Vali’yi tehdit eden Ümit Özdağ’a anlamlı cevap: İskilipli Atıf hoca hain değil mazlumdur

• HABER7

CHP iktidarında çıkarılan Şapka Kanunu sebebiyle, hukukçu olmayan “hakim”lerden oluşan İstiklal Mahkemeleri’nde idam edilen İskilipli Atıf Hoca, şehadetinin 97’inci senesinde rahmetle yad edildi. İskilipli Atıf Hoca’nın Çorum’daki kabri başında düzenlenen merasime Çorum Valisi Mustafa Çiftçi de katıldı.

Şehit İskilipli Atıf Hoca’ya duaların edildiği merasimde yer alması hasebiyle CHP çevrelerince karalama kampanyasına maruz kalan Vali Mustafa Çiftçi’ye, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’dan korkunç sözlerle tehdit geldi.

VALİYE ‘HAİN’ DEDİ, TEHDİT ETTİ

Çorum Valiliğinin anma programına ilişkin yapılan paylaşımı sosyal medya hesabından alıntılayan Ümit Özdağ, Vali Çiftçi’ye “hain” yaftası vurarak şunları söyledi:

“Vatan hainlerini ananları vatana ihanet ile yargılayacağız.”

DEVLETİN VALİSİNE KORKUNÇ SÖZLER

Özdağ’ın paylaşımının ardından Vali Çiftçi’ye sosyal medyada “Er geç yargılanacaklar listesine gireceksin”, “Not ettik”, “İhtimal ki bazı kafalar kesilecektir” şeklinde tehditler yöneltildi.

VALİ ÇİFTÇİ: HAİN DEĞİL MAZLUM VE MAĞDUR

Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, tehdit ve hakaretler üzerine konuya ilişkin açıklama yayınladı. Tavizsiz duruşunu sürdüren Vali Çiftçi, adeta yakın tarih dersi verdiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Dün İskilip'te şehadetinin 97. yılını dualarla, fatihalarla yâd ettiğimiz Mehmet Atıf Efendi'ye tekrar Yüce Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum. Ancak bu anma programından bir kesimin hiç hoşnut olmadığını, eleştiri ve fikir hürriyeti sınırlarını aşarak şahsıma ve beraberimdeki heyete ağza alınmayacak ifadeler kullandıklarını da esefle gözlemliyorum.

İlkokulda öğrendiği bilgilerle, basmakalıp ifadelerle fikir beyan eden, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan, ahkam kesen, başkalarının düşüncelerine saygı göstermeyen, kendileri gibi düşünmeyenlere hakaret etmeyi hak gibi gören fütursuz bir güruh var. Bunlar şunu bilmeliler ki, ben onların ilkokulda/ortaokulda okuduğu İnkılap Tarihi derslerini, ilkokuldan üniversiteye her bitirdiğim okulda defalarca okudum, resmi tarih öğretileri konusunda en az onlar kadar bilgi sahibiyim. Ayrıca alternatif kaynaklardan da yakın tarihimizi, bize hain olarak tanıtılan insanların gerçek hayat hikayelerini araştırdım, öğrendim.”

Vali Çiftçi şöyle devam etti:

“İskilipli Atif Efendi de bize hain diye tanıtılan, dayatılan, böyle bilmemiz istenilen mazlum ve mağdur insanlardan biridir, Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından haksız-hukuksuz yere zulmen idam edilmiştir. Gazeteci Uğur Mumcu'nun tabiriyle '... mahkeme olarak vasıflandırılması mümkün olmayan, savaş ve ihtilal dönemlerine özgü anti-demokratik infaz kurulları...' olarak değerlendirilen İstiklal Mahkemeleri'nde Atıf Efendi'nin idam cezasına hükmedilmesi, verilen kararın hukuki olduğunu, Atıf Hoca'nın suçlu olduğunu göstermez. Karar hukuki olmaktan ziyade siyasidir, potansiyel risk olabileceği düşünülen kişilerin rejim tarafından tasfiye edilmesi ve millete gözdağı verilmesinden ibarettir.

Nitekim aradan geçen 97 yıla rağmen, M. Atıf Efendi hâlâ anılıyorsa, milletin tertemiz vicdanında yaşamaya devam ediyorsa, idam cezasının millet nezdinde kabul edilmediğinin, resmi tarih gözüyle konuya yaklaşılmadığının bir göstergesi sayılmalıdır. Yine, 16 Temmuz 1938 tarih ve 3961 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 3527 sayılı Af Kanunu ‘İstiklal Mahkemeleri kararıyla mahkum edilmiş olanlar affedilmişlerdir. Bu af, infaz edilmemiş cezalarla, mahkumiyetleri infaz olunanlar hakkında bütün hukuki ve fer'i netâyiç (sonuçlara) ve tesirâta (etkilere) şâmildir. ( madde 1)’ demek suretiyle İstiklal Mahkemeleri'nin vermiş olduğu kararlara karşı, âdeta genel bir af çıkarılmış ve bütün suç ve cezalar ortadan kaldırılmıştır.”

GERÇEKLER ANLAŞILACAK

Vali Çiftçi, sözlerini şöyle tamamladı:

“Sonuç olarak; yaptığımız ziyaret, iddia edildiği gibi bir suç ve suçluyu övme değildir, ayrıca Atif Hoca hâin olmadığı gibi ziyaret edenler de hâin değildir. Kem söz sahibine aittir. İnanıyorum ki, yakın tarihimiz de ‘milletin tarihi’ olduğunda gerçekler daha iyi anlaşılacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur...”