CHP'nin başörtüsü teklifindeki sinsilik... Bakan Bozdağ: Kadınların tamamını kapsamıyor
Adalet Bakanı Bozdağ CHP'nin başörtüsüne yönelik kanun teklifinin başörtüsünü yeniden soruna dönüştürme riski taşıyan bir teklif olduğunu vurgulayarak teklifin, kadınların tamamını kapsamadığını söyledi.
ABONE OLBozdağ, Hukuk ve Değişim Derneği'nin düzenlediği programda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bozdağ, CHP'nin kanun teklifine ilişkin, "Kadınların meslek sahibi olanlarla daha doğrusu bir mesleği icra edenlerle meslek değil de başka bir şey icra edenler arasında bir ayrımcılık yapıyor. Öte yandan bir meslek ve sanatın icrası için kıyafet bahanesi altında Türkiye'de bundan sonra yasal olarak başörtüsü yasağı getirmek istediğinde idare, buna bir yasal dayanak üretiyor. Esasında 'Hürriyet getireceğim veya hürriyeti yasal bir güvenceye kavuşturacağım' düşüncesiyle Sayın Kılıçdaroğlu'nun söylediği şey zaman içerisinde idarenin, yürütmenin bu hürriyeti yok etmek için dayanacağı bir yasal dayanak oluşturuyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Gelin çözümü yasa değil anayasa düzeyinde sağlayalım" çağrısı üzerine başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifiyle ilgili yapılan çalışmaları anlatan Bozdağ, teklif metninin ilerleyen günlerde kamuoyu ile paylaşılacağını bildirdi.
AK PARTİ'NİN BAŞÖRTÜSÜ TEKLİFİNDEKİ KAPSAYICILIK
Bakan Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizim yaptığımız şey iki maddede düzenlemedir. Birincisi din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24'üncü maddeye iki fıkra ekliyoruz. Hem başı açık hem başı örtülü bütün kadınlarımızı kapsayan bir teminat ortaya koyuyoruz. İki tarafın hak ve hukukunu koruyan ve ikisine de dayatmayı reddeden ve gerçekten laikliğe hayat veren bir düzenlemeyi biz anayasamıza koyuyoruz. Son derece önemli. Metin çıktığı zaman da zaten bunu herkes görecektir. İkincisi de aile ve gençlik haklarını düzenleyen anayasanın 41'inci maddesinin birinci fıkrasında bir değişiklik yapıyoruz. Evlilik birliğinin nasıl kurulduğunu anlatan bir metin oraya ilave ediyoruz. Birinde aileyi koruyoruz. Esasında aileyi korurken Türk milletini koruyoruz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni koruyoruz. Çünkü aile yoksa millet yok, devlet yok. Aileyi kaybeden, milletini de kaybeder devletini de kaybeder her şeyini kaybeder. O yüzden milletimizin ve devletimizin sürekli güçlü kalması için de burada böyle bir düzenleme getiriyoruz. Bu düzenlemeler bahane aramak isteyenlerin yani karşı çıkmak için bu düzenlemelere bahane aramak isteyenlerin zor bahane üretebileceği düzenlemeler. Merak ediyorum, karşı çıkmak için nasıl bir bahane bulacaklar? Ne kadar kıvrak zekaya sahipler, onu göreceğiz. Bahane ustaları mı değil mi onu da merak ediyorum, göreceğiz ama ben Mecliste bunun 'hayır'la karşılaşmasını, Türk toplumunun affetmeyeceğini düşünüyorum. Referanduma gitmeden Meclis'te 400 üzerinde bir çoğunlukla geçebileceğine ben yürekten inanıyorum."