısmı Türkiye’ye yardım amacıyla kampanyaya destek vermiştir ama İngiliz Akademisyen Marc Owen Janes’in “Help Turkey” kampanyasıyla ilgili tespitleri ilginç.
Dr. Jones diyor ki:
Help Turkey kampanyası manipülasyon dolu.
Sahte ve bot hesaplarla dezenformasyon yapıldı.
En çok paylaşım yapan hesaplar daha sonra tweet’leri sildi.
Takibi zorlaştırmak için kullanıcı adları da değiştirildi.
İŞTE O HESAPLAR
Bazı hesaplar üzerinden örnekler vermiş Dr Jones.
En çok etkileşim gösteren ve sadece 2 takipçisi olan @ege20281770 hesabının 2 Ağustos’ta yani o gece açıldığını, akışta başka tek bir tweet bulunmadığını, Help Turkey paylaşımları yaptıktan sonra tespit edilmeyi önlemek için tweet’lerini sildiğini tespit etmiş.
ALDATMACA
O gece yoğun paylaşımlar yapan @Badboy2147 hesabında ise Dr. Jones sıradışı bir durum tespit etmiş. Neymiş o? @Badboy2147 hesabı algı operasyonundan sonra kullanıcı adını @Badboy353435 olarak değiştirmiş. Onunla da yetinmemiş “Help Turkey” ile ilgili tweet’lerini silmiş.
7.400 HESAP
Dr. Jones o gece aktif olan ama daha sonra kullanıcı isimlerini ve uzantılarını değiştiren ya da tamamen silen tam 7.400 hesap belirlemiş.
Dr. Jones bize bir de uyarıda bulunuyor. Benzer yöntemlerin Körfez ülkelerinde kullanıldığını belirtiyor.
Şimdi gel de Şehrazat’a hak verme...
KILIÇDAROĞLU'NUN ADAYLIK İÇİN TAKİP ETTİĞİ TAKTİK
2023 seçimlerine doğru giderken, Millet İttifakı'nda 'adaylık' karmaşası büyüyor. Öncesinde net konuşmayan CHP lideri Kılıçdaroğlu da adaylığa göz kırpıyor. Hürriyet Gazetesi Yazarı Abdülkadir Selvi, Millet İttifakı'nda Kılıçdaroğlu cephesini yazdı.
Selvi'nin yazısından ilgili bölüm şöyle:
Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin açıklamaları CHP kadar İYİ Parti Genel Merkezi tarafından da yakından takip ediliyor.
Peki Millet İttifakı’nın ortağı olarak İYİ Parti, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığını açıklamasından dolayı rahatsız mı? Bu konuya nasıl bakıyorlar?
Kılıçdaroğlu’nun her geçen gün Cumhurbaşkanı adaylığını daha çok içselleştirdiğini düşünüyorlar. Her adımında Cumhurbaşkanı adaylığına daha çok yaklaştığını gözlemliyorlar.
“Kılıçdaroğlu doğru olanı yapıyor. CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmalı. Türkiye’yi yönetmeye talip olmalı. Cumhurbaşkanı adayı olmayan CHP genel başkanlığını da yapmakta zorlanır. Çünkü geçen sefer de aday olmamıştı.” Buraya kadar hem samimi değerlendirmeleri hem de resmi görüşleri. Meral Akşener de “Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusu elbette hakkıdır” demişti.
MASADA KARAR VERİLMELİ
Ancak Millet İttifakı olarak ortak aday çıkarılacaksa, ona liderlerin karar vermesi gerektiğini düşünüyorlar. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, “Cumhurbaşkanlığı seçimini almaya en yakın kimse ona iki lider karar verecek” demişti.
Ancak işin en hassas noktası şurada yatıyor. “Eğer Millet İttifakı başka bir aday belirlerse, Kılıçdaroğlu’nun bunu kabul etmekte zorlanmaması gerekir” diyorlar.
CHP Lideri’nin bu konuda bir sorun çıkarmasını beklemiyorlar. Kendi ismi etrafında bir dayatma içine gireceğine ihtimal vermiyorlar. Ama Kılıçdaroğlu dışındaki alternatife de açık duruyorlar.
KILIÇDAROĞLU’NUN TAKTİĞİ
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adaylığını ön plana çıkararak usta bir taktik kullandı. Böylece Ekrem İmamoğlu’nun isminin geri plana düşmesini sağladı. İkinci olarak her kim Cumhurbaşkanı adayı olsa seçime kazanamasa gözünü CHP Genel Başkanlığına diktiği için, Ekrem İmamoğlu’nun oradan da önünü kesmiş oldu. Ancak Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın, “Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı aday yapacaklar” sözünü yabana atmamak lazım.
LÜTFÜ SAVAŞ’IN İTİRAFI
Lütfü Savaş tam 12’den isabet ettirdi. Çünkü parti kapatma konusunda destek bulmak için ABD’de temaslarda bulunan HDP heyetinin kulağına Millet İttifakı’nın ortak adayını desteklemelerinin fısıldandığı söyleniyor. O nedenle HDP; Millet İttifakı’na girmeyecek. Dindar Kürt oylarının AK Parti’ye gitmesini önlemek için seçimlere ayrı girecek. Ama Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak, millet ittifakının ortak adayına destek verecek.
ORTAK ADAY OLABİLECEK Mİ?
Tabi bu ortak aday Kılıçdaroğlu olacak mı?
2023 seçimlerine giderken muhalefeti en çok Cumhurbaşkanı adaylığı konusu zorlayacak.
İYİ Parti Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığına sesini çıkarmıyor. Ama Millet İttifakı’nın ortak adayı olmasına sıcak baktığını zannetmiyorum. Çünkü Kılıçdaroğlu ile seçimi kazanabileceklerini düşünmüyorlar. Eğer Kılıçdaroğlu bir dayatma içine girerse ortak aday formülü suya düşebilir. O zaman Kılıçdaroğlu sadece CHP’nin adayı olur.
Yıpranmamış AK Partili isimlerle dirsek teması kurduğuna göre Kılıçdaroğlu’nun da ortak adaylık konusunda emin olduğunu zannetmiyorum.