16 maddede sığınmacı konusu nasıl çözülmez
Bir kaç haftadır körüklenen sığınmacılar konusunda dün 5 maddede çözüm için neler yapılması gerektiği yazan Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan bugünkü yazısında konunun 16 maddede nasıl çözülemeyeceğini yazdı.
ABONE OLSosyal medyada ve meydanlarda son zamanlarda sığınmacılarla ilgili toplumun huzurunu bozacak şekilde dizayn edilen söylemler ve eylemler özellikle muhalif kesim tarafından gündemden düşürülmüyor.
Halkın hassas olduğu noktalardan saldırarak toplumsal olay çıkarmaya yönelik girişimlere karşı hükümetten ve sağ duyulu kanaat önderlerinden de peş peşe açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Dün hükümetin “Artık bir kişi bile alamayız” diye açıkça duruşunu belli etmesi gerektiği yönünde çağrı yapan Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan bugünkü yazısında gelinen noktayı "Tehlikeli tuzaklara epey elverişli, düğmeye basmalara son derece uygun, karışıklık çıkarmaya süper elverişli bir atmosfer bu. Tekinsiz bir atmosfer." sözleriyle tanımlayarak gerilime sebep olan sığınmacı konusunun nasıl çözülemeyeceğine ilişkin 16 madde sıraladı.
İşte Ahmet Hakan'ın "Sığınmacı konusu nasıl çözülmez" başlıklı yazısının ilgili kısmı;
- Patırtıyla çözülmez.
- Öfke nöbetleriyle çözülmez.
- Meydan okumalarla çözülmez.
- Bağırmalarla, çağırmalarla çözülmez.
- Kimsenin kimseyi dinlemediği bir atmosferle çözülmez.
- Galeyanla çözülmez.
- Sloganlarla çözülmez.
- Karşılıklı keskin tavır almalarla çözülmez.
- Sıkılmış yumruklarla çözülmez.
- Gerçeklerin arasına sıkıştırılan yalanlarla çözülmez.
- Sorunu siyasi atlama taşı haline getirme gayretleriyle çözülmez.
- Meselenin gerçekçi fotoğrafından kaçmalarla çözülmez.
- Anlayışsızlıklarla çözülmez.
- Yakınanların yakınmalarına kulak tıkamalarla çözülmez.
- İnsanlıktan uzaklaşmalarla çözülmez.
- Meselenin sadece bir yönüne tutunmalarla çözülmez.
PROVOKASYONA SONSUZ AÇIK, TEHLİKELİ BİR ORTAM
BAYRAMDAN bu yana...
Sığınmacılar konusunda...
Öyle bir ortam, öyle bir iklim, öyle bir atmosfer oluşturuldu ki...
Aman Allah korusun...
Bir kıvılcım yetip de artacak bile.
*
Etki ajanlarının ağızlarının suyunu akıtacak bir ortam bu. Memleket düşmanlarının arayıp da bulamadığı türden bir ortam.
*
İstihbarat örgütlerinin, örtülü örtüsüz her türlü operasyonu gerçekleştirebileceği bir iklim bu. Kışkırtmaya sonsuz açık bir iklim.
*
Tehlikeli tuzaklara epey elverişli, düğmeye basmalara son derece uygun, karışıklık çıkarmaya süper elverişli bir atmosfer bu. Tekinsiz bir atmosfer.
*
Vatanını, milletini, ülkesini, çoluğunu, çocuğunu seven herkese çağrımdır:
*
Ne olur şu sonsuz provokasyon ortamını, iklimini, atmosferini üzerimizden atalım.
*
Koşuyorsak yürüyelim.
Yürüyorsak duralım.
Ayaktaysak oturalım.
10’dan geriye doğru sayalım.
Derin, depderin nefesler alalım.
Sakin olalım.
Hep duygulara değil, biraz da akla abanalım.
Bağırıyorsak sesimizi alçaltalım.
Konuşuyorsak azıcık susalım.
Bir bardak su içelim, bir kediyi okşayalım.
İçerideysek dışarı çıkalım.
Dışarıdaysak içeri girelim.
Hep aynı tarafa kulak veriyorsak biraz da öbür tarafa kulak verelim.
Hepimiz aynı anda üç adım geri çekilelim.
*
Etki ajanlarını, istihbarat elemanlarını, alçak plancıları, sinsi kumpasçıları...
Elleri böğründe bırakalım.