İtirafçı inkarcı Serdar Atasoy: Bangladeş'te darbe oldu sandım

İtirafçı olduktan sonra verdiği beyanları reddeden FETÖ’cü Serdar Atasoy, ilk duruşmasında çark ederek tekrar itirafçı oldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen FETÖ soruşturmasında örgütle bağı tespit edilen eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Serdar Atasoy itirafçı olmuştu. Örgütle bağını en ince ayrıntısına kadar anlatan Atasoy, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, başsavcılık Atasoy hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından dava açmıştı.

SAVUNMASINA “PİŞMANIM” DİYE BAŞLADI

Yeni Şafak gazetesinden Abdullah Sarica'nın haberine göre; Atasoy, soruşturma aşamasında FETÖ’cü olduğu yönünde ifade verdiği 2 kişiyle ilgili Çanakkale ve Ankara’daki davalarda tanık olarak dinlendi. Bu davalarda daha önce verdiği ifadeleri reddeden Atasoy, Emniyet’teki ifadesini “baskı” altında verdiğini iddia etmişti. İtirafçılıktan vazgeçen Atasoy için yakalama kararı çıkartıldı ve tutuklanarak cezaevine gönderildi. Atasoy’un Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Dün ilk kez hakim karşısına çıkan Atasoy, savunmasına “FETÖ içinde yer aldığım için pişmanım, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum” diye başladı.

O ANKİ PSİKOLOJİSİNE BAĞLADI

Mahkeme başkanının, tanık olarak verdiği ifadelerde “baskı altında ifade verdim” şeklindeki beyanını hatırlatması üzerine Atasoy, şunları söyledi: “Emniyet’te herhangi bir baskı, işkence, kötü muamele görmedim. Ancak gözaltı süreci beni yıprattı. Terörist olarak suçlanmak, ters kelepçeyle evimden gözaltına alınmam çok aşağılayıcıydı. Gözaltı sonrasındaki süreçte psikolojim bozuldu. O anki psikolojim nedeniyle mahkemelerde ‘Baskı altında ifade verdim’ dedim.”

2 Kasım 2020’de emekli olduğunu, örgüt bağının ortaya çıkmasının ardından rütbelerinin alındığını anlatan Atasoy, FETÖ irtibatını anlatırken bu kez de inkara yöneldi.

SAVCI İNANDIRICI BULMADI

Atasoy’un savunmasının ardından cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Atasoy’un “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık” suçlarından cezalandırılmasını isteyen savcı, “resmi belgede sahtecilik” suçundan ise beraatını talep etti. Savcı, örgüt üyeliği suçundan verilecek ceza için asgari düzeyde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması yönünde görüş bildirdi. Ara kararını açıklayan mahkeme, Serdar Atasoy’un tutukluluk halinin devamına hükmedip duruşmayı 9 Kasım’a erteledi.

GÜLEN'İN ELİNİ ÖPMEMİŞ

Atasoy savcılık ifadesinde; İstanbul Altunizade’deki FEM dershanesinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yanına götürüldüğünü, teğmenlik rütbelerini elebaşı Gülen’in taktığını, kendisinin de Gülen’in elini öptüğünü söylediğinin hatırlatılması üzerine “böyle bir şeyin yaşanmadığını” iddia etti. Mahkeme başkanının “Savcılıkta söylemişsin, madem yaşanmadı neden anlattın?” sorusuna Atasoy, “Bu ifadelerim doğru değil. O anki ruhsal durum nedeniyle o şekilde ifade verdim” cevabını verdi.

YAVER LİSTESİNDEN HABERİ YOKMUŞ

Sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi Cemil Turhan’ın bilgisayarında ele geçirilen “Cumhurbaşkanı yaveri aday listesi”nde isminin yer aldığının sorulması üzerine Atasoy, “Bu listede yer almam hakkında bir bilgim yok. Muhtemelen bu iş için FETÖ’cüler tarafından oluşturulmuş bir havuz var. Bilgim olmadan benim ismimi de o listeye eklemiş olabilirler” dedi.

BANGLADEŞ'TE DARBE OLDU SANDIM

Serdar Atasoy, Bangladeş’te askeri ataşe olarak görev yaptığı sırada, darbeci Sinan Sürer’in WhatsApp grubundan attığı “Genelkurmay Başkanlığı yönetime el koymuştur, muhataplarınıza bilgi verin” mesajına “Emredersiniz komutanım” cevabını vermesiyle ilgili, “Ben Bangladeş’te darbe olduğunu sandım. Grupta çok sayıda ‘Emredersiniz’ mesajı görünce ben de ‘Emredersiniz’ yazdım. Bu mesaj darbeyi kabul ettiğim anlamına gelmez” iddiasında bulundu.