Akşener'den başörtülü kızlara hakaret eden Altaylı'ya: 28 Şubat'ta çok vicdanlıydınız

İYİ Parti lideri Meral Akşener, 28 Şubat döneminde başörtülülere ağza alınmayacak hakaretlerde bulunan Fatih Altaylı'ya canlı yayında, "28 Şubat döneminde çok vicdanlıydınız." dedi.

Habertürk canlı yayınında Fatih Altaylı, "İktidar hep şunu vurguluyor, Bizim dönemimizde çeşitli kazanımlar elde ettiniz. Özellikle başörtülülere, dışlananlara ve belki benim de aralarında bulunduğu bazı insanların yaptığı hataların bu dönemde ortadan kaldırılan bir kazanım olduğunu söylüyor." diyerek yaptığı hatayı itiraf etmesine rağmen, Meral Akşener'in cevabıyla şok oldu.

Akşener, "Siz 28 Şubat döneminde vicdanlı davrandınız" diyerek Fatih Altaylı'ya sahip çıktı.

AKİT YAZARI KARAHASANOĞLU AKŞENER'E ÇOK SERT ÇIKTI: 28 ŞUBAT’IN AĞZI BOZUK KÜFÜRBAZINA DESTEK ÇIKIYOR

Yeni Akit Yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu bugünkü köşe yazısında Erbakan’a, “Pisliğin üzerine oturan, pisliğin altında kalan” diyen, başörtülü üniversite öğrencisine “Fa...” diyen 28 Şubat’ın ağzı bozuk küfürbazına destek veren Akşener'e çok sert sözlerle yükledi. 

Karahasanoğlu'nun "Akşener seçilirse, darbecilerin kuklası mı olacak?" başlıklı yazısı şu şekilde;

Günün, ayın, yılın, asrın sözü:

“28 Şubat’ta çok vicdanlı hareket ettiniz!”

Muhatap bile şaşırıyor bu söze..

Ama olsun, “7 yaşından beri beş vakit namaz kılıyorum” diyen Meral Akşener, iktidara gelirlerse, nasıl vicdansızlık yapacaklarını müjdelercesine..

Israrla, 28 Şubat’ın ağzı bozuk küfürbazına destek çıkıyor..

Hani “Fatih Altaylı’yı yeni tanımış” desem..

Değil.. “O dönem sizinle karşıt idik” diye hatırlatıyor..

Ama, başörtülü üniversite öğrencisine “Fa...” diyen küfürbaz adama, “Çok vicdanlı hareket ettiniz” diyor..

“Çok vicdanlı hareket” adına, ne yapmış, onu söyleyemiyor.

Çünkü söylese, sokakta gören bunların hepsinin yüzüne tükürür..

Başörtülü üniversite öğrencisine “Fa...” diyen bir adam, vicdanlı hareket etti ise..

Vicdansız hareket etse ne yapacaktı ki?

Erbakan’a, “Pisliğin üzerine oturan, pisliğin altında kalan” diyen bir küfürbaz, vicdanlı hareket etti ise..

Vicdansızlık yapsa, daha başka ne diyecekti?

“Memurlar için asla başörtü serbest olamaz” diyebilen bir yasakçı adam, vicdanlı ise.. Vicdansızlık yapsa, kimbilir başörtülülerin saçlarını kaçar kaçar yolardı?

Salı akşamı Habertürk’te Fatih Altaylı’nın karşısına geçen Meral Akşener’in sözleri vesilesi ile..

Biz İyi Parti’yi de yakından tanımış olduk..

Demek ki, CHP zulümde yalnız değil..

Başörtü düşmanlığında, dindar insan düşmanlığında İyi Parti de,  CHP ile aynı görüşlere sahip..

İyi Parti iktidara gelirse, demek ki Altaylı ile kol kola verip, başörtülü öğrencilere hep birlikte “Fa...” diyecekler..

Fatih Altaylı, 28 Şubat sürecinde, Meral Akşener’in de içinde bulunduğu REFAHYOL hükümetinin bakanlarına ne hakaretler etmişti..

O hakaretlerin hepsine, Meral Akşener  şimdi, “Çok vicdanlı hareket ettiniz” diyerek, onay verdiğine göre..

2023 seçimlerini kazandığı takdirde, artık seyredin gümbürtüyü..

Meral Akşener artı Fatih Altaylı ortaklığında, dindar insanlara yönelik “Pislik” hakareti mi yapılır, “Kevaşe” mi denilir, “Yobaz takımı” mı denir, artık küfürlerden küfür seçin..

Meral Akşener, aynı röportajında, Fatih Altaylı’yı aklayıp-paklamakla yetinmedi..

28 Şubat darbecisi generallerin de..

Kendisini tehdit ettiklerini, imam hatiplilere zulmettiklerini itiraf ettiği halde..

Vicdansızlık yaptıklarını kabul ettiği halde, serbest kalmalarını istedi..

Evet, yanlış okumuyorsunuz..

Akşener, “28 Şubat’ta ölümle tehdit edilen tek bakanım” dedi..

Ama, o tehdidi yapan darbeci generalle iş kotardığından olmalı ki, “Şikayetçi olmadım” dedi..

Şimdi soru şu:

Akşener bir daha seçilirse..

Bir darbeci bürokrat, bir darbeci general, bir darbeci emniyet müdürü, bir darbeci mafya babası, bunu tehdit ederse..

