Bakan Derya Yanık'tan özel açıklamalar

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Ulusal Kanal özel yayınında Genel Yayın Yönetmeni Sinan Sungur'un sorularını yanıtlıyor.

ABONE OL
GİRİŞ 18.02.2022 21:38 GÜNCELLEME 18.02.2022 23:16 GÜNCEL
Bakan Derya Yanık'tan özel açıklamalar

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Ulusal Kanal özel yayınında Genel Yayın Yönetmeni Sinan Sungur'un sorularını yanıtlıyor.

Bakan Derya Yanık'ın Ulusal Kanal'a özel açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde:

1 Temmuz 2021 tarihi itibarıyla Ulusal Eylem Planları'mızın dördüncüsünü ilan ettik. Bunların her birisi, kadına yönelik şiddetle mücadelede, aile içi şiddetle mücadele başladığımız ve birbirini takip eden süreçler. Dördüncü Ulusal Eylem Planı'mızda da yine öncekileri takip eder şekilde kamuda topyekun seferberlik. Kadına yönelik şiddet ya da aile içi şiddet daha doğrusu bir tarafında toplumsal bir dinamik olan her meselede, paydaşı olan, kamusal ve toplumsal taraflar topyekun bir tavır göstermezlerse başarı oranımız düşük olur. Dolayısıyla kadına yönelik şiddette de kamunun topyekun hem bizim Bakanlık olarak hem diğer paydaş bakanlıklarımızın, kurumlarımızın topyekun bir duruş göstermesi gerekiyor.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede en geniş alana yayılan çalışma yürütüyoruz. Kadına yönelik şiddette, çocuğa yönelik şiddette, ideoloji, siyasal taraf, mahalle olmaz. Herkesin canı yanıyor. Önümüzdeki günlerde Sivil Toplum Vizyon Belgesi'ni açıklayacağız.

TÜRKİYE'NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN ÇEKİLMESİ

İstanbul Sözleşmesi çerçeve bir metindi, düzenleyici hükümler içermiyordu. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmenin bize olumsuz bir yansıması olmadı. Aileyi zayıflatan, yıpratan, hırpalayan her türlü konu ile mücadele ediyoruz.

EK DERS ÜCRETİ KONUSU

Ek ders ücreti karşılığı bakanlığımızın hizmet aldığı, bakanlığımızda çalışan arkadaşlarımız. Şuanda mevcut yaklaşık 3 bin kişi.

Örneğin, bizim kendi bakanlığımızdan bahsedelim. Bir yerde bir uzman çalıştırmanız, bir uzmanlık hizmeti almanız gerekiyor. Ders ücreti karşılığı, belli saatlerde 10 saat alıyorsanız 10 saat ücretini ödersiniz. 5 saatse 5 saat. Bizim en fazla haftada 39 saate kadar çalıştırma hakkımız var. Dolayısıyla bazı arkadaşlarımızı bazı alanlarda bu en fazla 39 saate kadar olacak şekilde çalıştırıyoruz. Fakat bu bir geçici istihdam modeli. Şartlar bu arkadaşlarımız işe başladığından beri hiç değişmedi. Bunun bir kamuya aidiyet veya kalıcı bir yöntem olmadığının farkındalar. Bilerek başladılar fakat bir süre sonra bunu bir istihdam biçimine dönüştürme isteği gerçekçi ve haklı bir istek değil.

Bakın biz şu anda 6000 tane personel alıyoruz. Değişik meslek gruplarından hepsinden var. Yani destek hizmetlerinden, meslek personellerine kadar psikolog, sosyolog aklınıza gelebilecek pek çok başlıkta. Özellikle ben il müdürlerimize, çalışma arkadaşlarımıza şunu söyledim. Dedim ki, lütfen ek dersli olarak çalışan arkadaşlarımız müracaat etsinler ve kadroya talip olsunlar. Onlar daha avantajlı olabilirler çünkü işi de biliyorlar. 
KPSS ye girecek ve müracaat edecek, KPSS puanına göre de sıralamadan çağıracağız. Şimdi bir kısmı tayin istemediği için, düzenini bozmak istemediği için, herhangi bir şekilde başka bir yere gitmek istemediği için ya da KPSS ye girmek istemediği için ek ders olarak devam etmeyi tercih ediyor. Ondan sonra kadroya alın! Bakın bu adil değil.

Bir defa öncelikle arkadaşlarımız zaten bu şartları bilerek başladılar ve onun üzerinden devam ediyorlar. Ama buna rağmen ben hep şunu söylüyorum, onlar bizim çalışma arkadaşlarımız. Biz onların arasındaki iş barışını, adaleti, hakkaniyeti tesis etmekle yükümlüyüz ama bunu yaparken zaten bilerek başladıkları bir süreçte diğerlerini yani sınava girmiş, mülakata girmiş belli birtakım aşamalardan geçmiş tayin olmuş, çeşitli bölgelerde görev yapmış arkadaşlarımızın önüne geçmeyi beklemesinler. Bunu çok açık ve net söylüyorum. Hiç öyle umut vaat edip onlara bir hayal satma peşinde de değilim.

Çok açık bir biçimde söylüyorum. Bu sizin zaten tercih ettiğiniz başta koşullarını bilerek başladığınız bir süreç ama başladıktan 3 gün sonra bize kadro olmaz. Kadronun şartları var, insanlar sınava giriyorlar. Belli birtakım aşamalardan geçiyorlar. Ona tabi olmayı istemeyip arkadan dolanmak da olmaz. Çalışma arkadaşlarımız olarak başımızın üstünde yerleri var ama bizim herkese adil davranmamız gerekiyor.