AK Partili Emin Akbaşoğlu: Millet ittifakının adayı herhalde Selahattin Demirtaş
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu "CHP Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı olması talebine kadar ilerlemiş vaziyette. Millet ittifakının adayı herhalde Selahattin Demirtaş." dedi.
ABONE OLCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Kürt sorunu"nun çözümüne ilişkin HDP'ye selam veren açıklaması ve CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için, 'Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi lazım. Yani inşallah.." sözleri üzerine tartışmalar devam ediyor.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu Millet ittifakında yaşanan gelişmelerle ilgili şunları kaydetti;
Özellikle Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında CHP belirli bir strateji takip ediyor. Bu strateji çerçevesinde son günlerde de HDP üzerinden HDP seçmenine selam göndermeye çalışıyor. Bu selamı gönderirken ittifak mensuplarıyla ilgili de belirli bir plan çerçevesinde hareket edildiği anlaşılıyor. Parti tabanlarının birbirine yakınlaştırılmasına ilişkin bu strateji son samanlarda CHP'li Aykut Erdoğdu'nun açıklamalarının üzerine Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı olması talebine kadar ilerlemiş vaziyette. Millet ittifakının adayı herhalde Selahattin Demirtaş.
'TÜRKİYE'DE ANCAK TERÖR SORUNU VARDIR'
Akbaşoğlu, "Bize göre Türkiye'de hiçbir etnik sorun bulunmamaktadır. AK Parti, 19 yıllık iktidarları döneminde temel hak ve özgürlükler noktasında ortaya koyduğu demokratikleşme ve sessiz devrimlerle bütün sorunların üzerinden gelmiş ve Allah'a çok şükür 84 milyon insanımızın tamamının eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu bir hukuk düzeni Türkiye'de cari kılınmıştır. Bu manada Türkiye'de ancak terör sorunu vardır. Terör sorununun da üstesinden gelen iktidar, AK Parti iktidarlarıdır" dedi.
'CHP'NİN MAKYAJININ DÖKÜLDÜĞÜNÜN İŞARETİ'
Akbaşoğlu, CHP'nin, yüzünü makyajlayarak kamuoyuna demokratikleşme, özgürleşme ile ilgili bir takım mesajlar vermeye çalıştığını söyleyerek, "CHP yönetiminin, Etimesgut İlçe Başkanı'nın sözlerine sahip çıkacak şekilde beyanlarda bulunması CHP'nin,'nato mermer, nato kafa' olduğunu bir kez daha ortaya koymuş vaziyette. CHP yönetimi, ayıplanması, utanılması gereken hususlara kendi içinde bir çekidüzen vermesi gerekirken, her türlü haksızlığı, yolsuzluğu, hırsızlığı, arsızlığı sahiplenici bir tutum ve davranış sergilemesi ve milletimizin değerleriyle İzmir'de, Edremit'te, Bolu'da, her tarafta, bütün olaylarda alay etmesi, CHP'nin makyajının döküldüğünün işareti olarak bir kez daha karşımıza çıkıyor" diye konuştu.
'ESAD’IN DAVETİNDEN HİSTERİK BİR SEVİNÇ DUYUYORLAR'
Akbaşoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad tarafından davet edilmesine ilişkin, "Suriye Devlet Başkanı'nın, Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik bu çağrısı, hani o FETÖ'cü yaklaşımın, paralel devlet anlayışının belki bir tezahürüne dönük, bir çocuk sevincine dönüşebilecek, aslında devlet adamlığına yakışmayan bir muhataplığa dönüşmüş vaziyette. Kılıçdaroğlu'nun burada, 'Sizin muhatabınız, milli egemenliğin kaynağı olan, milletimiz tarafından seçilmiş olan yürütme organıdır.' diye bir cevap vermesi, devlet adamlığına yakışan bir tavırdır. Esed'e zulmünden vazgeçmeye dönük bir çağrı yapması, beklenen bir yaklaşımdır. Ancak bundan histerik sevinç duyan bir pozisyonda olunması milletimizin takdirinden de kaçmayacaktır. Türkiye'nin milli güvenliğinin, dış politika yaklaşımının yanında mı yoksa 180 derece karşısında mı olduğu husus aslında bu olayla bir kez daha görülmektedir" yanıtını verdi.
'PARLAMENTER SİSTEM GERİYE GİTMEKTİR'
Muhalefetin, güçlendirilmiş parlamenter sisteme yönelik çalışmasıyla ilgili de Akbaşoğlu, "Parlamenter sistem gericiliktir, geriye gitmektir. Bugün parlamenter sistem üzerinde ortak paydada buluşanlar aslında Türkiye'yi kaosa, vesayete, milletin egemenliğinden rol kapmaya çalışanlara yeşil ışık yakmaktadır. Her sistem tartışılabilir, görüşülebilir ancak milletin iradesine, kararına bir saygısızlık söz konusudur. CHP, ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’, İYİ Parti ise ‘iyileştirilmiş parlamenter sistem’ diyor. Aslında hem CHP hem de İYİ Parti parlamenter sistemin yetersizliğini kavramsallaştırmada bile kabul ediyorlar. Demek ki iyileştirilmesi, güçlendirilmesi gereken bir boyutu olduğunu peşinen kabul ediyorlar. Bir kere kavramsallaştırmalarında bu eksikliği kabul etmiş oluyorlar. Niçin parlamenter sistemi istiyorlar biliyor musunuz? Çünkü ulufe, bakanlık, makam dağıtmak için, partileri ancak bu şekilde bir arada tutabilecekleri için parlamenter sistemi dillendiriyorlar. HDP'li bakandan bahsediyorlar. Parlamenter sistemi dillendirenler; 'geriye gidelim, iki ileri, bir geri adım atalım, Cumhurbaşkanı ayrı telden çalsın, Başbakan ayrı telden çalsın, yüzde 7 binlere varan gecelik faizler olsun, üç rakamlı enflasyonlar tekrar geri gelsin, vesayet odakları tekrar milletin rolünü çalsın ve Türkiye yerinde saysın' istiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi'ne karşı gelenlerin bütün argümanları temelsizdir. Bunu her platformda hem hukuki hem de siyasi her zaman tartışmaya ve müzakereye açığız" değerlendirmesinde bulundu.