Akşener ne yapacak?

Dün ne yaptı ise..

Yine aynısını yapacak..

Şikayetçi olmayacak..

Re’sen bir dava açılıp, mahkum edilirse, “Serbest kalsın” diyecek..

Ben de Meral Hanım’a soracağım..

Sen, oturduğun bakanlık koltuğu sebebi ile seni tehdit edenlerden şikayetçi olmayarak, seçmene ihanet edebiliyorsan..

Seçmen, sana yeniden niye yetki versin?

Kendisi kabul ediyor, “28 Şubat’ın tek derdi imam hatiplerdi” diyor..

Yani, darbeci generallerin imam hatipleri kapatmak istediklerini, görev sınırlarını aşarak, meşru hükümete, bir meslek okulunu kapatması için baskı yaptıklarını itiraf ediyor, Meral Akşener..

Bunu itiraf ettikten sonra..

“28 Şubat davasında yargılananlardan şikayetçi olmadım” diyorsa..

Ben de Meral Akşener’e, “Demek ki sen, imam hatipleri kapatmak isteyenlerle gizli gizli ittifak yapmışsın” derim..

Açık açık söylüyor, Akşener:

“28 Şubat’ta, gariban imam hatip öğrencileri mağdur oldu.”

Bu itirafı yapan Akşener’e, “Sen öyle vicdansız bir kişi imişsin ki, imam hatip öğrencilerinin mağdur edildiğini bildiğin halde, kabul ettiğin halde, onları mağdur eden darbeci generalleri kurtarmak için, mahkemede şikayetçi olmadın.. Sana rağmen o darbeciler mahkum oldu. Şimdi de onları cezaevinden çıkartmak için didiniyorsun!” derim.

Yalan mı?

Bugüne kadar, etrafında dolanıp duruyorlardı..

Biz biliyorduk ama..

28 Şubat’ta neler olduğunu, onlar kendi ağızlarından, açık açık anlatmıyorlardı..

Şimdi Akşener, açık açık kabul etti..

“İmam Hatipler tek dert idi. Kapatmak istiyorlardı” dedi..

Generallerin, bir okulu kapatma yetkisi var mı ki, istiyor?

İstiyorsa, bu meşru hükümetin görevine saldırı değil mi ki, Akşener şikayetçi olmuyor?

Ve nihayetinde, gerçekten de, imam hatiplerin orta kısımları, o süreçte kapatılmıştı..

Böylece, darbecilerin amaçlarına ulaştıklarını da, Akşener kabul etmiş oluyor..

Bu durumda.. 

Farzedelim yarın Akşener seçildiğinde, yine kendisine böyle bir tehdit geldiğinde, yine şikayetçi olmayacaksa, niye seçmenden oy istiyor?

Seçmene ihanet edecek ise, niye ondan oy istiyor? 

Yoksa, zaten darbecilere tehditlerini gerçekleştirmeleri için gönüllü olarak mı çanak tutmuştu, yarın da aynısını mı tekrarlayacak?

Abartmıyorum..

Çarpıtmıyorum..

28 Şubat sürecini hep birlikte yaşadık..

Bir darbeci generalin, “Söyle o kadına, gelirsem oraya, yağlı kazığa oturturum” tehdidine muhatap olan bir bakan, şikayetçi olmuyorsa..

Hazır açılmış davada, kendisine “Şikayetçi misiniz” diye sorulduğunda..

“Değilim” diyorsa..

Kendi hakkını korumuyorsa..

Seçmeninin hakkını korumuyorsa..

Kendisine de ihanet etmiştir.. Seçmenine  de ihanet etmiştir..

Darbecilerle işbirliği yapmıştır..

Darbeciler ne kadar suçlu ise, onlardan şikayetçi olmadığını söyleyen tehdit mağduru da, o kadar suçludur..

Güvenilmez kişidir..

Görev emanet edilmeyecek kişidir..

Emanete ihanet eden bir kişidir..

Hırsız ile, yolsuz ile, katil ile, darbeci ile işbirliği yapabilecek kadar korkak veya onlarla birlikte gönüllü olarak yol yürüyen bir kişi demektir..

İtirafların ve sonrasında şikayetçi olmamanın, hatta şikayetçi olmadığı halde mahkum edilen darbecilerin salıverilmelerini istemenin başka bir izahı yoktur..

Darbeciler Akşener’e güveniyor. 

Akşener de darbecileri seviyor.. Onların salınmalarını istiyor.

Seçimde başarılı olurlarsa, 28 Şubat’ta yapamadıklarını, bu sefer tam yapacaklarından emin olabilirsiniz.

MERAL AKŞENER SKANDAL KARARLARI BÖYLE SAVUNMUŞTU

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener 28 Şubat post modern darbesi sürecinde İçişleri Bakanı olarak görev yapıyordu. 28 Şubat darbesinin karşısında durduğu iddia edilen Akşener'in Millî Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat 1997 tarihindeki kararları sonrası 32. Gün isimli programda gazeteci Mehmet Ali Birand'ın sorularına verdiği cevaplar sosyal medyada gündem olmuştu.

Akşener, "Ben imza attım Milli Güvenlik Kurulu kararlarına, orada katılanlardan birisi olarak. Gönülden inanıyorum, uygulanacak. Uygulanması gerektiğine de gönülden inanıyorum. Eğer bir rezervim olsaydı orada konuşurdum." ifadelerini kullanmıştı